enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
32,1411
EURO
34,9924
ALTIN
2.426,70
BIST
10.656,96
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
21°C
İstanbul
21°C
Hafif Yağmurlu
Salı Açık
25°C
Çarşamba Açık
27°C
Perşembe Az Bulutlu
26°C
Cuma Açık
28°C
SON DAKİKA
22:10 Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı’ya bugün çeşitli sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcileri, iş insanları ve kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri ‘hayırlı olsun’ ziyaretinde bulundu
19:07 Bakteri tespit edilen etlerin ‘halka satılmış olabileceği’ iddiaları asılsız
19:06 Malatya Zabıtası ‘fiyat’ denetimi için sahada
19:00 AB Türkiye Delegasyonu’ndan Konya’ya ziyaret
18:54 Başkan Zeyrek: “Aydınlık geleceğimizin yarınları için çalışıyoruz”
18:52 Yenişehir’de gece-gündüz temizlik mesaisi
18:44 Kandıra Belediye Başkanı Erol Ölmez Şenliğe Katıldı
18:40 Yenişehir Belediyesinin iş birliği içerisinde olduğu projeye TÜBİTAK’tan destek
18:39 Burhaniye Hüsnü Pazarbaşı Kültür Merkezi, Türkiye Devecilik Kültürü ve Deve Güreşleri Federasyonu’nun (DEGÜF) önemli toplantısına ev sahipliği yaptı
18:36 7 mahalleye içme suyu ileten hat bir günde yenilendi
18:29 Burhaniye Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler, bir seçim vaadini daha gerçekleştiriyor
18:20 Başkan Alemdar vatandaşa meclisin kapısını açtı
18:00 TEP’ten, Büyük Emekliler Mitingi’nde hükümete çağrı
17:55 Mustafa Yeneroğlu: “Filistin için eylem yapmak onurdur”
17:54 Aile yapısını güçlendirecek politikalar “Aile Enstitüsü” ile belirlenecek
17:50 112 Acil İstasyonları kapatılacak iddialarına İletişim’den yanıt
16:44 Osmangazi Kurban Bayramı’na hazır
16:43 AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Landrut Başkan Altay’ı Ziyaret Etti
16:32 Konya Büyükşehir Ekipleri Hatay’da Sel ve Su Baskınlarına Müdahale Ediyor
16:31 Kemer’de temizlik çalışmaları
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Yere Çarpmak Üzere Olan Uçaktan Atlamak Hayat Kurtarır mı?

100 tonu aşan insan yapımı uçan bir cismin bozulup, içindeki yolcularla birlikte zemine doğru oldukça hızlı bir şekilde ilerliyor olması oldukça …

Yere Çarpmak Üzere Olan Uçaktan Atlamak Hayat Kurtarır mı?
01.03.2022
197
A+
A-

100 tonu aşan insan yapımı uçan bir cismin bozulup, içindeki yolcularla birlikte zemine doğru oldukça hızlı bir şekilde ilerliyor olması oldukça korkutucu bir senaryo. Hatta bu tür düşünceler çoğu kişinin uçağa binmekten korkma sebebi desek hatalı sayılmayız. Bu korkular sebebiyle uzun süredir “uçak tam düşmek üzereyken atlarsan kurtulursun” gibi düşünceler ortalıkta dolaşıyor.

Peki bu gerçekten mümkün mü? Saatte yüzlerce kilometre yol kateden bu uçaklar tam yere çarpacakken atlarsak kurtulma şansımız olur mu? Söz konusu durumun matematiğini kontrolden çıkmış asansörlere ve araçlara da uygulayabiliriz. Şimdi gelin işin içine fiziği de katarak soru işaretlerini ortadan kaldıralım.

Bir cisim aniden durduğunda momentum kaybeder fakat bu kaybedilen momentum temas hâlinde olduğu diğer cisimlere aktarılır: Kaotik bir örnek olarak Dünya’yı örnek gösterelim

Dünya’nın dönüş hızının Ekvator bölgesinde saatte yaklaşık 1600 kilometre olduğu biliniyor. Kutuplara doğru gittiğinizde ise bu hız azalıyor. Vücudumuzda bu hızı fark etmemize imkân tanıyacak bir organ bulunmuyor fakat gezegenimiz sürekli olarak bu hızla kendi etrafında dönüyor. Yani siz bu yazıyı okurken saatte 1.600 kilometre hızla kendi etrafında dönen bir cismin üzerindesiniz.

Eğer gezegenimiz sadece bir saniyeliğine bile duracak olsaydı, bu ani durma eylemi momentumu gezegenden alıp temas ettiği şeylere yöneltirdi, yani bizlere. Üzerinize aniden yüklenen bu hızın ortalığı kaosa çevireceğine de şüphe yok. Etrafta uçan yapılar, araçlar ve insanlar görüyor olurduk. Peki bunun uçak kazasıyla ilgisi ne?

İniş yapan bir uçak saatte 200 kilometrenin üzerinde seyredebiliyor, uçağın içinde olduğunuz sürece siz de aynı momentumda olacaksınız:

Dünyamızla birlikte biz de aynı hızda yol alıyoruz. Tıpkı arabaya bindiğimizde bedenimizin arabayla aynı hızda ilerliyor olması gibi. Bu durumda arabanın sizi taşıyor olması aynı hızla gittiğiniz gerçeğini değiştirmez.

Arabalardan çok daha hızlı ilerleyen uçaklarda da durum böyledir. Eğer bir uçak havada saatte 800 kilometre hızla ilerliyorsa bu, uçağın içinde bulunan sizin de aynı hızda ilerlediğiniz anlamına gelir.

Şimdi uçağımız kaza yapıyor

Şimdi uçağımız düşüyor olsun. Çok fazla değişken olduğundan uçakların düşüş hızı için kesin bir şey söylemek imkânsızdır. Bunun yanında uçakların motorları çalışmasa da yapıları sayesinde kayda değer bir süre süzülebildikleri biliniyor. Elbette bu durum pilotun kabiliyetine kalıyor. Biz şu durumda yetenekli bir pilotun olmadığını ve uçağın başıboş durumda düştüğünü varsayıyoruz.

Uçaklar saatte ortalama 800-900 kilometre hızla ilerliyor. Düşüş sırasında bu kayda değer oranda azalacaktır fakat yine de kara araçlarının çok ötesinde olacağı ortada. Eğer uçağımız tam yere çarpacakken atlamayı seçerseniz, düşene kadar biriktirdiği hız, çarpışma yüzünden aniden sıfıra iner.

Fakat emniyet kemeriyle koltuğunda beklemeyen ve atlamak için hazırlanan sizlerin hızı, uçağın düştüğü hızla aynı kalır. Hesaplamayı yanlış yapıp atlamayı unutursanız, uçağın hızı sıfıra indiğinde, daha önceki yüksek hız sizde kalır ve ölümcül bir şekilde savrulursunuz.

Yani hesaplamayı doğru yapıp doğru zamanda atlarsam hayatta kalabilir miyim?

Verdiğimiz durumda hayır, hayatta kalmanız pek olası değil. Bunu da basitçe şöyle anlatalım: Uçağımız çok yüksek hızda düşüyor olsun. Söz konusu yüksek hız hâlâ sizin üzerinizde olacak. Zıplamaya çalıştığınızda ise bu devasa hıza karşı koymuş olacaksınız. Fakat bu karşı koymayı orman yangınını söndürmek için bir adet pet şişeyle gelmek gibi düşünebilirsiniz.

Çünkü uçak -örnek olarak- 500 km/s hızla zemine doğru gidiyorsa siz de 500 km/s hızla zemine doğru gidiyorsunuz demektir. Bu durumda zıplamanız o kadar düşük bir etki yaratacak ki düşme hızınız muhtemelen 490 km/s seviyesine yaklaşmayacak bile. Bu da hâlâ ölümcül seviyelerdesiniz demek.

Yani inanılanın aksine uçak düşerken tam zemine çarpacağı sırada atlamak, olduğunuz yerde zıplamışsınız gibi basit bir etki yaratmayacak.

Atlamak işe yaramayacaksa ne yapmalı?

Bu durumda yapabileceğiniz en güvenli şey, diğer yolcuların güvenliğini de tehlikeye atmamak adına emniyet kemerlerinizi bağlayıp koltuğunuzda güvenli bir pozisyonda oturmak olur. Zira uçak gövdeleri ve koltuklar, kaza anında size ulaşacak olan darbeyi minimize edebilir.

Elbette bazı durumlarda maalesef kaçınılmaz son uçaktakileri bekliyor olacaktır. Fakat basit fizik bilgisiyle, düşen bir uçaktan kurtulma yolunun çoğunlukla emniyet kemerinizi bağlayıp koltuğunuzda oturmak olacağını söyleyebiliriz. Buna ek olarak herkesin atlamayı denediğini düşünün. Böyle olduğunda normalden çok daha büyük bir kaos olacağı ortada.

Aynı mantık asansör ve araç kazalarında da geçerli sayılabilir. Fakat söylediğimiz gibi, böyle durumlarda göze alınması gereken çok fazla değişken bulunuyor. Biz en basit şartlar altında anlattık. Daha düşük hızların söz konusu olabileceği asansörlerde veya araçlarda hayatta kalma şansınız değişebilir.

Son olarak asansör konusunda o kadar da endişelenmeye gerek olmadığını söyleyebiliriz. Zira güncel asansörler, fren sistemleri ve darbe emicilerle donatılmış durumda.

Kaynaklar: 1, 2, 3, 4

ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.