Evrene, gök cisimlerine ve hatta kara deliklerin nasıl oluştuğuna dair yüzlerce teori var. Bu alanda günlerce, aylarca hatta yıllarca çalışmalar …
Evrene, gök cisimlerine ve hatta kara deliklerin nasıl oluştuğuna dair yüzlerce teori var. Bu alanda günlerce, aylarca hatta yıllarca çalışmalar yapılsa bile elde edilen veriler o kadar küçük kalıyor ki bir sonuca varmak pek mümkün olmuyor. Ancak kara delikler ve evren hakkında bilinen en net şey bunların gerçek olduğudur.
Kara delikler genellikle bilginin kaybolduğu derin karanlıklar olarak adlandırılır. Ancak yeni yapılan bir çalışma sonucunda bilim insanları, bizlere evrenin tarihini anlatmak için kara deliklerin son anlarını kullanarak geliştirilen bir yöntem bulmuş olabilirler. Gelin Einstein’ın yer çekimi teorisine dayanan bu çalışma neymiş ve evrenin sırlarını nasıl açığa çıkarabilir yakından bakalım.
“Spektral siren” tekniği evrenin gençlik yıllarını ortaya çıkarabilir
Chicago Üniversitesi’nden iki astrofizikçi, yeni bir çalışmada, Hubble sabiti olarak adlandırılan bir sayıyı yani evrenimizin ne kadar hızlı şekilde genişlediğini ölçmek için çarpışan karadelik çiftlerinin nasıl kullanılacağına dair bir yöntem keşfetti. Bu yöntem, evrenin nasıl geliştiğini, neyden yapıldığını ve nereye gittiğini anlamamıza yardımcı olabilir.
Bilim insanlarının “spektral siren” adını verdikleri yeni bir yöntemle evrenin keşfedilmesi zor olan gençlik yılları hakkında ayrıntılarının ortaya çıkarılabileceği düşünülüyor. Hubble sabitinin doğruluğunu keşfetmek oldukça önemli çünkü bu sayı sayesinde evrenin yaşı, tarihi ve yapısı keşfedilebilir.
Hubble sabiti özel dedektörler kullanılarak hesaplanıyor
Yapılan yeni çalışma, kara delik çarpışmalarının kozmik yankılarını yakalayan özel dedektörler kullanılarak Hubble sabitinin hesaplanabilmesinin yeni bir yolunun olduğunu gösteriyor ve bu sayede evrenin diğer yöntemlerle incelenmesi zor olan gençlik yılları rahatlıkla incelenebilir.
Bilim insanları çarpışma sonucunda ortaya çıkan sinyalin nasıl değiştiğini ölçebilirlerse evrenin gençlik yıllarının yanı sıra genişleme hızını da hesaplayabileceklerini iddia ediyorlar. Örneğin, mevcut kanıtlar, tespit edilen kara deliklerin çoğunun güneşimizin kütlesinin beş ila 40 katı arasında olduğunu gösteriyor.
NASA Einstein Doktora Sonrası Araştırma Görevlisi ve Kavli Kozmolojik Fizik Enstitüsü Araştırmacısı Ezquiaga, “Yani yakındaki kara deliklerin kütlelerini ölçüp özelliklerini anlıyoruz ve sonra daha uzağa bakıp bu kara deliklerin ne kadar değiştiğini görüyoruz ve bu size evrenin genişlemesinin bir ölçüsünü veriyor” dedi.
Araştırmacılar heyecanlı çünkü ilerleyen zamanlarda kullanılan araçların yetenekleri arttıkça yöntem, evrenin diğer yöntemlerle çalışılması zor olan “genç” yıllarına yani yaklaşık 10 milyar yıl önceye benzersiz bir pencere açabilir.
