İlk başta 2007 yılında fırlatılması planlanan, fakat karşılaşılan sorunlar, yapılan geliştirme ve güncellemelerle fırlatışı yıllarca ertelenen …
İlk başta 2007 yılında fırlatılması planlanan, fakat karşılaşılan sorunlar, yapılan geliştirme ve güncellemelerle fırlatışı yıllarca ertelenen James Webb Uzay Teleskobu, 25 Aralık 2021’de uzaya fırlatılmıştı. Teleskobun ilk renkli görselleri de geçtiğimiz günlerde NASA tarafından paylaşılmıştı.
Peki James Webb Uzay Teleskobu, çektiği bu fotoğrafları Dünya’ya nasıl gönderdi? Teleskop, çektiği fotoğrafları göndermeden önce nerede depoladı? Gelin, pek çoğunuzu şaşırtma potansiyeli olan bu soruların cevaplarına bakalım.
Veriler nasıl gönderiliyor?
James Webb Uzay Teleskobu, beklentilerinizin aksine her anlamda son teknolojiyi barındırmıyor. Teleskop elbette bazı teknolojilerinde son ve hatta ilk kez kullanılan teknolojilere yer verse de, uzun süreli dayanıklılık ve güvenilirlik için sağlamlığı bilinen teknolojiler kulanılıyor.
Dünya’dan 1,5 milyon kilometre uzaklıkta bulunan Teleskop, çektiği fotoğrafları dünyaya ‘Ka bandı’ frekansları üzerinden gönderiyor. James Webb’in görev sistemleri mühendisi olan Michael Menzel’e göre teleskop, 25,9 gigahertzlik kanal üzerinden saniyede 28 megabayt veri gönderebiliyor.
Bu ana frekansın yanı sıra teleskop, S bandında iki kanaldan da veri gönderimi sağlıyor. Bu kanallardan biri 2,09 GHz iken kanal üzerinden saniyede 16 kilobit veri aktarımı sağlanabiliyor. İkinci kanal olan 2,27 GHz’lik kanal ise saniyede 40 kilobit veri gönderebiliyor. Bu kanal, genellikle teleskobun operasyonel durumu ve sistemlerin sağlığı gibi teleskobun durumu hakkında bilgilerin alınması için kullanılıyor.
James Webb Uzay Teleskobu, Parker Solar uzay aracı, Transiting Exoplanet Survey Anteni ve Voyager uzay araçları gibi pek çok aracın bağlı olduğu ‘Deep Space Network (DSN – Derin Uzay Ağı)’ ağına bağlı durumda. Bu ağ, dünya çapında üç noktaya yerleştirilmiş anten ile canlı tutuluyor: Avustralya, İspanya ve Kaliforniya.
Tabii Teleskop 7/24 Dünya’ya bağlı durumda değil, peki elde ettiği verileri Dünya’ya göndermeden nerede depoluyor?
Paylaşılan bilgilere göre James Webb, pek çoğunuzu şaşırtacak şekilde yalnızca 68 GB’lık bir SSD’ye yer veriyor. Bu depolama alanının %3’ü mühendislik ve telemetri verilerine ayrılıyor. Bunun dışında toplam depolama alanının uzaydaki radyasyonun verdiği zarar nedeniyle önümüzdeki 10 yıl içinde 60 GB’a düşmesi bekleniyor.
Elbette uzayın derinliklerinden elde edilen veriler, 68 GB’lık SSD içinde uzun süreli kalmıyor. Zira depolama alanı yalnızca 24 saat içinde elde edilen verileri depolayabilecek büyüklükte. James Webb Uzay Teleskobu ise gün içinde belirlenen aralıklarda elde ettiği veriyi Dünya’ya aktarıyor ve depolama alanından siliyor.
James Webb Uzay Teleskobu, günde 57 GB’lık veri elde edebilirken Hubble’da bu değer sadece 2 GB idi.