enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,6433
EURO
36,3761
ALTIN
2.910,55
BIST
9.671,41
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
12°C
İstanbul
12°C
Az Bulutlu
Çarşamba Az Bulutlu
13°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
14°C
Cuma Parçalı Bulutlu
16°C
Cumartesi Çok Bulutlu
15°C

Asla Olmak İstemeyeceğiniz Tedavi Şekli: Elektrokonvülsif

Elektrokonvülsif terapi (halk arasında elektro şok olarak da bilinir); psikolojik sorunları olan hastaların yaşamının anlatıldığı Guguk Kuşu …

Asla Olmak İstemeyeceğiniz Tedavi Şekli: Elektrokonvülsif
04.08.2022
173
A+
A-

Elektrokonvülsif terapi (halk arasında elektro şok olarak da bilinir); psikolojik sorunları olan hastaların yaşamının anlatıldığı Guguk Kuşu, Akıl Oyunları gibi filmlerde görülmüştü. Filmlerde beyne elektriksel uyarım vererek hastanın tedavi edilmesi, bu tedavi yönteminin çok eski ve artık kullanılmadığı izlenimini verse de aslında gerçek pek de öyle değil. Günümüzde hala birçok hastalığın tedavisinde modernize edilmiş hali kullanılır.

Depresyon, bipolar bozukluk ve şizofreni gibi kronikleşen hastalıklarda daha çok kullanılan bu yöntem genelde ilaçların ve terapilerin etkili olmadığı hastalarda son seçenek olarak kullanılır.

Beyne elektriksel uyarım vermek ilk kimin aklına ne zaman, nasıl geldi?

Psikolojideki birçok tedavi yöntemi gibi aslında bu yöntem de bir tesadüf sonucunda keşfedildi. Portekizli psikiyatrist Ladislas Meduna; 1934 yılında, psikiyatri hastası olup epilepsi nöbetleri geçiren hastaların nöbet geçirdikten sonra düzeldiğini fark etti. Etkinin nöbete bağlı olup olmadığını anlamak için de nöbetleri tetiklemeye karar verdi. Bunun için farklı yollar denerken uyarıcı bir ilaç olan Metrazol’ün yüksek dozda verilince epilepsi nöbetlerini tetiklediğini fark etti. Yaptığı deneylerde Metrazol’ü kullanıp nöbet geçiren hastaların semptomları gerçekten de azaldı. Beyni uyarıp tedavi etmenin ilk adımı bu şekilde atılmış oldu.

1937’de ise İsviçreli psikiyatrist Max Müller, farmakolojik konvülsif terapi (Metrazol verilerek nöbetlerin tetiklenmesi) üzerine ilk uluslararası konferansı düzenledi. Konferans devam ederken ilacın yan etkileri konuşulmaya başlandı. Nöbetleri tetiklemek için kullanılan ilaç, hastaların nöbetten önce endişelenmesine neden oluyordu ve ilacın verdiği uyarım o kadar şiddetliydi ki vertebral kırıklara(omurga kırıklıkları) neden olabiliyordu. Söz konusu yan etkiler, psikiyatristlerin nöbetleri tetiklemek için alternatif yollar aramalarına neden oldu.

İtalyan nörolog Ugo Cerletti ise bir kasap dükkanında kasabın domuzlara elektriksel şok vererek onları uyuşturduğunu görünce aynı şeyi köpekler üzerinde denemeye başladı. Yaptığı deneylerde elektriksel şokun Metrazol etkisi sağladığını fark etti. Böylece EKT doğdu.

Depresyon, şizofreni ve bipolar bozukluk gibi hastalıklarda en son başvurulan tedavi yöntemidir.

EKT aygıtı(Elektrokonvülsatör) kullanılmaya başlandığında tüm psikiyatri hastalarında denense de günümüzde daha çok depresyon, şizofreni ve bipolar bozukluk hastalarında kullanılır. Özellikle majör depresyonda en etkili yöntem olarak geçer.

Yapılan araştırmalarda EKT ile iyileşen hastalarda EKT kesildikten sonra hastaların %80’inde 10 hafta içerisinde hastalık tekrar ortaya çıktığı görülmüş. Bu tedavi yönteminin dünya genelinde yılda bir milyon hasta üzerinde kullanıldığı görülüyor. Bu kadar çok kullanılmasının nedeni hastaların yatış süresini kısaltması ve kısa sürede sonuç vermesi olabilir.

Hastalara anestezi verilerek uygulanıyor.

Birçok ruh sağlığı ve hastalıkları hastanesinde ruh sağlığı uzmanları eşliğinde 5 dk’da uygulanabilen bu işlemde hasta sedyeye yatırılır ardından kasları gevşeten ve hastayı uyutan anestezi ilaçları verilir. Sonrasında hastanın alnına beynin elektriksel uyarımı için iki tane elektrot yerleştirlir. Sonra bu iki elektrottan ritmik saniyelerle elektrik akımı verilir. Tüm bu süreç 5 dk sürer. Olası bir aksiliğe anında müdahale edebilmek için ruh sağlığı uzmanları bu işlemden sonra 15-20 dk daha hastanın yanında bekleyip hastanın uyanmasını beklerler.

Korkmanıza gerek yok, EKT kalıcı bellek kaybına neden olmaz.

Yapılan araştırmalarda EKT’nin beyin hasarına neden olduğuna dair bilimsel bir kanıt bulunamamış. Nadir de olsa ortaya çıkan bellek kusurlarının ise genelde bir yıl içerisinde tamamen ortadan kalktığı görülmüş.

Bonus: Hafıza sildirmek için EKT kullanılabilir mi?

Hafıza sildirmek kulağa güzel gelse de EKT bir hafıza silme tekniği değildir ve bu işlem için kullanılamaz da. Bununla beraber önemli olan anılarımızla yüzleşip onlara geçmişteki kötü anılar gözüyle bakabilmektir. İstediğiniz o iyileşmeyi anca bu şekilde sağlayabilirsiniz.

Kaynaklar: 1, 2, 3,

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.