Yerin kilometrelerce altında uzanan devasa siyah dokunaç ağlarıyla, bir mantar grubu olan ve bal mantarı olarak da bilinen Armillaria …
Yerin kilometrelerce altında uzanan devasa siyah dokunaç ağlarıyla, bir mantar grubu olan ve bal mantarı olarak da bilinen Armillaria, gezegenimizdeki bilinen en büyük organizmalardan bazılarına ev sahipliği yapmakta.
Oregon’da bulunan, izomorf dokunaç kütlesi ile birlikte 3,7 mil karelik bir alanı kapsayan ve yaklaşık 7,500 ila 35,000 ton ağırlığında olduğu tahmin edilen 8.500 yıllık bir Armillaria ostoyae örneğinin ise, dünyanın en büyük organizması olabileceği tahmin ediliyor. Bu akıllara durgunluk verici büyüklükteki organizma, dışardan bakıldığında ise birbirinden bağımsız küçük, sevimli mantarlardan fazlası gibi durmuyor.
Sıradan mantar öldürücülerden etkilenmiyor ve beslenmeden yıllarca hayatta kalabiliyor
Siz öyle dışardan sevimli ve zararsız durduğuna bakmayın; adeta bir vampir gibi ağaçlardan beslenen patojenik bir mantar türü olan Armillaria; 600 çeşit odunsu bitkinin ömrünü tüketip bitki örtüsünü yok etmesi ve çiftçilere milyonlarca dolarlık zarara mal olması bakımından aslında son derece tehlikeli bir tür. Bu parazitik mantarın bu denli büyük olmasının ardında ise, kısmen sağlam olması yatmakta. Bu devasa tür öylesine sağlam ki, normalde mantarlardan kurtulmak için kullanılan sıradan mantar öldürücüler, birçok biyolojik kontrol yöntemine inanılmaz derecede dirençli olan Armillaria’yı öldürmek bir yana dursun, onun daha da büyümesini bile teşvik edebilir. Buna ek olarak Armillaria, herhangi bir şekilde beslenmeden oldukça uzun bir süre hayatta kalabilir.
Mantarı bu derece yenilmez ve güçlü yapan şeyin ne olduğunu araştıran Utah Üniversitesi’nden makine mühendisi Debora Lyn Porter ve meslektaşları, yayınladıkları makalede “Bu misel ve rizomorf ağlarının, canlı konakların bulunmadığı ortamda onlarca yıl hareketsiz kaldıkları ve yeni konaklar döndükçe tekrar aktif hale geldikleri bulundu.” ifadelerine yer verdi. Armillaria ostayae’yi yakından incelemek için kimyasal analiz, mekanik testler ve modelleme yöntemlerinden yararlanarak dokunaç benzeri rizomorflarının laboratuvarda yetiştirilen örnekleriyle vahşi örneklerini karşılaştıran ekip; iki örnekten sadece yabani mantarın içindeki daha hassas dalları hem kimyasallardan hem de mekanik kuvvetlerden koruyabilen bir kalkan tabakasına sahip rizomorflar ürettiği sonucuna ulaştı.
Bu dış katmanın sert bir plastik gibi sağlam olduğunu aktaran makine mühendisi Steven Naleway, katmanın doğal dünya için oldukça güçlü olduğunun altını çizdi. Böceklerden gelen asitler gibi toksinleri nötralize etmeye yardımcı olan kalsiyum iyonlarının bağlanması gibi mantarlara çeşitli faydalar sağladığı bilinen bir pigment olan melaninin koyulaştırdığı bu katmanın ayrıca, laboratuvarda yetiştirilen rizomlarda görülenden çok daha küçük gözeneklere ve zayıf noktalara yer bırakmayan daha tutarlı bir yapıya sahip olduğu gözlemlendi. Naleway, konuya dair olarak “Bir tür insan biyokontrolüne sahip olacaksanız, bu kalsiyumla savaşmanız ve bu dış yüzeye daha iyi nüfuz etmeniz gerekir” şeklinde kaydetti.