Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Tan, 25 yıldır tam 7 kez zeytin ağaçlarını Meclis’te koruduklarını …
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Tan, 25 yıldır tam 7 kez zeytin ağaçlarını Meclis’te koruduklarını belirterek, “Zeytin ile madenciliğin rakip görülmesi çok yanlış. Zeytin ağacı hiçbir dönemde bu kadar zulüm görmedi” dedi. Tan, Türkiye’nin yağ stoklarının 270 bin ton olduğunu ve olası bir savaş durumunda bunun Türkiye’ye yeteceğini hatta fazlasının ihraç bile edilebileceğini kaydetti.
Resmi Gazete’de yayımlanan zeytinlik alanlarda maden aranmasına izin veren yönetmeliğe tepkiler her geçen gün artıyor.
1 Mart 2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliğiyle elektrik ihtiyacının karşılanması üzerine yürütülen madencilik faaliyetleri gerekçesiyle tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlara denk gelen yerde madencilik faaliyetlerinin yürütülmesi ve tesisin inşasına izin verilmesi yönünde bir düzenleme yapıldı.
Yönetmelikle ile iktidara yandaş olan şirketlerin zeytinlik alanları istedikleri gibi yağmalamasının önünün açıldığını söyleyen kamuoyu, her geçen gün tepki göstermeye devam ediyor.
“ZEYTİN AĞACIMIZI 25 YILDIR 7 KEZ MECLİS’TE KORUYORUZ”
Konu ile ilgili SÖZCÜ’ye açıklamalarda bulunan Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Tan, “Zeytincilik sektörümüz son anda bize ulaşan bu baskın yönetmelikle bir kez daha huzursuz edildi. Sektörümüzün hiç bir şekilde görüşü alınmadan zeytincilik kanunumuz bir yönetmelik aracılığıyla bir kez daha delinmek isteniyor!. Zeytin ağacımızı ve kanunumuzu hukuka aykırı bu girişimlere karşı 25 yıldır TBMM’de tam 7 kez koruduk. Bu kez de koruyacağız. Yargı süreci başlamadan yönetmeliği iptal ederek elinizi kutsal zeytin ağacından derhal çekin” diye konuştu.
Tan, yönetmeliğin kanundan üstün olmadığını vurgulayarak, “Bu kanuna aykırı bu yönetmelik. Bunu reddediyoruz. 10 milyon insanın ekmek yediği, 500 bin ailenin olduğu bir sektörde alınan bu karar, milletin aklıyla dalga geçmektir. Bütün sektör temsilcileri bu yönetmeliğe karşı ve geri çekilmesini istiyor” dedi.
ANADOLU’NUN KADİM AĞACI
“Yargı süreci başladı, mücadelemizi hukuki boyutta da sürdüreceğiz” diyen Tan, “Bu sektör yılda bir buçuk milyar dolarlık katma değer sağlıyor. Zeytin Anadolu’nun kadim ağacı, kutsal kitaplarda Allahın üzerine yemin ettiği zeytine bu reva görülemez. Bizden sonraki ülkelerde İspanya, İtalya gibi bu zeytini ve yağını baş tacı ettiler. Bir tanesinin bile kesildiğini başka ülkede göremezken bizde madenciliğe rakip olarak görülmesi çok yanlış. Zeytin ağacı hiçbir dönemde bu kadar zulüm görmedi” ifadelerini kullandı.
“OLASI SAVAŞ DURUMUNDA YAĞ STOKLARIMIZ DOLU, İHRAÇ BİLE EDERİZ”
Zeytin ağaçlarının rehabilitesi ya da saha taşıması gibi uygulamaları kabul etmediklerini vurgulayan Tan, şöyle devam etti:
“Bir gecede binlerce ağaç kesildi ve biz bu tür uygulamalara güvenmiyoruz. Zeytin milli bir servettir. Şu anda ülkeye en canlı parayı sağlayan ve net ihracatçı olan bizler varız. Bu yılki rekolte 235 bin geçen yıldan devreden stokla birlikte 260-270 bin ton yağımız var. Bu olası bir savaş halinde bir sonraki hasada kadar tüketebileceğimiz hatta ihraç edebileceğimiz yağımız var anlamına geliyor. Böyle altın yumurtlayan tavuğu kesme zihniyeti iyi niyetli olamaz. Bu yönetmeliğin acilen geri çekilmesi çağrısında bulunuyoruz, yoksa doğa bizlerden elbet hesap soracaktır.”