enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
10°C
İstanbul
10°C
Çok Bulutlu
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C
Salı Parçalı Bulutlu
11°C
Çarşamba Az Bulutlu
13°C
Perşembe Az Bulutlu
15°C

Zamanda Yolculuğa Hazır mısınız?

Daha önceki içeriklerimizde 1929 yılının öncelikle ilk dört ayına, ardından da ikinci dört ayına bir yolculuk gerçekleştirmiştik. Bugün ise 1929 …

Zamanda Yolculuğa Hazır mısınız?
23.01.2022
178
A+
A-

Daha önceki içeriklerimizde 1929 yılının öncelikle ilk dört ayına, ardından da ikinci dört ayına bir yolculuk gerçekleştirmiştik. Bugün ise 1929 senesinin son dört ayına giderek yolculuğumuzu tamamlayacağız.

Zaman yolculuğumuzda neden 1929 yılını seçtiğimizi özellikle de ikinci rotamızda daha iyi anladığınızı düşünüyoruz. Eğer yine de halen neden 1929 senesi olduğu konusunda aklınızda soru işaretleri varsa ya da düşüncenizin doğru olup olmadığından emin değilseniz; yolculuğumuzun sonundaki açıklamaları okuyabilirsiniz. Şimdi hazırsanız, lütfen kemerlerinizi bağlayınız. Yolculuğumuzun final bölümü başlıyor…

Yolculuğun ilk 2 bölümüne aşağıdan ulaşabilirsiniz:

Finali ve son bölüme Eylül 1929’dan başlıyoruz:

2 Eylül: Tek rahatsız olduğunuz nokta, kedileri yersek farelerin çoğalması mı Celal Muhtar Bey?

Soldaki haberde, kadınların son zamanlarda sıklıkla çorap kullandığı ve çorap için gereğinden fazla para harcadıkları anlatılıyor. Sağdaki haberde ise hatırlarsanız önceki zaman yolculuğumuzda kedi eti yemek konusu gündeme gelmişti. Tartışma kaldığı yerden devam ediyor. Celal Muhtar Bey, “kedi etini yeriz sorun yok ama o zaman da fareler çoğalır, kediye oranla eşek eti daha iyi bir tercihtir” diyor.

3 Eylül: Türkiye’nin ilk tescilli güzeli belli oldu: Feriha Tevfik

Soldaki haberde İzmir’de mevsimlik işçi olarak çalışanların memurlardan daha iyi kazandığı hakkında bir haber hazırlanmış. Hatta bir mevsimlik işçi; “3 ay çalışıp 9 ay yatıyoruz, memurluktan iyidir” diyor. Diğer haberde ise ilk yolculuğumuzda başlayan güzellik yarışmasının sonucu ilan ediliyor.

6 – 7 Eylül: Yüzün güzel olacağına bahtın güzel olsun diye boşuna dememişler

Solda, fırınlara yapılan bir teftişte elde edilen veriler paylaşılıyor. Verilere göre çoğu ekmek hijyenden uzak ve içerisinde hileli katkı maddeleri var. Diğer haberde ise çirkin kadınların, güzel kadınlardan daha iyi para kazandığı anlatılmakta (çirkin ya da güzel kadın yorumu bizlere ait değildir, bizler yeryüzünde çirkin bir şey olmadığını sadece gözlerimizin bazı şeylere ÇİRKİN baktığını düşünüyoruz).

7 – 10 Eylül: Kadınlara laf atanlar tutuklanacak!

Soldaki haberde Türkiye Güzelleri ile Dünya Güzelleri arasında karşılaştırma yapılıyor. Sağdaki haberde ise son zamanlarda artan kadınlara sözlü taciz olayları hakkında alınan resmi karar aktarılmış.

11 – 14 Eylül: Sahi, paramızın kıymeti neden sürekli düşüyor?

Soldaki haberde Ticaret Odası’nın hazırladığı bir rapora göre Türk Lirası’nın neden sürekli değer kaybettiği hakkında bir açıklama paylaşılmış. Ticaret Odası’na göre başlıca iki sebep; bankaların uyguladığı bazı politikalar ve devletin ithal ürün oranı. Sağdaki haberde ise; Amerika’da düzenlenen “en güzel bacak” yarışmasını kazanan hanımefendiyi görüyorsunuz.

16 – 18 Eylül: 1929 senesinde gerçekten tombul olmak varmış…

Soldaki haberde Türkiye’nin nüfus mübadelesi (değişimi)’nden beklentisi aktarılırken; sağda ise bir kez daha tombul insan olmanın önemi ve güzelliğinden bahsediliyor. Habere göre bir adam, tombul olmasından ötürü kendisine saplanan 7 cm’lik bıçağı hissetmemiş bile.

21 – 28 Eylül: Ticaret Odası’nın veri aldığı dükkanlar nerede, halk bilmiyor

Soldaki haberde; dayısı vefat etmiş bir hanımefendiyi görmektesiniz. Habere göre; hanımefendinin dayısı çok zengindir ve ölmeden önce dayısı bir vasiyetname bırakır. Vasiyete göre dayısının tüm serveti hanımefendiye kalacaktır. Tabii evlenmediği sürece… Sağdaki haberde ise yine Ticaret Odası’nın bir açıklaması var. Bu kez gıda ürünlerinin fiyatlarının çok uygun olduğunu açıklamışlar. Enflasyon hesaplama yöntemi günümüzden çok da farklı değil sanki.

28 – 30 Eylül: Taksiciler kısa mesafe yolcusu kabul etmiyor

Soldaki haberde kısa mesafe diye yolcu olmayan taksicilerin cezalandırılacağı anlatılırken; sağda ise layığıyla tamamlanmış ilk Türk filminden (Ankara Postası) bahsediliyor.

Ekim 1929

1 Ekim: Erkekler, kendinizi kollayınız!

Soldaki haberde, dünyada o dönemde ardı ardına kadın haklarını koruyan hatta kadına verilen değerden rahatsız olan erkekler Viyana’da bir kongre düzenledi Bu kongre için basılan davetlerde de kısaca “kadınlardan sakın ve tehlikede olan haklarınızı koruyun” mesajı verildi. Diğer haberde ise İspanyol bir genç, cafede otururken arkadaşlarına bir söz verir. Der ki; “piyango bana çıksın, her dileğinizi yerine getireceğim”. Günün sonunda piyango gence çıkar ve arkadaşlarının pahalı dileklerini yerine getirmekten kendisine üç kuruş para kalır.

2 – 7 Ekim: Henry Ford, kadınlar hakkında öngörüde bulunmuş fakat…

Soldaki haberde anlatılan olay kısaca şudur: Bir kadın, görkemli bir baloya değerli küpelerini takarak gider. Baloda tüm gözler küpelerinden ötürü üzerindedir. Balodan sonra kadın küpelerinin değerini öğrenmek için bir kuyumcuya gider ve küpelerin değeri beklediğinden fazla çıkar. Eve geldiğinde eşiyle durumu paylaşınca, eşi küpelerini alır ve kasaya koyar. Kadın da küpeleri takmak istediğini söyler. Eşi “istersen sana küpelerin değerinde çek yazayım, çekleri tak, küpeleri kaybetmeni göze alamam” der. Diğer haberde ise, hepimizin tanıdığı Henry Ford, “kadınlar iş hayatına ayak uyduramaz, birkaç seneye evlerine geri dönerler, merak etmeyin” şeklinde bir açıklama yapıyor.

7 – 15 Ekim: İngiliz Lirası yükseliyor ama memurun maaşı yükselmiyor, memur ne yapsın?

Soldaki haberde Amerikalı yeni evli bir çiftin, boşanmak için mahkemeye sunduğu gerekçe anlatılıyor. Habere göre; erkek, her akşam işten eve geldiğinde eşini yanağından öper ve “şekerim” diyerek boynuna sarılır. Kadın, şeker sevmemektedir ve eşine “bana şekerim deme” diyerek uyarıda bulunmuştur. Adam ise kadının bu uyarısına rağmen “şekerim” demeye devam etmiştir hatta gün içinde bile “şekerim” diyerek seslenmektedir. En sonunda canına tak eden kadın, boşanmak için dava açar. Mahkeme henüz başlamadı. Eğer sonuçlanırsa sizlerle paylaşacağız. Sağdaki haberde ise, “İngiliz Lirası yükselince her şeyin zamlandığı fakat halkın maaşlarının aynı olduğu” hatırlatılıyor.

9 – 10 Ekim: Kedi – eşek eti fena fikirler değildi; vergi indirimi de nereden çıktı?

Soldaki haberde, gelen zamlardan sonra süt ürünlerine karıştırılan su miktarının artık fazla olduğu ve üreticileri insafa davet edildiğini görüyoruz. Sağdaki haberde ise; kedi eti ve eşek eti önerilerinden sonra nihayet mantıklı bir öneri geldi. Et fiyatlarının düşmesi için kasaplarda görevli memurların sayısı düşürülecek ve etlerden alınan vergilerde de ciddi bir düşüş yapılacak.

17 – 19 Ekim: Erkekler hediye alsa da almasa da yaranamıyor

Soldaki haberde Fransız çiftin boşanmak için açtığı davada mahkemeye sunulan gerekçe epeyce gündem olmuştur. Habere göre; beyefendi bir tüccardır ve elindeki malları satmak için Fransa’nın her şehrini gezmektedir. Her gittiği şehirden de eşine, gittiği şehre özel bir hediye getirir fakat kadın hediyeleri beğenmez ve adama der ki “sen bana hediye getirme, parasını ver, ben beğendiğimi alırım”. Adam bu laflara pek kırılır ama bir daha hediye getirmeyeceğine dair de söz verir. Yine bir gün mallarını satmak için bir şehre gider ve dayanamayıp o şehre özel hediyeler alır fakat eşine söz verdiği için hediyeleri eşine veremez. Eşine vermek yerine de eşinin okul arkadaşına hediye eder. Bu durumu öğrenen kadın, sinirden küplere biner ve boşanma davası açar. Mahkeme, çifti bu sebepten boşayamayacağını ve çiftin barışması gerektiğine karar vermiştir. Diğer haberde ise, hayat sigortası başlatan kişilerin ölümü ile meşgul olan bir memurun hikayesi anlatılıyor.

21 Ekim: İngiliz Lirası yükselmeye devam ediyor

Soldaki haberde Amerika’da gerçekleştirilen en hızlı duş yarışmasından bahsediliyor. Sağdaki haberde ise bir kez daha “İngiliz Lirası’nın yükselmesinden ötürü fiyatlara zam geldiğini ama maaşların sabit olduğu” hatırlatılıyor.

22 Ekim: Tasarruf, tasarruf ve tasarruf…

26 – 29 Ekim: Lütfen terbiyesizlik yapmayınız!

Soldaki haberde; evlerden dışarıya çöp atmanın ne kadar kötü bir şey olduğu açık bir şekilde ifade edilmiş. İnsan, “keşke böyle uyarılar şimdi de olsa” demeden edemiyor. Soldaki haberde ise, kadınların saç bakımı için geliştirilen yeni cihazlardan bahsediliyor.

Kasım 1929

1 – 7 Kasım: Ortada hiçbir sebep yokken, makarna fiyatları 8 kuruş birden fırladı!

Soldaki haberde Amerika’da polisler için icat edilen ve günümüzde de kullanılan çelik yelekler hakkında bilgi veriliyor. Sağdaki haberde ise, hiçbir gerekçe olmaksızın makarna fiyatlarına yapılan zammın gerekçesi araştırılıyor.

8 Kasım: Buğday fiyatı düşmesine rağmen, ekmek fiyatları neden düşmüyor?

Soldaki haberde, köpeklerin çoğu hırsızlık olaylarını engellediği ve bu yüzden bekçi köpeklerine yoğun talep olduğu anlatılıyor. Sağda ise, buğday fiyatlarının düşmesine rağmen ekmek fiyatlarının halen zamlı olması tartışılıyor.

12 – 13 Kasım: Yeni Meclis binasının inşası ilk kez dile geliyor

Soldaki haberde Avrupa’da kadın güreşinin ilgi gördüğü anlatılırken; sağda ise yeni Meclis binasının nerede yapılabileceği tahminleri konuşuluyor.

14 – 15 Kasım: Kahrolsun otlakçılık!

Soldaki haberde, “lokantada dostunuzla beraber otursanız bile sadece kendi hesabınızı ödeyin, bu sayede büteçnizi kontrol edebilirsiniz” mesajı verilirken; sağdaki haber ise bir hayli ilginçtir. Habere göre; Amerikalı genç kadın bir trafik kazası geçirmiş ve burnu kırılmıştır. Estetlk ameliyat sonucunda genç kadının burnu, eski burnundan farklı bir hale gelmiş, toplum nezdinde daha hoş bir burna kavuşmuştur fakat ortada bir sorun vardır. Genç kadının eşi, ben seni eski burnunla sevdim, bu burnunla değil diyerek eşine düşüncelerini aktarır. Kadın da, eşinin söylediklerini haklı bularak doktora gider ve burnunu eski haline getirmesini yoksa kendisine tazminat davası açacağını söyler. Olay, mahkeme nezdinde takip edilmektedir. Genç kadın, ikinci ameliyat için de ameliyat ücreti ödeyecektir fakat eğer ilk halindeki burnuna kavuşmazsa bu kez tazminat yolu açılabilir.

17 Kasım: Yapacağını değil, yaptığını söyleyen vali

Soldaki haberde, 50 bin dolar masraf ederek özel bir uçakla havada doğum yapan kadının hikayesi anlatılıyor. Sağda ise Kastamonu Valisi’nden “Yapacağını değil, yaptığını anlatan vali” olarak bahsediliyor. Öyle ki halk, sürekli vaatlerde bulunan valilerden sıkılmış gibi duruyor.

20 Kasım: Yine, yeni, yeniden diş macunları…

Soldaki haberde yine diş macunu reklamlarının arttığını görmekteyiz. Sağda ise; definelerin yerlerini bulduğu iddia edilen bir kadının hikayesi anlatılıyor.

25 – 26 Kasım: Borsada kaybedenler intiharı tercih ediyorlar

Soldaki haberde Amerika’da borsa üzerinden yüklü meblağlarda para kaybeden kişilerin bunalıma girdiği ve intihar ettiği anlatılıyor. Sağda ise; İngiliz Lirası’nın yükselmeye devam edeceği anlatılıyor.

26 – 27 Kasım: İngiliz Lirası yükselmeye devam ediyor

28 – 29 Kasım: Güzellik yarışmasına katılmak ve milli vazife?

Soldaki haberde, havada yakıt ikmali yaparak 20 gün aralıksız uçan uçaktan bahsediliyor. Sağda ise, güzellik yarışmasına katılmanın milli bir görev olduğu anlatılmış.

Aralık 1929

9 Aralık: Türk Lirası’nın değerini yükseltmek için Yerli Malı Kanunu çıkarıldı

Soldaki haberde; Türk Lirası’nın değerinin yükselebilmesi için yerli malı ürünlerin tercih edilmesi teşvik ediliyor. Sağda ise, çiğ çiğ balık ve et yiyen adamın haberi anlatılıyor.

9 – 12 Aralık: Hanımlar, “bize neden esmer bey mi sarışın bey mi seversiniz diye sormuyorsunuz” diyorlar

Soldaki haber yeterince açık. Sağda ise sahte bilet basım haberi var.

23 Aralık: Maksat iddia olsun

Soldaki haberde, Amerika’da son günlerde moda olan bir bahis türünden bahsediliyor. Habere göre Amerikalılar, bir gün evvelden yarının hava durumu üzerine ciddi meblağlarla iddiaya giriyorlar. Sağdaki haberde ise; tavuklar garip davranınca öncelikle cinler tarafından çarpıldığı düşünülmüş daha sonra ise içki içtikleri için sarhoş olduğu ortaya çıkmış.

23 Aralık: Kadınların seçme ve seçilme hakkı üzerine bir gelişme!

23 – 29 Aralık: Ah Hakim Bey, bu söylenecek laf mı yani…

Soldaki haberde anlatılan olayın özetle şudur: Amerikalı bir terzi, diktiği yeni tasarımları ilk önce eşine giydirir ve eşinin gösterişli yerlere kendi tasarımları ile gitmesini ister fakat kadın artık sürekli yeni elbiseler giymekten sıkılmıştır. Kadın en sonunda eşinden ayrılmak üzere boşanma davası açar ve mahkemede de düşüncelerini açıklar. Hakim, kadına hak verir ve çifti boşar fakat mahkeme devam ederken kadına “keşke benim eşim de sizin gibi olsa, benim eşim benden sürekli yeni elbiseler ister” der ve bu söz eşinin kulağına kadar gider. Hakimin eşi, bu durumu gerekçe göstererek eşine boşanma davası açar ve boşanır. Diğer haberde ise Manş Tüneli’nden bahsediliyor.

29 Aralık: Çay yoksa ıhlamur için!

Soldaki haberde, İrlandalıların yarışlardan önce atları okutup üflettiği anlatılıyor. Sağda ise; çaylarda sıklıkla hile çıkmasından ötürü devletin artık “çay yerine ıhlamur için” tavsiyesi anlatılıyor.

29 Aralık: Doğru söze ne denir

31 Aralık: Yerli malını teşvik eden bir uyarı…

Neden 1929

Zaman yolculuğumuzda 1929 senesini seçmemizin birden fazla sebebi vardı. Sizlerin de dikkatini çektiği üzere bu sebepleri sıralamamızı isterseniz; tıpkı 2021 yılında olduğu gibi 1929 yılında da sürekli döviz kurlarının yükselmiş olması, dövizin yükselmesiyle gıda ürünlerine gelen zamlar, döviz ara ara düşse bile geri çekilmeyen zamlar, buğday yok diye ekmeğe gelen abartı zamlar ve buğday temin edilince geri çekilmeyen zamlar, halk bu zamlara dayanamazken “hayat pahalı değildir” diyen devlet görevlileri, kısa mesafe diye yolcu almayan taksiciler, et pahalı diye eşek ve kedi etinin önerilmesi, kadınların toplumsal hayata uyum sürecinde yaşadığı zorluklar, reklam oyunları…

Sizce de 1929 senesi fazlasıyla 2021 senesine benzemiyor mu? Ya da başka bir deyişle zaten hepimiz 2021 senesinde ülkecek 1929 senesine gitmemiş miyiz? Bizler bu 3 bölümlük içerik dizisiyle sizlere sadece 1929 senesini hatırlatmış olduk. Elbette zaman yolculuğumuzda sizlere tuhaf gördüğümüz günümüzle alakasız bazı haberleri de göstermek istedik ama genel olarak 2021 yılından çok da uzağa gidemedik aslında. Eğer isterseniz farketmediğiniz detaylar için zaman yolculuğuna buradan tekrar başlayabilirsiniz.

Bitirirken…

Sizce 2021 senesine bu kadar çok benzeyen başka bir sene var mı? Sizler de 1929 senesinin bir kopyasını yaşadığımızı düşünüyor musunuz? Eğer yeni bir zaman yolculuğu planlıyor olsaydık hangi seneye gitmek isterdiniz? Bu ve diğer tüm düşüncelerinizi yorumlarda belirtebilirsiniz.

Kaynak: Zaman yolcuğumuzdaki tüm gazete haberleri Akşam ve Cumhuriyet Gazeteleri’ne ait olmakla birlikte; Gaste Arşivi aracılığıyla temin edilmiştir.

ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.