Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı “Mavi vatan” doktrinini Yunan gazetesi Kathimerini’ye anlatarak Yunanistan’ın uluslararası hukuka da uymayan Ege ve …
Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı “Mavi vatan” doktrinini Yunan gazetesi Kathimerini’ye anlatarak Yunanistan’ın uluslararası hukuka da uymayan Ege ve Doğu Akdeniz’deki tezlerini tek tek çürüttü.
Athanasios Kaçikidis’in sorularını yanıtlayan Cihat Yaycı’nın sözleri şu şekilde;
ATHANASİOS KAÇİKİDİS: Amiral Yaycı, “Mavi Vatan” doktrini nasıl oluştu?
CİHAT YAYCI: “Mavi Vatan”a dair doktrinimin temeli, Türk deniz yetki alanlarını vurgulamaktadır. Her şeyden önce Türk toplumu tarafından kabul edilen bir terimdir ancak artık uluslararası toplum tarafından da kabul edilmektedir. Türkiye’nin deniz yetki alanlarını ve bu alanları yasal, diplomatik, ekonomik aynı zamanda siyasi olarak nasıl koruduğunu tanımlayan basit bir doktrindir. Bu doktrin ile ilgili çalışmam askeri bir doktrin değildir.
ERDOĞAN’IN ARKASINA ALDIĞI HARİTA
KAÇİKİDİS: Daha çok akademik amaçlı bir harita olduğundan bahsetmiştiniz ama biz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın arkasında “Mavi Vatan” haritası olan fotoğraflar gördük. Bu doktrine dayanan Türk talepleri nelerdir?
YAYCI: Bu harita maksimalist değildir. Yunan deniz yetki alanlarının niyetini temsil eden Yunan haritalarına bakarsanız Ege Denizi’nde Türkiye’ye karasuları dahi bırakmıyorlar. Dolayısıyla doktrin alenen bürokratik olarak kabul edilir. Ayrıca milletimiz ve hükümetimiz tarafından da hukuken de kabul edilmiştir.
Erdoğan’ın hemen arkasındaki “Mavi Vatan” haritam uluslararası hukuka dayanıyor. Biliyorsunuz ki harita benim tarafımdan hesap verilebilirlik, kara veya deniz egemenliği, coğrafi üstünlük ve (deniz bölgelerinin belirlenmesine yönelik) anakaranın adalardan üstün olduğu ilkeleri temelinde çizildi. Bunlar, uluslararası hukuk, denizcilik için uluslararası mahkemelerin aynı zamanda Birleşmiş Milletlerin kararlarının bilişiminden oluşan sınırlama ilkeleridir. Müsaadenizle şunu söyleyeyim. Harita, “Mavi Vatan’ın” diplomasinin nasıl yürütüleceğini ve yasa dışı taleplerle yasa dışı araçların kullanımı karşısında yasal tutumun ne olacağını ulusun aklında açıklığa kavuşturdu. Böylece bu doktrin, denizcilik bölgelerimizdeki haklarımızı ve çıkarlarımızı nasıl savunabileceğimizi sunmaktadır.
ERDOĞAN’IN SİLAHSIZLANDIRMA ÇAĞRISI
KAÇİKİDİS: Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer yetkililer Yunan adalarının silahsızlandırılması çağrısında bulunurken Yunanistan, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin bireysel veya toplu meşru müdafaa doğal hakkıyla ilgili 51. Maddesi’ni gerekçe göstererek tepki gösteriyor. Türkiye Yunan adalarının silahsızlandırılmasında ısrar edecek mi?
YAYCI: Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin meşru müdafaa hakkıyla ilgili 51. Maddesi Yunanistan için değil Türkiye için yasal bir haktır. Bu 23 ada 1914 Antlaşması ve altı büyük devletin temsilcilerinin kararlarına, 1923 Lozan ve 1947 Paris Antlaşması’na ilişkin olarak askerden arındırılmış olması gerekliydi.
KAÇİKİDİS: Türkiye-Libya anlaşmasının hukuki dayanağı nedir?
YAYCI: Size bir şey söylememe izin verin. Anlaşma imzalamak bir devletin egemenlik hakkıdır. Hiç kimse hiçbir devlete anlaşma imzalayamayacağını söyleyemez.
KAÇİKİDİS: Bu anlaşma Girit, Rodos ve Meis (Kastellorizo) adalarının karasularını ihlal etse bile mi?
YAYCI: Bu, Türkiye ile Libya arasındaki hattın, bir adanın karasularına müdahale ettiği hususu bir yanlış anlama veya yanlış bilgilendirme veyahut propagandadır. O hattı ben çekiyorum. Libya ile Türkiye kıyılarını birbirine bağlayan hatta bakarsanız bazı noktalarında Girit Adası’nın 40 mil uzağından geçiyor. Asla kimsenin karasularına müdahale etmiyoruz.
KAÇİKİDİS: Ama münhasır ekonomik bölgeye müdahale ediyor.
YAYCI: Bu, Yunanistan’ın dünyada eşi benzeri olmayan bir davranışıdır. Yunanistan kendini Japonya, Filipinler ve Endonezya gibi sadece adalardan oluşan bir takımada-devleti olarak sunmaya çalışıyor.
Ama Yunanistan bir takımada devleti değil. Yunanistan bir yarım ada devletidir ve adalar denizinde yani Ege’dedir. Ege Denizi yerine “Adalar” terimini kullanıyorum. Adalar denizi çok dar bir deniz. Genişliği ortalama 150 veya 180 mil. Yani kıta sahanlığı veya anakara 350 mile yakın. Yani Yunanistan ile Türkiye arasında birkaç yüz millik bir deniz olsaydı ve bir ada da (Meis) olmasaydı hiçbir sorun olmazdı. Örneğin bu ada Türkiye ve Yunanistan’dan 700 veya 500 mil uzakta olsaydı o zaman adanın münhasır bölgeye ve kıta sahanlığına sahip olduğunu söyleyebilirdik. Fakat mesele bu değil. İki ülke arasında, iki devlet arasında, 200 mil bile olmayan dar bir denizden bahsediyoruz. Dolayısıyla bu adalardan bazıları özellikle Türk tarafının ortay hatta olduğunu söylediği adalar, Türkiye anakarasının kıta sahanlığı üzerinde, diğerleri ise çoğunlukla Yunan kıta sahanlığında yer alıyorlar.
Dolayısıyla bir ada, anakaranın kıta sahanlığı üzerindeyse başka bir kıta sahanlığı oluşturmaz. Bu kural da hukuki bir kuralı oluşturan mantıklı bir kuraldır.
Ayrıca Yunanistan bir takımada devleti değildir. Deniz yetki alanının adaların dış hattından başladığı argümanı yasa dışıdır. Deniz yetki alanı anakarayla ilişkisine göre belirlenmeli. Anakaraya uyarlanmalıdır. Dolayısıyla bunu bilmeseniz bile Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Konferansı sırasında Yunanistan’ın, Japonya ve Endonezya gibi bir takımada devleti olarak kabul edilmekte ısrar ettiğini hatırlatmama izin verin. Lakin kimse kabul etmedi ve Yunanistan’a “siz bir yarımada devletisiniz” dediler. Yunanistan anlaşmayı bu sebeple imzalamadı çünkü Yunanistan takımada devletlerini ayıran bu maddeyi değiştirmekte ısrar ediyor.
“SİZE TAVSİYEM TASARRUF YAPIN VE TÜRKİYE’DEN SİLAH ALIN”
KAÇİKİDİS: Yunanistan yeni fırkateyn ve uçaklara yatırım yaparak askeri cephaneliğini güçlendiriyor. Sizce Türkiye güç dengesindeki değişimle başa çıkabilecek mi?
YAYCI: Siz Yunanistan olarak silahlar, füzeler, firkateynler, uçaklar, helikopterler ve denizaltıları satın alıyorsunuz. Bütün bunlar gerçekten korkutucu ve tehdit edici ama lütfen unutmayın ki Türkiye tüm bu silahları, gemileri, füzeleri hatta uçakları üretiyor. Tabii ki insansız araçlar, denizaltıları ve tabii daha birçok araç aynı zamanda ülkemizin şu anda en çok ihracat yapan ilk 14 ülke arasında olmasını sağlıyor ancak Yunanistan tasarruf etmek isterse Türkiye’den silah, fırkateyn, ve denizaltı satın alabilir. Size tavsiye ederim.