Gazeteci-Yazar Yüksel Aytup, D-Smart ekranlarında yayınlanan “Haftanın Konuğu” programına konuk oldu. Berke Kosova’nın sorularını yanıtlayan Aytuğ, özetle şunları söyledi:
Gazeteci-Yazar Yüksel Aytup, D-Smart ekranlarında yayınlanan “Haftanın Konuğu” programına konuk oldu. Berke Kosova’nın sorularını yanıtlayan Aytuğ, özetle şunları söyledi:
“Kalem sallarken hepsinden kalan tortuları mürekkep olarak kullanıyorum”
“Aslında ‘Hayatım Roman’ projesi hiç aklımda yoktu. Dost meclislerinde, meslektaşlar arasında eski anılar yad edilir. İçlerinden biri, “bunları hep bize anlatıyorsun ve çok keyif alıyoruz. Bunları neden bir kitapta toplamıyorsun” dedi. Sonuç olarak ortaya Türk filmi tadında bir hayat hikayesi çıktı. Kitabı baştan sona okuyunca ben de hayret ettim. Gerçekten bu kadar olay benim başımdan mı geçti diye düşündüm. Böyle olunca da “Hayatım Roman” isminin uygun olacağını düşündüm.
Çocukluğumdan itibaren hayatım, değişik şehirlerde, değişik atmosferlerde geçti. Şimdi kalem sallarken hepsinden kalan tortuları mürekkep olarak kullanıyorum.
Spor olsun diye girdiğim üniversite sınavından, herkesin hayalini kurduğu İstanbul Üniversitesi’ni kazanarak çıktım. Sonrasında yurt dışında macera aramak yerine gazetecilik tahsili yapmaya başladım.
Bazı tecrübeler okullarda öğretilmez. Yaşayarak öğrenmek gerekir. Fenerbahçe antrenmanına gitmiştim. Hafta sonu oynanacak maçın eksiklerini öğrenmek için Erol Tugay’ın yanına sormaya gidince, beni tıfıl olarak gördü ve “bir takım eşofmanımız eksik dün girip çalmışlar” dedi. Sorumun saçmalığını orada anlamıştım.
İnsanlar işin olağan kısmıyla ilgilenmek yerine medya kısmıyla ilgilenmeye başladı. Böyle olunca da herkes gazete yöneticisi olmaya başladı. Beraber görüntülenmek istemiyorsanız daha ücra köşelerdeki mekanlara gidilirdi. Artık böyle bir şey kalmadı hemen arka masanızdan biri telefonunu çıkarıp sizi kayda almaya başlıyor. Bu da insanların saklanmasını imkansız hale getiriyor.
Kendimi şair olarak saymıyorum ancak şiir karalamayı çok severim. Gerçek şairlere haksızlık olmasın benimki sadece gönül arzuhalciliği.
Köşe yazılarımda konu bulmakta hiç zorlanmıyorum. Bizim bir günlük gündemimiz Lüksemburg’un bir yıllık ihtiyacını karşılıyor. Bu yüzden ülkemizde gazetecilik ve mizah yapmak her zaman avantajlıdır.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı