Yapay zekâ uygulamalarıyla hayatımızın her alanına girdi. Hukuk alanında da çeşitli uygulamalarla karşımıza çıkıyor ve hatta yapay zekânın hâkim ya da avukat yerine geçip geçmeyeceği tartışılıyor.
Yapay zekâ uygulamalarıyla hayatımızın her alanına girdi. Hukuk alanında da çeşitli uygulamalarla karşımıza çıkıyor ve hatta yapay zekânın hâkim ya da avukat yerine geçip geçmeyeceği tartışılıyor. Konuya ilişkin düzenlenen ‘Yapay Zekâ ve Hukuka Etkileri’ sempozyumda konuşan Prof. Dr. Sultan Tahmazoğlu Üzeltürk, “Yapay zekânın bir hâkim ya da avukat yerine geçeceği kanaatinde değilim. Ama yardımcı olmak bakımından bazı içtihatlara ulaşmada katkı sağlayabilir. Ama yargı kararlarını verme bakımından baktığımızda ortada bir insani bakış açısının olması lazım. Yapay zeka aynı soru iki kez sorduğunuzda iki farklı cevap verebiliyor. İkisi de doğru olmayabiliyor. Şu anda zaten güvenilirliği yok. Güvenilirliği olduğu zamanda da ben yine insan faktörünün ele alınması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
İstanbul Barosu ve Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen ‘Yapay Zekâ ve Hukuka Etkileri’ sempozyumu, üniversitenin Ataşehir’deki yerleşkesinde gerçekleştirildi.
Sempozyum; Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sultan Tahmazoğlu Üzeltürk, İstanbul Barosu Başkanı Av. Filiz Saraç, Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi R. Barış Erman, İstanbul Barosu Bilişim Hukuku Komisyonu Yürütme Kurulu üyeleri Av. Selin Çetin Kumkumoğlu ve Av. Umut Zorer ile Berlin Humboldt Üniversitesi’nden Prof. Dr. Luis Greco’nun yanı sıra yerli ve yabancı, alanında uzman çok sayıda hukukçuyu ağırladı.
“Hukuk Yapay Zekâ Konusunda Çok Tedirgin”
Sempozyumda sorularımızı yanıtlayan Prof. Dr. Sultan Tahmazoğlu Üzeltürk, yapay zekânın, insanoğlunun karşılaştığı çok önemli bir konu olduğunu belirterek “Özellikle hukuk bu konuda çok daha tedirgin. Çünkü hukuk sisteminin bu süreç içinde nasıl şekil alacağı ve geleceğinin ne olacağını da tartışıyoruz. Bir yandan bireyin bu zamana kadar elde ettiği kazanımlar, yapay zekâ karşısında hangi duruma gelecek? Nasıl güvenceler sağlanacak? Hukuk camiası da buna nasıl adapte olacak? Bütün bunlar hukuk ve insanlığın düzenlemesi gereken ve bunun da çok zor olduğu bir gelecekte tartışmamız gereken sorunlar. Biz de baroyla bu tartışmaya üniversitemiz çatısı altında açıklık getirmek istedik” açıklamasını yaptı.
“İlerde Küçük Yargılamalarda ya da İdari Para Cezalarında Kullanılabilir”
Yapay zekânın hâkim ya da avukat yerine geçeceği tartışmalarını da anımsatan Prof. Dr. Sultan Tahmazoğlu Üzeltürk şunları söyledi: “Ben bu konuya biraz duygusal yaklaşıyorum. Yapay zekânın bir hâkim ya da avukat yerine geçeceği kanaatinde değilim. Ama yardımcı olmak, bazı içtihatlara ulaşmak bakımından katkı sağlayabilir. Bugün elbette bundan yarar birçok şeyde sağlanabilir. Ama yargı kararlarını verme açısından baktığımızda ortada bir insani bakış açısının olması lazım. Yani bir değerler sistemi var burada ve bu değerler sistemi içinde sizin her somut olayla bağdaşacak şekilde karar vermeniz lazım. O yüzden Yargıtay’ın yerine yapay zekânın konuşlandırılması diye bir şeyin şu anda söz konusu olduğu kanaatinde değilim. Ama küçük yargılamalarda ya da idari para cezalarında bunun dünyada örnekleri var. Yapay zekâ bizi çok güvenilir sonuçlara götürmüyor. Yapay zekânın birçok yanlış kararı, yanlış uygulamaları ve yanlış sonuçları var. Yapay zekâya aynı soruyu iki kez sorduğunuzda iki farklı cevap verebiliyor. İkisi de doğru olmayabiliyor. Şu anda zaten güvenilirliği yok. Güvenilirliği olduğu zamanda da ben yine insan faktörünün ele alınması gerektiğini düşünüyorum.”
“Değişecek, Dönüşecek ve Yoluna Başka Bir Mecrada Devam Edecek”
Prof. Dr. Sultan Tahmazoğlu Üzeltürk, “Mesela tıp alanı da yapay zekâdan etkilenecek. Mesela beni bir yapay zekâ ameliyat etse ben bundan ne kadar rahat olur, bunu rahat karşılarım sorusunu sormam lazım. Aynı şey hukuk için de geçerli. Ben istemem. Beni bir cerrah, insan ameliyat etsin isterim. Çünkü orada insani faktörler devreye giriyor ve girmeli. Sizin durumunuza göre manevra yapıp karar alabilmeli. O yüzden yapay zekâyı çok tartışacağız ve çok büyük riskler var. Demokrasi adına, ayrımcılık, anayasa hukuku sorunları adına riskler var. Ama bu insanın devre dışı kalacağı anlamına gelmiyor. Değişecek, dönüşecek ve yoluna başka bir mecrada devam edecek” şeklinde konuştu.
“Hukukta Dikkat ve Hızı Artırabilir”
Yapay zekânın güvenilir duruma getirildiğinde hukukta yardımcı olarak kullanıldığında hukukta dikkat ve hızı artırabildiğini belirten Prof. Dr. Sultan Tahmazoğlu Üzeltürk, “Mesela bizim gençliğimizde insan hakları Avrupa Mahkemesi kararlarına ulaşmamız meseleydi. Ama şimdi çok rahat ulaşabiliyoruz. Tabii teknolojinin gelişmesi, hukuk da bundan yararlanacak ve olumlu gelişecek” dedi.
“Fikri Mülkiyet Hukukunu Yeniden Düşünmemiz Gerekebilir”
Dr. Öğr. Üyesi R. Barış Erman, “Birinci oturumumuz Chatbotlarla ilgiliydi. Chat GPT’nin hukuki ilişkilere nasıl etki ettiği, acaba bir avukatın yerini alabilir mi, avukatın yardımcısı olarak hukuki sonuçlara, sorunlara çözüm getirebilir mi konularını tartıştık. Bundan sonraki oturumlarda da daha fazlası hakimlerin yerini alabilir mi konusuna geliyoruz. Aynı zamanda bu gibi yapay zekâ uygulamaları hukukta ciddi bir dönüşüm, paradigma değişikliğine yol açabilecektir. Bunun üzerine de konuşuyoruz. Acaba hukukta yeni haklar, yeni suçlar, yeni sorumluluk çeşitleri ortaya çıkacak mıdır? Bununla ilgili bir takım öngörülerde bulunduk. Muhtemelen de çıkacak diye tahmin ediyoruz. Özellikle sorumluluk hukukunda, medeni hukukla ceza hukukunun yetersiz kaldığı alanlarda daha fazla objektif sorumluluğun ortaya çıktığı birtakım gelişmeler olabilir. Bunun dışında kişisel verilerin daha fazla kamusal alanda korunmasını sağlayabiliriz veya fikri mülkiyet hukukunu yeniden düşünmemizi gerektiren durumlar ortaya çıkabilir” açıklamasında bulundu.
“Robot Hâkimler Teknik Olarak Mümkün Değil”
Sempozyumda konuşacağı konuları açıklayan Prof. Dr. Luis Greco ise “Sunumuma ilk olarak iki tane soruyla başlayacağım. Bunlardan birincisi robot hâkimlere acaba imkân var mı? Bu bir şekilde teknik olarak mümkün müdür? İkinci olarak da bunu acaba istiyor muyuz? Bu istenen bir şey olacak mıdır? Birinci soruya cevabım şu; evet mümkün olacaktır yakın gelecekte böyle bir şeyin üretilmesi. Fakat bunun hayata geçirilebilmesi bakımından hem hukuki hem de etik anlamda çok ciddi kaygılarımız vardır ve dolayısıyla ikinci soruya cevabım büyük ihtimalle hayır olacak” diye konuştu.
“Kaybeden Tarafa da Kararın Açıklanması Lazım, Makina Bunu Yapamaz”
Prof. Dr. Luis Greco, yapay zekanın hukukta kullanımının sınırlı olacağını şu sözlerle açıkladı: “Burada şunu düşünmemiz lazım. Bir kişi hakkında yargıda bulunmak o kişi üzerinde bir kuvvet, güç kullanmak anlamına gelir. Makinenin yani bu şekilde bir yargının aynı kaybeden taraf bakımından da bir meşruiyeti olması lazım. Yani ona açıklanabilmesi lazım. Neden kaybettiğini ona ikna edilebileceği bir şekilde açıklanabilmesi gerekir. Benim düşünceme göre bir makine bunu asla yapamaz. Çünkü bunu yapabilmek için bir kişinin yüzüne, gözünün içine bakıp o kişinin neden kaybettiğini ona anlatabilmek gerekir. Bir makinede asla insan olamayacağı için bunu gerçekleştiremeyecektir ve dolayısıyla meşruiyet temeli bu anlamda zayıflayacaktır.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı