İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden (İGÜ) yapılan açıklamaya göre, yaşamın her alanına etki etmeye başlayan yapay zekâ, dijital sanatta da ön …
İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden (İGÜ) yapılan açıklamaya göre, yaşamın her alanına etki etmeye başlayan yapay zekâ, dijital sanatta da ön plana çıkıyor. Alışılagelmiş geleneksel sanat ürünleri yerini dijital eserlere bırakırken akıllara “Yapay zekâ ile üretilen eserler, sanat eseri niteliği taşır mı ” sorusunu getiriyor. Açıklamada görüşlerine yer verilen İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi (İİSBF), Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Dr. İpek Sucu, teknolojinin, sanat üzerinde sebep olduğu değişiklikleri değerlendirdi.
İSTANBUL (AA) – İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi (İİSBF), Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Dr. İpek Sucu, dijital sanatla ilgili yaptığı açıklamada, “Yazılım ve animasyon gibi tasarımların da dijital sanat olarak kabul edildiği günümüzde dijital ortamda sanat eserlerini üretmenin kolaylık sağladığı düşünülmesinin aksine, teknolojide sanat üretmenin basit bir olgu olmadığı da ortaya çıkmaktadır. Dijital sanatta, sanat eserlerini ortaya çıkartmak için bilgisayar program bilgisini yüksek donanımda kullanarak sanat eserini şekillendirmek gerekiyor” dedi.
TEKRARA GİTMEDEN ÜRETMEK İÇİN İYİ PROGRAM BİLGİSİ ŞART
Dünyanın dijital bir döneme geçmesi, kişilerin internet ortamında her alanda ve her konuda üretimi yapılan eserlere çoklu medya platformlarında hızla ulaşmasına olanak tanıdığına değinen Sucu, dijital sanat dünyası ile ilgili, “Teknolojinin gelişmesi, beraberinde dijital sanatın da boyut değiştirerek gelişen tekniklerle yeni sanat oluşumlarının ortaya çıkmasına destek oldu. Teknoloji dokunuşunun olduğu tüm alanlarda olduğu gibi, sanat alanında da dijital perspektiften baktığımızda sanatın dönüşüm içerisine girdiği yadsınamaz bir gerçek” ifadelerini kullandı.
Sucu, günün dünyasında dijital eserlerin gelişerek yeni bir biçim aldığına dikkati çekerek, “Bunun yanı sıra sanat eserlerinde yer alan sayıların, simgelerin, sanal biçimlerin, ifadelerin ve kurguların çoğaldığı görülüyor. Yazılım ve animasyon gibi tasarımların da dijital sanat olarak kabul edildiği günümüzde dijital ortamda sanat eserlerini üretmenin kolaylık sağladığı düşünülmesinin aksine, teknolojide sanat üretmenin basit bir olgu olmadığı da ortaya çıkmaktadır. Dijital sanatta, sanat eserlerini ortaya çıkartmak için bilgisayar program bilgisini yüksek donanımda kullanarak sanat eserini şekillendirmek gerekiyor. Bu yüzden tekrara gitmeden üretmek için iyi program bilgisi şart” açıklamasında bulundu.
Sucu, aynı zamanda dijital ortamda sanat eserleri üretmenin kolaylık sağladığı düşünülmesinin aksine, teknolojide sanat üretmenin basit bir olgu olmadığını ve geleneksel sanat ile dijital sanat arasında bazı temel farklılıkların bulunduğunu da belirtti.
SANATÇILAR DAHA ÖZGÜN VE EVRENSEL İŞLER ÜRETEBİLECEK
Sucu, dijital sanatın ortaya çıkmasıyla birlikte üretilen eserlerin teknoloji sayesinde tek tıkla milyonlarca insana ulaşabildiğini aktararak, dijital sanatın belki de en başında olunan bu süreçte, yapay zekâ ve yüksek teknolojik donanım destekleriyle dijital sanatın tüm dünya tarafından yakından takip edildiği bir döneme girilebileceğini aktardı. Sucu, dijital sanatın gelecekte daha büyük gelişimler göstererek sanatçıların daha özgün ve evrensel işler üretebileceklerinin de altını çizdi.