Mart ayının Bağırsak Kanseri Farkındalık Ayı olduğunu belirten Acıbadem Kayseri Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Bünyamin Kaplan …
Mart ayının Bağırsak Kanseri Farkındalık Ayı olduğunu belirten Acıbadem Kayseri Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Bünyamin Kaplan, kolorektal kanserlerin önemine değinerek, “Kolorektal kanserler, dünyada oldukça sık görülen kanserdir. Erkeklerdeki akciğer, kadınlardaki meme kanserinden sonra ikinci sırada görülüyor. Türkiye’de en sık görülen kanser türleri arasında 3’üncü sırada yer alıyor” dedi.
EN ÇOK BAĞIRSAKTA GÖRÜLÜYOR
Sindirim sistemini oluşturan yemek borusu, mide ve bağırsak üçlüsü arasında en çok bağırsakta kanser görüldüğünü belirten Prof. Dr. Kaplan, “Bağırsak sisteminin kolon ve rektum olarak ikiye ayrıldığını biliyoruz. Rektum bağırsağın son 15-20 santimlik kısmıdır. En çok semptom veren ve ilk semptom ile tanı konulabilen kanser türlerindendir. Kolon ise 1,5 metre boyundaki kalın bağırsağın rektumdan sonraki ince bağırsaklara kadar olan kısmıdır. Kolonda da kanser oluşabilir. İşte hem kolon hem de rektum bölgesini yönelik kanserlere kolerektal kanserler diyoruz. Bağırsak kanserlerinde erken teşhis çok önemlidir ve erken teşhis olanağı vardır” diye konuştu.
GELİŞMİŞ ÜLKELERDE DAHA ÇOK GÖRÜLÜYOR
Bağırsak kanserinin gelişmiş ülkelerde gelişmekte olan ülkelere göre 4 ila 10 kat daha fazla görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Kaplan, “Çok büyük ihtimalle beslenme alışkanlıkları ve çevresel faktörlerden kaynaklandığı düşünülüyor. O açıdan bakıldığında Türkiye de şu an bir anlamda gelişmiş bir ülke grubunda ve sıklık bakımından da dünya ortalamasına paralel bir durumu var” dedi.
TÜM KANSER VAKALARININ YÜZDE 9’UNU KOLEKTRAL KANSERLER OLUŞTURUYOR
Prof. Dr. Kaplan, geçen sene Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de 230-235 bin civarında kanser vakası görüldüğüne dikkat çekerek, “Bunun yüzde 9’u, 3’üncü sıklıkta olmak üzere kolorektal kanserler. Kolorektal kanserlerin en önemli tarafı ise maalesef teşhisin geç konulması. Yani semptomun ortaya geç çıkması ve dolayısıyla teşhisin geç konulması. Bu bağlamda bizim birey olarak bu hastalığın daha erken teşhis edilmesi adına yapabileceğimiz ilk şey, herhangi bir belirti ortaya çıktığında vakit kaybetmeden doktora gitmek olmalı” ifadelerini kullandı.
AİLENİZDE KALINBAĞIRSAK KANSERİ VARSA DİKKAT EDİN
Kolorektal kanserlerde riski artıran faktörler hakkında bilgi veren Kaplan, “50 yaş ve üstündeki kişilerde risk artmaktadır. Ayrıca erkeklerde görülme sıklığı kadınlara göre biraz daha yüksektir. Ailesinde kalınbağırsak kanseri olanlar, dikkatli olmalılar zira ailesel geçiş söz konusu olabilir. Daha önce meme, yumurtalık veya rahim kanseri ile kalınbağırsak kanseri geçirmiş kişilerde görülme sıklığı artabilir. Bağırsakta polip bulunması, ülseratif kolit veya crohn hastalığı gibi kronik iltihabi bir bağırsak hastalığı bulunanlarda riskin oluşabileceğini biliyoruz. Ayrıca obezlerde, daha çok hayvansal gıda ve kırmızı et tüketenlerde, sebzelerden uzak duranlarda, egzersiz düzeyi düşük, sigara ve alkol alışkanlığı olanlarda da risk yükselmektedir” dedi.
50 YAŞ SONRASI DÜZENLİ TETKİK YAPILMALI
Kolokteral kanserin belirtilerine de değinen Prof. Dr. Kaplan, hastaları hekime en çok sevk eden belirti makattan kan gelmesi olduğunu söyledi. Bazı hastaların uzun süreli kabızlık şikayeti yaşadığını anlatan Prof. Dr. Kaplan “Mutlaka tetkik yapılması gerekiyor. Şu an için bu tür semptomu olmayan ama riskli olduğunu düşündüğümüz yaş grubu 50 yaştır. Yani 50 yaşın üstünde artık bu hastalığın görülme sıklığı çok daha fazla artıyor. Bundan dolayı önerimiz hastaların mümkün ise 50 yaşından itibaren düzenli olarak tetkiklerinin yapılmasıdır” diye konuştu.