Habertürk Yazarı Abdurrahman Yıldırım, Türkiye’nin enerji harcamalarına ilişkin bir yazı kaleme aldı. Yıldırım, ” Yılın ilk yarısı itibariyle …
Habertürk Yazarı Abdurrahman Yıldırım, Türkiye’nin enerji harcamalarına ilişkin bir yazı kaleme aldı. Yıldırım, “ Yılın ilk yarısı itibariyle petrolün varil fiyatı ortalama geçen yıl 75.74 dolardan bu yıl 105.66 dolara çıktı. Bu fiyat artışı Türkiye’nin enerji ithalatında 29 milyar dolarlık artışa yol açtı” ifadelerini kullandı. Yılın ikinci yarısında da enerji fiyatlarının önemli rol oynayacağına dikkat çeken Yıldırım, “Petrol fiyatları ortalama bazda 100 doların üzerinde kalmaya devam ederse enerji faturası aynı şekilde artacak. Bu durumda dış ticaret açığı da, enerji faturası da 100 milyar doları bulabilir” dedi.
İşte Yıldırım’ın o yazısı:
Bu dönemde Türkiye ekonomisinin en önemli sorunu ne denirse vatandaşın vereceği yanıt herhalde enflasyon ve hayat pahalılığı olur. Yılın ilk yarısı itibariyle tüketici enflasyonu yüzde 78.62’ye, üretici fiyatları yüzde 138.31 yükseldi. 1994 sonrasının en yüksek rakamları. Ücret, maaş ve emekli aylıkları ile birlikte konuyu yarın işleyeceğim.
Ekonomiyi ve ülkeyi yönetenler için ekonomideki en önemli sorun muhtemelen döviz likiditesidir. Çünkü hemen her hafta bu konuda bir önlem veya karar alınıyor. Hem finansal piyasaları hem üretimi ve ticareti derinden etkileyen bu kararlarla piyasa ekonomisinden giderek uzaklaşılıyor. Şirketler ve ekonomik aktörler için de ciddi bir regülasyon riski doğuruyor.
İHRACAT KOŞUYOR AMA…
Bu yıl dövize ihtiyacın artmasının temelinde dış ticaret açığındaki büyüme yatıyor. Yılın ilk yarısına ait dış ticaret rakamları yeni açıklandı. Yıl ortası itibariyle son tablo nedir ve nereye doğru gidiyoruz diye bir bakalım.
Ticaret Bakanlığı’nın öncü verisine göre yılın ilk yarısında ihracat yüzde 20 artarak 128.9 milyar dolar dolara çıktı. Geçen yılın aynı dönemine göre artış 21 milyar dolar, son bir yıllık ihracat da 246.2 milyar dolara yükseldi.
Ortalamalara göre aylık ihracatı 3.5 milyar dolar artırdık ve 2022’de 21 milyar dolara çıkardık. İhracata bakınca parlak bir görüntü ortaya çıkıyor.
İTHALAT ONUN DA ÖNÜNDEN KOŞUYOR
Ancak madalyonun ikinci yüzünde yer alan ithalat rakamları ise ihracatın tam tersini gösteriyor. 6 aylık ithalat geçen yıl 126.1 milyardan bu yıl 177.2 milyar dolara çıktı. Artış 51.2 milyar dolarla yüzde 40.4 oranına ulaştı.
Her ay ortalama 29.5 milyar dolar ithalat yaptık. Bu da 21 milyar dolarlık ithalata göre aylık 8.5 milyar dolarlık daha fazla ithalat ve dış ticaret açığı demek.
Son bir yıllık ithalat rakamı ise haziran ayında 322.6 milyar dolara yükseldi. 246.2 milyar dolarlık yıllık ihracat ile arasındaki fark 76.4 milyar dolar oldu. Yılın yarısında ulaşılan açık düzeyi bu.
İhracat koşar adım gidiyor ama ithalat onun da önünde koşuyor.
Yılın ikinci yarısı da ilk yarıya benzer ve enerji fiyatları gerilemezse 50 milyar dolarlık ticaret açığı bir bu kadar daha büyüyebilir ve 100 milyar dolara çıkabiliriz.
Elbette turizm, taşıma, sağlık gibi hizmet gelirleri bu açığın cari açığa dönüşmesini azaltacak. Ama nereye kadar? Diyelim 60 milyar dolar azalttı, geriye daha 40 milyar dolar kalıyor.
6 AYLIK FATURA GEÇMİŞİN BİR YILINA EŞİT
100 milyar doların üzerinde dış ticaret açığına bir kez daha verdik. Bu yıl 2011 idi. Büyümenin yüzde 11.1 ile rekor kırdığı ve sermaye akımlarının tarihi düzeyde güçlü olduğu bir dönemdi. Rahatça finanse edildi.
Şimdi ise dünyada bol ve ucuz para döneminin sonuna geldik. Sermaye akımları zayıfladı. Ülkemize yönelik net bazda sermaye akımları zaten tersine döndü.
Doğrudan sermaye girişleri zayıfladı. Bütün yük ihracata ve hizmetlerden döviz kazancına biniyor. Döviz likiditesini azaltan bir gelişme de bu.
Döviz likiditesinde sıkışmanın başka nedeni ise dünyada emtia ve özellikle enerji fiyatlarındaki yüksek artışların yaşandığı bir dönemden geçiyor olmamız.
6 aylık verilere bakınca geçen yıla göre dış ticaret açığı 30.2 milyar dolar daha fazla oldu. Bu artışın 29.1 milyar dolar gibi hemen hemen tümü enerji ithalatındaki artıştan kaynaklandı. Türkiye’nin 2021 yılındaki 6 ayda 18.7 milyar dolarlık enerji ithalatı bu yılın ilk yarısında 47.8 milyar dolara çıktı. 6 aylık artış yüzde 155’i buldu.
Daha önemlisi bu yılın ilk yarısındaki 47.8 milyar dolarlık enerji ithalatı, geçmiş yılların toplam enerji ithalatları düzeyinde.
İKİ KRİTİK VERİYİ PETROL BELİRLEYECEK
Dış ticaret açığındaki bu artış petrol fiyatlarının yükselişinden. Yılın ilk yarısı itibariyle petrolün varil fiyatı ortalama geçen yıl 75.74 dolardan bu yıl 105.66 dolara çıktı. Bu fiyat artışı Türkiye’nin enerji ithalatında 29 milyar dolarlık artışa yol açtı.
Yılın ikinci yarısı açığında yine enerji fiyatları belirleyici rol oynayacak. Petrol fiyatları ortalama bazda 100 doların üzerinde kalmaya devam ederse enerji faturası aynı şekilde artacak. Bu durumda dış ticaret açığı da, enerji faturası da 100 milyar doları bulabilir.
Enerji fiyatları sadece dış ticaret açığını, döviz kurunun düzeyini değil aynı zamanda enflasyonun düzeyini de belirliyor. Yıllık fiyat artışlarında yüzde 100’ün üzerine çıkan tek kalem enerji fiyatları. Dünya fiyatlarının yüksek kalması aynı zamanda Türkiye’de enflasyonu da yükseltici etki yapacak.
Özetle ekonomide iki en önemli sorunun nasıl seyredeceği petrol fiyatlarına bağlı.