Türkiye’nin borçlarının toplamı bir yılda 3 trilyon lira artarak 10 trilyon 443 milyar liraya ulaştı. Hazine borçlanmada gaza bastı Türkiye …
Türkiye’nin borçlarının toplamı bir yılda 3 trilyon lira artarak 10 trilyon 443 milyar liraya ulaştı. Hazine borçlanmada gaza bastı
Türkiye’nin borç yükü yıldan yıla katlanarak büyüyor. Hazine, KİT’ler, hanehalkı, reel sektör ve bankalar olarak Türkiye’nin toplam borcu 2021 sonu itibarıyla 10 trilyon 443 milyar liraya çıktı. 2012’den bu yana hızlanan fakat son yıllarda artış hızında ibreyi yükselten kamu ve özel sektörün borç yükü 2018-2021 yıllarını kapsayan dört yılda 6.1 trilyon artarken, bu yükün yarısı 2021’de oluştu. Eski Müsteşar Yardımcısı Hakan Özyıldız, Türkiye’de reel borçların yıllara göre gelişimini analiz etti.
KAMU GAZA BASTI
Hazine’nin borçlanmada gaza basmasıyla son dört yılda kamunun toplam borcu yüzde 229 artış gösterdi. 2020’de 1.8 trilyon olan Hazine borçları yüzde 51.4 artışla 2021 yıl sonunda 2.7 trilyon liraya çıktı.Özel sektör 2021’de 1.6 trilyon daha borçlandı ve hanehalkı, reel sektör, bankaların dış borcundan oluşan toplam reel borçlar 7 trilyon 223 milyar liraya ulaştı.
Reel sektör borçları 2020’ye göre yüzde 35.4 artışla 5.2 trilyon lirayı, hanehalkı borçları ise yüzde 23.4 artışla 1 trilyon lirayı aştı. Borcun düzeyinden ziyade katlanarak büyümesinin ciddi bir tehlike yarattığına dikkat çeken ekonomistler, eğer borç stokundaki hızlı artışın önüne geçilmez ve sorun kısa dönemde çözülemezse ödemeler krizine yol açabileceği konusunda uyarıyor.
Eski Müsteşar Yardımcısı Hakan Özyıldız
Borç stokundaki hızlı artışın önüne geçilmeli
– Eski Müsteşar Yardımcısı Hakan Özyıldız, borçlar krize yol açtıktan sonra, çözümün her zaman kamusal bir eylemi gerektirdiğine dikkat çekerek, “Kriz çıkmadan önce, seçimleri düşünerek gelişmelere seyirci kalan veya yanlış müdahale eden devlet otoritesi, kriz çıkınca ‘çöküşü engellemek’ adına ekonomiye müdahale ettiğinde özellikle dış borçlar için kamu-özel ayırımı yapmak zorlaşır” dedi. ve ekledi: “Eğer borç stokundaki hızlı artışın önüne geçilmez ve sorun kısa dönemde çözüle-
mezse kriz olasılığı çoğalır.”