Avusturya’da son 5 yılda iktidarda olan eski Başbakan Sebastian Kurz’un hakkındaki yolsuzluk soruşturması nedeniyle siyaseti bırakması sonucunda …
Avusturya’da son 5 yılda iktidarda olan eski Başbakan Sebastian Kurz’un hakkındaki yolsuzluk soruşturması nedeniyle siyaseti bırakması sonucunda iktidardaki değişim ile Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Türkiye’nin üstlendiği önemli misyon, Ankara ve Viyana’yı yakınlaştırdı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Avusturya Başbakanı Karl Nehammer’in bu ayın sonunda gerçekleştireceği ikili görüşmeyle ilişkilerde yeni bir dönemin başlaması bekleniyor.
Yaklaşık 9 milyon nüfusa sahip, Orta Avrupa’nın küçük ülkelerinden Avusturya’da son 5 yılda iki dönem üst üste başbakanlık koltuğuna oturan sağ popülist Sebastian Kurz ve ekibinin, ülkedeki Müslüman ve göçmenlere karşı katı tutumu ve Türkiye’ye yönelik olumsuz yaklaşımları, iki ülke arasında uzun süre soğuk rüzgarların esmesine neden oldu.
Geçen yılın sonunda Kurz’un, hakkındaki yolsuzluk soruşturması nedeniyle aktif siyasi hayatını sonlandırma kararıyla iktidardaki değişiklik, Türkiye-Avusturya ilişkilerine de olumlu yönde yansıdı.
Rusya-Ukrayna geriliminde Türkiye’nin arabulucu rol oynaması, savaşın başlamasıyla tarafların “İstanbul süreci” adı verilen müzakere masasında bir araya gelmesi, uluslararası kamuoyunda dikkatlerin Ankara’ya çevrilmesine yol açarken Viyana yönetimi de bu gelişmeye kayıtsız kalmadı.
SAVAŞIN BAŞLAMASIYLA CANLANAN TELEFON TRAFİĞİ
Öncelikli olarak Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen, 1 Mart’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la telefon görüşmesi gerçekleştirerek ikili ilişkilerdeki olumlu gelişmeler ve Ukrayna’daki savaşın sona erdirilmesi için diplomatik çözüm yollarını konuştu.
Bu gelişmenin ardından Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg, Antalya Diplomasi Forumu’na katılarak Türkiye’nin barışın sağlanması için ortaya koyduğu çabalarını desteklediklerini açıkladı.
Nehammer’in nisanda Kiev ve Moskova’ya gerçekleştirdiği ziyaretler öncesi ve sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yaptığı telefon görüşmeleri, ikili ilişkilerin olumlu yönde ilerlemesine katı sağladı.
İSTANBUL SÜRECİNİN ÖNEMİ
Hemen her fırsatta İstanbul sürecinin önemini vurgulayan Avusturya Başbakanı, savaşan taraflar arasında olası bir ateşkes ya da kalıcı barışın sağlanabilmesinde Türkiye’nin belirleyici rol oynayacağı inancında.
Türkiye ile ilişkileri daha iyi seviyeye taşımak istediklerini ifade eden Nehammer, bu ayın sonunda İspanya’nın başkenti Madrid’de düzenlenecek NATO Liderler Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya gelecek.
AA muhabirine konuşan Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun, Türkiye-Avusturya ilişkilerinde son aylarda olumlu gelişmeler yaşandığını, özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sonlandırılması çabalarının devam ettiği bu dönemde iki ülkenin yakın temas ve istişare halinde olduğunu söyledi.
Ceyhun, savaş öncesinde de Avusturya’yla münasebetlerde olumlu yönde birçok gelişmenin yaşandığını, parlamentolar arasında uzun süredir yaşanan durgunluğun karşılıklı ziyaretlerle canlandığını, bu temasların ilişkilerin pekişmesine katkı sağladığını ifade etti.
Terör örgütü DEAŞ’a karşı mücadele için oluşturulan Uluslararası Koalisyon Güçleri’nin, İtalya’nın başkenti Roma’daki toplantısında iki ülkenin dışişleri bakanlarının bir araya geldiğini hatırlatan Ceyhun, “Bunun yanı sıra telefon görüşmeleri gerçekleştirdiler. Son olarak geçtiğimiz mart ayında Antalya Diplomasi Forumu’nda görüştüler. Önümüzdeki dönemde ilk fırsatta yine bir araya gelmeleri gündemde” diye konuştu.
Ceyhun, Türkiye’nin, Ukrayna krizinde üstlendiği önemli misyonun Avusturya tarafından takdirle karşılandığına dikkati çekerek şunları söyledi:
“Şansölye Nehammer, İstanbul görüşmelerini halihazırda savaşan tarafları bir araya getiren tek format olarak desteklemekte ve bu konuda destek sağlanması için Avrupa’da çaba göstermekte. Biz de tarafsız ülke Avusturya’nın Rusya ve Ukrayna arasındaki temaslarını önemli buluyoruz. Bu bağlamda Sayın Nehammer’in geçtiğimiz nisan ayında Kiev ve Moskova’ya gerçekleştirdiği ziyaretleri doğru yönde atılmış cesaretli adımlar olarak takdir ettik. Moskova ziyareti öncesinde ve sonrasında Sayın Cumhurbaşkanımızla sağlanan eş güdüm, barışın tesisine yönelik ortak çaba ve irademizin de göstergesidir. Bu bağlamda son olarak geçtiğimiz hafta Sayın Cumhurbaşkanımız ile Sayın Şansölye arasında yapılan telefon görüşmesi de bu yöndeki çabaların devam edeceğine işaret etmektedir.”
Avusturya Ulusal Meclis Başkanı Wolfgang Sobotka’nın bu ayın sonunda Türkiye’yi ziyaret edeceği bilgisini paylaşan Ceyhun, uzun yıllar sonra bu düzeyde gerçekleştirilecek resmi ziyaretin ilişkilere olumlu yansımasını temenni ettiklerini dile getirdi.
“MADRİD’DE KRİTİK BULUŞMA”
Ceyhun, “Bu ziyaretin hemen ardından Madrid’de gerçekleştirilecek NATO Liderler Zirvesi marjında Sayın Cumhurbaşkanınız ile Şansölye Nehammer bir araya gelecek. Son derece kritik bir buluşma olacağını tahmin ediyorum. Aramızdaki iş birliğinin önünü açacak gelişmeler yaşayabiliriz” dedi.
Sadece siyasi alanda değil ekonomik alanda da münasebetlerin olumlu yönde gelişmeye devam etmesinin memnuniyet verici olduğunu kaydeden Ceyhun, “Son dönemde ekonomilerimizde yaşanan olumlu ilerlemeler ticari ilişkilerimize de yansımış durumda. 2021 yılında ikili ticaret hacmimiz 3,7 milyar avro ile bugüne kadarki en yüksek seviyeye ulaştı” ifadesini kullandı.
Ceyhun, geçen ay Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Salzburg Ticaret Odasının ikili ticari ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla son derece faydalı bir etkinlik düzenlediğini, programda Türkiye ve Avusturya’nın sunduğu avantajlar ve bunun nasıl sinerjiye çevrileceğinin ele alındığını belirterek “Türkiye farklı kıtaların birleştiği coğrafyada yer alan, dinamik bir yapıya sahip önemli bir uluslararası aktör. Keza Avusturya da Orta Avrupa’daki konumu, sermaye ve teknolojik avantajlarıyla önemli bir ülke. Bu bağlamda ulaştırmadan enerjiye birçok alanda Türkiye ile Avusturya arasında artırılacak iş birliğinin olumlu bölgesel yansımaları olacağını düşünüyorum” görüşünü paylaştı.
KURZ SONRASI İLİŞKİLERDE GELİŞME KAYDEDİLDİ
Gazeteci Klaus Jürgens de 2015’te başlayan göçmen kriziyle iki ülke arasında siyasi ilişkiler açısından bir tür “buz devri” yaşandığını ancak bu soğukluğun Viyana’nın attığı adımlardan kaynaklandığını söyledi.
İki ülke arasında son aylarda yaşanan olumlu gelişmeleri yalnızca Ukrayna’daki savaşın meydana getirdiği durumla açıklamanın doğru olmayacağını kaydeden Jürgens, “Başbakan Nehammer, önceki Başbakan Sebastian Kurz’un ekibini tasfiye ederek reel politikaya dönüş sağlıyor. Bence bu olumlu bir gelişme” değerlendirmesinde bulundu.
NEHAMMER VE ERDOĞAN ARASINDA KURULAN DİYALOĞUN ÖNEMİ
Jürgens, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ukrayna’daki savaşı sonlandırma yönündeki çabalarını Nehammer destekliyor. Bundan bağımsız olarak Nehammer’in yaklaşımı, ‘Biz size 3 milyar dolar daha verelim göçmenlere bakmaya devam edin gibi bir yaklaşım’ değil. İlk defa bir AB üyesi ülke, Türkiye’nin ‘akıl verilecek’ bir ülke olmadığını, modern, demokratik bir devlet olduğunu kavrıyor. Bu nedenle Nehammer ve Erdoğan arasında kurulan diyaloğun çok önemli olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Avrupa’da bazı çevrelerin, medyanın Türkiye’ye karşı bilinçli ya da bilinçsiz ön yargılı yaklaşımları olduğunu, son 20 yılda yaşanan olumlu gelişmeleri daha iyi anlatabilmek için farklı kanallarla diyaloğun artırılması gerektiğini savunan Jürgens, Nehammer-Erdoğan görüşmesinin buna katkı sağlayabileceğini sözlerine ekledi.