enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,6075
EURO
36,4132
ALTIN
2.931,93
BIST
9.659,96
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
11°C
İstanbul
11°C
Az Bulutlu
Salı Az Bulutlu
11°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
13°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
14°C
Cuma Az Bulutlu
15°C

‘Türkiye’de 7 kişiden 1’inde böbrek hastalığı riski var, yüzde 72 böbreklerini kontrol ettirmiyor’

Kronik böbrek hastalıkları, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15’ini etkileyen ciddi bir sağlık sorunu olarak tanımlanıyor. Türk Nefroloji Derneği …

‘Türkiye’de 7 kişiden 1’inde böbrek hastalığı riski var, yüzde 72 böbreklerini kontrol ettirmiyor’
09.03.2022
180
A+
A-

Kronik böbrek hastalıkları, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15’ini etkileyen ciddi bir sağlık sorunu olarak tanımlanıyor. Türk Nefroloji Derneği’nin yaptığı bir çalışmaya göre ise, Türkiye’de her 6-7 kişiden birinde erken evre kronik böbrek hastalığı görülüyor. Ülkede 70 binin üzerinde kişi diyaliz tedavisi görüyor ve 22 bin civarında böbrek nakli hasta var.

Tüm bu bilgilerle beraber, yarın Dünya Böbrek Günü. Bu gün, 2005’ten bu yana her yıl, Mart ayının ikinci perşembe günü tüm dünyada böbrek sağlığına dikkat çekmek üzere ele alınıyor. Türk Böbrek Vakfı Kurucusu ve Genel Başkanı Timur Erk, böbrek hastalıklarının nedenlerini ve korunma için ne yapılması gerektiğini, Türkiye’deki böbrek nakilleri durumunu Sputnik’e anlattı.

‘Türkiye’de günde ortalama 11 gram tuz, 140 gram şeker kullanılıyor, bu önerilenin çok üstünde’

Aşırı şeker ve tuz tüketiminin böbrek sağlığını olumsuz yönde etkilediğini belirten Erk, “Özellikle tuzun yarattığı hipertansiyon ve diyabetin yarattığı böbrekleri besleyen kılcal damarlardaki tahribat süreç içerisinde böbrek yetmezliğine sebebiyet veriyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiyesine göre, tuzda 6 gram yeterliyken biz büyük uğraşlara rağmen 18 gramdan ancak 11 grama indirebildik. Halbuki 6 grama kadar indirilmesi gerekiyor. Ne yazık ki, şeker tüketiminde bu başarıyı sağlayamadık. Yaklaşık 6-7 senelik uğraşlara, hatta obeziteyle mücadele kampanyasına rağmen, bu rakam 150 gramdan 140 grama düşebildi. Dünya Sağlık Örgütü’nün önerisi 50 gram yani 13 küp şeker. Biz hala 140 gramdayız. Türk toplumu bir türlü şeker kullanım zaafından vazgeçemiyor. Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere bu konuda her şeyi yapıyoruz. Hem okul öncesi hem de 7-12 yaş grubu çocuklara senelerdir, sağlıklı yaşam eğitimi veriyoruz ancak herhalde yeterli olmuyor. Ebeveynleri de bu konuda ciddi bir şekilde bilgilendirmek lazım. Bu nedenle böbrek hastalığı sayıları yüksek. Türkiye’de hemen hemen şu anda 3 milyon obez vatandaşımız var. Bunların 1.6 milyonu 18 yaş altında. Daha vahimi yüzde 8 ila 10 arasında her yıl artış kaydediyor” dedi.

‘Türkiye’de her 7 kişiden 1’inde böbrek hastalığı riski var, hastalığın ilk 3 evresinde belirti görülmüyor’

Kronik böbrek hastalıklarının ilk 3 evresinde bir belirtiye rastlanmadığını söyleyen Erk, “Türkiye’de her 7 kişiden 1’inde böbrek hastalığı riski var. En önemli sıkıntı ise 5 evreden oluşan hastalıkların ilk 3 evresinde herhangi bir belirti görünmüyor. Dolayısıyla bunu saptamak oldukça zor. Zaman zaman tarama yaptırmakta fayda var. Yapılan bir araştırmaya göre, koronavirüsün akut böbrek yetersizliği ile ilgili hastalık yaşama riskini 11 kat artırdığı söz konusu. Hastalığı yoğun bakım durumunda geçirmiş ve iyileşmiş olanların 3 ila 6 ay arasında mutlaka böbrek kontrolüne gitmeli. Çünkü hasar bırakma riski oldukça fazla. Bu hastalıklar sadece dördüncü evrede belirti veriyor. Yılda en az bir kez idrar ve kan tahlili ve kreatinin ölçümü kesinlikle yapılmalı. Hele hele yaşlılarda kesinlikle. Özellikle ailede hipertansiyon, şeker hastalığı geçmişi veya genetik böbrek hastalıkları varsa bir nefroloji uzmanına görünmekte fayda var” diye konuştu.

‘22 bin hasta böbrek nakli için bekliyor’

Böbrek hastalıklarının, böbrek yetmezliği ile sonuçlanabileceğini aktaran Erk, Türkiye’deki böbrek nakli verilerini şu şekilde paylaştı:

“Şu anda 22 bin 775 hasta böbrek nakli için bekliyor. 2019’da, 3 bin 863 böbrek nakli yapıldı. Bunların yüzde 22’si beyin ölümü sonrası, kalanı canlıdan yapıldı. 2020’de bu rakam, 2 bin 499’a düştü, yaklaşık yüzde 40 oranında azaldı. 2021’de, 2 bin 692’ye yükseldi. Pandemide insanlar tedirgin oldu, yapılması gereken tetkikleri yaptırmadılar, hastanelere gitmediler. Dolayısıyla çok ciddi bir birikim var. Mutlaka geciktirilmiş tetkikler yaptırılmalı. Hele hele, böbreklerde kreatinin artmaya başlamışsa, bu tetkikleri ivedikle yaptırmak lazım.”

‘Türkiye’de yüzde 72 böbreklerini kontrol ettirmiyor, doktora danışmadan ağrı kesici kullananların oranı ise neredeyse yüzde 67’

Türk Böbrek Vakfı’nın yaptığı bir araştırmanın sonuçlarını da paylaşan Erk, “Her sene Mart ayının ikinci perşembesi Dünya Böbrek Günü. 2022 Dünya Böbrek Günü teması ‘Herkes için Böbrek Sağlığı’. Biz de bir araştırma yaptık. Çıkan araştırma sonuçlarına göre, yüzde 72 oranında vatandaşımız böbreklerini kontrol ettirmiyor. Bu çok vahim bir durum. Doktora danışmadan ağrı kesici kullananların oranı ise yüzde 66.6. Her 3 kişiden 2’si ne yazık ki, bunu tavsiyeler üzerine kullanıyor. Olacak gibi değil. Konunun uzmanına danışmadan birtakım bitkisel hatta hayvansal ürünleri deneyenler var. Bu gelişmiş ülkelerde dahi yapılıyor. Deve ve inek idrarı içenler var” dedi ve sözlerine son verdi:

“Dozun ayarlanması önemli. Mesela ben günde 2 kez adaçayı içerim ama 10 kere içmem. Günde 10 kere içersem, geçmiş olsun, böbrekler gitti. Böbreklerimiz bir arıtma tesisi. Onun arıtamayacağı yoğunlukta kimyasal ile depolarsanız böbrek yetmezliği başlar.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.