Türkiye 7 sıra birden yükselerek ilk 5 ülke arasına girdi

İslam dünyası ekonomileri sektörlerinde araştırmalar yürüten DinarStandard tarafından hazırlanan Küresel İslam Ekonomileri Durum Raporu (State of the Global Islamic Economy Report 2022-SGIE) açıklandı.

DinarStandard’dan yapılan açıklamaya göre, Dubai Ekonomi ve Turizm Departmanı (DET) tarafından “Fırsatların Kilidini Açma” temasıyla duyurulan raporun yeni versiyonu, Nasdaq Dubai’deki açılış zili töreniyle ilan edildi.

Rapora göre, Müslümanlar, 2021’de İslam inancından ilham alan etik tüketim ihtiyaçlarına dayalı gıda, giyim, turizm, ilaç ve diğer yaşam tarzı sektörlerinde toplamda 2 trilyon dolar harcadı. Harcamaların yıllık ortalama yüzde 8,9’luk bir büyüme oranı ile 2025 yılında 2,8 trilyon dolara ulaşması bekleniyor.

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi 57 ülkenin ulusal bazda karşılaştırıldığı Küresel İslami Ekonomi Göstergesi’nin metodolojisi 8 yıl aradan sonra ilk kez güncellendi. Türkiye, genel Küresel İslam Ekonomisi Göstergesi sıralamasında 2021’de 7 sıra birden yükselerek ilk 5 ülke arasına girdi.

Malezya, Suudi Arabistan, BAE ve Endonezya endeksteki liderliğini sürdürürken, Türkiye 12’nci sıradan 5’inci sıraya yükselerek en büyük sıçramayı yapan ülke oldu.

Türkiye’nin ilk 5 ülke içerisinde girmesindeki en büyük pay; tesettür sektörü, helal gıda ve Müslüman dostu turizm sektörlerindeki öncü konumunun yanı sıra İİT içerisindeki en yüksek inovasyon puanlarından birine sahip olmasından kaynaklandı. Sektör endeksinde Türkiye, helal gıda ve Müslüman dostu seyahatte 3’üncü, tesettür giyim sektöründe 2’nci sırada yer aldı. Türkiye, İİT’nin en büyük 5 giyim tedarikçisinden biri ve ilk 5 küresel tedarikçi arasındaki tek İİT ülkesi oldu.

İSLAMİ FİNANS VARLIKLARININ 2022’DE 3,6 TRİLYON DOLAR ULAŞTIĞI TAHMİN EDİLİYOR

İİT üyesi 57 ülkeye ek olarak Müslümanların yoğun olarak yaşadığı ülkeleri kapsayan Küresel İslam Ekonomisi Göstergesi sıralaması 81 ülkeyi kapsıyor.

Dünya genelinde İslami finans varlıklarının 2022’de 3,6 trilyon dolara ulaştığı tahmin ediliyor. İslam ekonomisiyle ilgili şirketlere yapılan yatırımlar 2019-2020’de 11,8 milyar dolardan 2020-2021’de 25,7 milyar dolara yükseldi.

İslami ekonomi ile ilgili şirketlere yapılan toplam yatırımların yaklaşık yüzde 66,4’ü İslami finans işlemleri tarafından karşılanırken, yüzde 23,6’sı helal ürünlerde (gıda, ilaç, kozmetik, moda) ve yüzde 10’u İslami yaşam tarzında (seyahat ve medya) gerçekleşti. Rakamlar, şirket liderliğindeki birleşme ve satın almaları, teknoloji start-uplarındaki risk sermayesi yatırımlarını ve özel sermaye yatırımlarını içeriyor.

TÜRKİYE’NİN İİT’YE ÜYE ÜLKELERE GERÇEKLEŞTİRDİĞİ İHRACAT GEÇEN YIL 10,5 MİLYAR DOLARI AŞTI.

İİT üyesi ülkelerin helal sektörleri ile ilgili ürün ithalatının 2025 yılına kadar 336 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. İslami finans varlıklarının ise 2025 yılına kadar 4,9 trilyon dolara ulaşması bekleniyor.

Rapora göre, İslam dünyası ekonomilerinde 35 farklı alanda kilit ekonomik fırsatlar bulunuyor. Öne çıkan fırsat alanları; komşu ülke sınırına yakın bölgelerde imalat, seyahat teknolojisi yatırımları, helal ve yüksek besin değeri olan yiyecekler olarak belirlendi.

“SEKTÖRLER DAHA PARLAK BİR GELECEĞE BAKIYOR”

Açıklamada görüşlerine yer verilen Dubai Ekonomi ve Turizm Departmanı (DET) Genel Müdür Yardımcısı Ali İbrahim, geçen 2 yılın herkes için zorlu geçtiğini belirterek, “Şimdi sektörler daha parlak bir geleceğe bakıyor. SGEI raporu her sektördeki yatırımcılar, hükümetler ve işletmeler için değerlendirebilecekleri fırsatların altını çiziyor.” ifadesini kullandı.

DinarStandard Yönetici Ortağı Rafi-uddin Shikoh ise şunları kaydetti:

“Türkiye’nin Küresel İslami Gösterge sıralamasındaki etkileyici yükselişi, büyük ölçüde bu yıl ilk kez rapora eklenen bir metrik olan inovasyondaki liderliğinden kaynaklanıyor. Türkiye’nin İİT ülkelerine ihracatı 10,5 milyar dolara ulaştı ve Türkiye; Endonezya ile birlikte İİT’ye en çok ihracat yapan ilk 10 ülke arasında sadece iki İİT ülkesi oldu. Yatırım açısından Türkiye, 2020-2021 döneminde İslam ekonomisiyle ilgili yatırım anlaşmalarının sayısı açısından ilk 6 ülke arasında yer aldı.”