Türk Tabipler Birliği ile uzmanlık dernekleri ortak bir açıklama ile Covid-19 pandemisinde son durum bilgilerini kamuoyu ile paylaştı. TTB ile …
Türk Tabipler Birliği ile uzmanlık dernekleri ortak bir açıklama ile Covid-19 pandemisinde son durum bilgilerini kamuoyu ile paylaştı.
TTB ile 4 uzmanlık derneğinin ortak açıklamasını TTB Pandemi Çalışma Grubu üyesi Dr. Esin Şenol okudu. Salgın önlemleri olmadan pandemi ile mücadele edilemeyeceği belirtilen açıklamada, ülkemizde Covid-19 pandemisinin başladığının resmen ilan edilmesinin üzerinden 2 yıla yakın bir zaman geçtiği hatırlatılarak, “Salgının başından itibaren gerekli olan filyasyon uygulamasındaki yetersizlikler, izolasyon önlemlerinin alınmaması, toplumsal hareketliliğin yeterince düzenlenmemesi, tanı testlerinin yeterince yaygın yapılmaması ve bağışıklık sağlamadaki gecikmeye bağlı olarak 24 Şubat 2022 tarihindeki Sağlık Bakanlığı verileriyle toplam 93 bin 539 yurttaşımız Covid-19 nedeniyle yaşamını kaybetmiştir.
Tespit ettiğimiz fazladan ölüm sayısı ise 266 bindir. Bu süreçte, salgınla mücadelede 200’den fazla hekim meslektaşımız olmak üzere 500’ü aşkın sağlık çalışanı kaybedilmiştir” denildi. TÜİK’in 2020 ölüm verilerini hala açıklamadığı hatırlatıldı.
“HATIRLATICI DOZ YAPTIRMAYAN 25 MİLYON YURTTAŞ VAR”
Omicron varyantının hızlı bulaşma özellikleri nedeniyle daha önceki piklerden çok daha fazla sayıda kişiyi etkilediği, günlük ölüm sayılarının 300’ü aştığına dikkat çekilerek aşılama ileilgili şu bilgiler verildi; “Resmi verilerde 2 doz aşılama yapılan kişi sayısı 53 milyona yaklaşmakta olup, bu sayı enfeksiyon yayılımı ve ölümleri azaltmak için yeterli değildir.
Üstelik; son bir ayda 1. doz Covid-19 aşısı yapılan kişi sayısı 300 bin, 2. doz aşı yapılan kişi sayısı ise 480 bin civarındadır. Aşıların etkisinin zamanla azalıyor olması ve Omicronun bağışıklıktan kaçabilme özelliği nedeniyle hatırlatma dozlarının yapılması çok önemli hale gelmiş; ancak bu konuda da gerekli hedefe ulaşılamamıştır. Bilimsel açıdan gerekli hatırlatıcı doz zamanı gelmesine rağmen yaptırmayan kişi sayısı 25 milyondan fazladır.
Bu iki faktöre, ülkemizde kullanılmakta olan inaktive virus aşılarının koruyuculuğunun diğer aşılara göre daha düşük olması eklenince ölüm sayılarının yüksek olması kaçınılmaz olmaktadır. Tüm veriler bir arada değerlendirildiğinde, alınacak önlemler esas olarak Covid-19’a bağlı ölümleri ve hastane yatışlarını azaltmayı, eğitimin kesintisiz sürdürülmesini hedeflemelidir. Bizi salgının yıkıcı etkisinden koruyabilecek asıl şeyin aşı olduğu topluma uygun şekilde anlatılmalıdır.”
“ÖNLEMLERİNDAYANAĞI OLMADAN KALDIRILMASI ÖLÜM SAYILARINI ARTTIRIR”
Her gün yüzlerce önlenebilir ölüm yaşanırken; aşılama oranı iyi olan ülkelerin aldığı kararlar emsal gösterilerek, tüm önlemlerin dayanağı olmadan kaldırılmasının bilimsel olmadığı ve Covid-19 ölüm sayılarında artışa yol açacağı savunularak, şu öneriler dile getirildi:
*Salgının hafiflediği ve bitmekte olduğuna dair yetkili ağızlardan yapılan açıklamalar toplumda maske kullanımını çok azalttı.
Toplumda, özellikle kapalı okullar, ibadethaneler, konser ve tiyatro salonları, sinemalar, hastaneler, AVM’ler gibi kalabalık ortamlarda, futbol maçları, konserler, mitinglerde maske kullanımına her koşulda mutlaka devam edilmeli.
* Salgının başından beri dikkat edilmeyen havalandırma ve kapalı alanlarının kapasitesinin düzenlenmesi konularında gerekli adımlar atılmalıdır. Hızlı antijen testleri yaygın, parasız ve erişilebilir şekilde faaliyete sokulmalı.
* Hem ilk hem de ek aşı dozlarının yapılmasını artırmak için yasal düzenlemeler dahil bütün imkanlar ve yöntemler kullanılmalı. Eksik aşıların hatırlatılması amacıyla HES gibi bir uygulama tasarlanabilir.
* Çocuklarda Omicronun önceki varyantlara göre daha sık belirtili hastalık yapması ve ölüm oranı düşük olsa da MIS-C ve uzamış Covid gibi komplikasyonlara yol açması nedeniyle çocuk yaş grupları için uygun aşılarla aşılamanın başlatılması zorunludur.
* Covid-19 ilaç politikalarında sürekli yapılan yanlışlar devam ediyor. İlaç, hekim reçetesi ile yazılır ve hekim gözetiminde kullanılır. Evlere bırakılmamalıdır.
* Ayrıca; salgın döneminde artan iş ve duygusal yük nedeniyle tükenen sağlık emekçilerine yönelik son dönem eylemlerde dile getirilen taleplerin karşılanması, salgın kontrolü için de kritik önemdedir.
* Salgında dünya çapında bir başarı elde edilmesinin koşulu; küresel aşı enternasyonalizmi, aşıda patentin kaldırılması ve kamusal üretimdir.