Rusya- Ukrayna savaşında, çatışmaların artmasıyla yıkıcı evrelere geçildiği endişesi küresel piyasalarda risk algısının yüksek seyretmesine …
Rusya- Ukrayna savaşında, çatışmaların artmasıyla yıkıcı evrelere geçildiği endişesi küresel piyasalarda risk algısının yüksek seyretmesine neden oluyor.
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşta, Rus birlikleri şehirlere daha şiddetli saldırmaya başlarken, Rus tarafından dün yapılan açıklamalar piyasalarda oynaklığı artırdı.
Rusya‘dan dün yapılan açıklamalarda, operasyonun belirlenen hedeflere ulaşmadan sonlandırılmayacağı belirtilirken, şehirlere yapılan saldırılarda topçu ateşlerinin daha yoğun kullanılmaya başlanması sivil can kayıplarının artacağı endişesini güçlendirdi.
Dünya genelinde ise Rus şirketlerine ve ortaklıklarına karşı alınan tavır güçlenerek devam ederken, dün dünyanın en büyük konteyner nakliye şirketi Maersk, Rusya’ya ve bu ülkeden yapılan teslimatları geçici olarak askıya alacağını bildirdi.
ABD’li enerji şirketi ExxonMobil, Rusya’daki Sakhalin-1 doğal gaz ve petrol üretim sahasındaki operasyonlarını durduracağını ve ülkede yeni yatırım yapmayacağını bildirirken, Avrupa Merkez Bankası da Sberbank Europe’nın kapatılması talimatı verdi.
Analistler, savaşın şiddetlenmesiyle birlikte ekonomi üzerinde etkisinin de arttığını kaydederek, birçok varlık fiyatlamasında bu etkinin görüldüğünü ifade etti.
Dün tahvil piyasalarında ABD Merkez Bankası’nın (Fed) bu ayki toplantısında 50 baz puan faiz artıracağına yönelik fiyatlamalar ortadan kalkarken, bugün itibarıyla yüzde 92 ihtimalle Fed’in 25 baz puan faiz artıracağı tahmin ediliyor.
Şubat ayında tahvil piyasalarında Fed’in 7 faiz artışına gideceği öngörülürken, dünkü gelişmeler sonrası tahminler bu sene 5 faiz artışına gidileceği şeklinde güncellendi.
Bugün, Temsilciler Meclisinin Finansal Hizmetler Komitesinde, Yarıyıllık Para Politikası Raporu’nu sunması planlanan Fed Başkanı Jerome Powell’ın açıklamaları ise yatırımcıların odağına yerleşti.
Söz konusu gelişmeler güvenli liman varlıklara olan talebi artırırken, pay piyasalarında satış baskısını beraberinde getirdi.
ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi dün yüzde 1,68’le 14 Ocak’tan bu yana en düşük seviyeye gerilemesinin ardından yüzde 1,74 seviyesinde dengelendi.
Artan risk algısı sonrası dün yüzde 1,86 yükselerek 1.945 dolara çıkan altının ons fiyatı şu sıralarda 1.934 dolardan işlem görürken, Brent petrolün varil fiyatı dün yaklaşık 8 dolar artmasının ardından bugün de yüzde 3,2 değer kazancıyla Temmuz 2014’ten bu yana en yüksek seviye olan 110 dolar sınırına çıktı.
Öte yandan, Uluslararası Enerji Ajansına (IEA) üye 31 ülke, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle küresel petrol piyasalarında tedarik sıkıntısı yaşanmayacağına yönelik güvence vermek amacıyla acil durum rezervleri kapsamındaki 60 milyon varil petrolün kullanıma açılması konusunda anlaştı.
Analistler, petrol fiyatlarının son yılların rekor seviyelerine çıkmasına karşın Rusya’nın Ural bölgesinden çıkarttığı petrolde varil başına 18 doları aşan iskonto yapmasına karşın alıcı bulamadığını dile getirdi.
Dolar/ruble paritesi ise 119,1 ile tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü ve günü önceki kapanışa göre yüzde 1,5 artarak 109,51 seviyesinden tamamladı.
Dün, New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 1,55, Dow Jones endeksi yüzde 1,76 ve Nasdaq endeksi yüzde 1,59 değer kaybetti. ABD’de endeks vadeli işlem kontratları yeni günde ise alış ağırlıklı bir seyir izliyor.
Avrupa pay piyasalarında da satış ağırlıklı seyir sürerken, bugün AB üyesi ülkelerin maliye bakanları video konferans yöntemiyle toplantı yapacak.
Avrupalı şirketler Rus şirketleriyle ortaklıklarını sonlandırma kararı almaya devam ederken, Avrupa devletleri de Ukrayna’ya silah göndermeyi sürdürüyor.
Dün açıklamalarda bulunan ECB Başkanı Christine Lagarde, ECB’nin, Avrupa Birliği (AB) tarafından Rusya’ya yönelik kararlaştırdığı yaptırımları uyguladığını dile getirdi.
İsviçre merkezli, dünyanın en büyük emtia şirketlerinden Glencore da Rus şirketleri En+ ve Rosneft’teki hisseleri dahil ülkedeki tüm ticari faaliyetlerini gözden geçireceğini bildirdi.
Avro/dolar paritesi bu gelişmelerle dün 1,1090 ile Mayıs 2020’den bu yana en düşük seviyeyi test etmesinin ardından yeni günde 1,1120’den alıcı buluyor.
Dün, Almanya’da DAX endeksi yüzde 3,85, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,72, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 3,94 ve İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 4,14 değer kaybetti. Avrupa endeksleri bugün vadeli işlemlere ise karışık bir seyirle başladı.
Asya tarafında, bugün New York piyasasına paralel satış ağırlıklı bir seyir izleniyor.
Analistler, artan emtia fiyatlarının özellikle Çin’in ekonomik toparlanmasını olumsuz etkileyebileceği endişesiyle pay piyasalarını baskıladığını kaydederek, Çin’in likidite enjeksiyonları ve ekonomiyi destekleme adımlarının ise pay piyasalarındaki aşağı yönlü bakıyı hafiflettiğini ifade etti.
Kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,63, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,39, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 1,40 değer kaybederken, dün resmi tatil nedeniyle kapalı olan Güney Kore piyasasında Kospi endeksi yüzde 0,57 yükseldi.
Yurt içinde, dün BIST 100 endeksi yüzde 1,22 değer kazanarak 1.969,91 puana çıktı. Dün günü yüzde 0,44 artışla 13,9019’dan tamamlayan dolar/TL ise bugün bankalararası piyasanın açılışında 13,99 seviyesinde işlem görüyor.
Bugün, Almanya’da işsizlik, Avro Bölgesi’nde Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve ABD’de ADP özel sektör istihdamı verileri takip edilecek.
Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.930 ve 1.870 seviyelerinin destek, 1.980 puanın direnç konumunda bulunduğunu söyledi.
Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:
10.00 İngiltere, şubat ayı konut fiyat endeksi
11.55 Almanya, şubat ayı işsizlik
13.00 Avro Bölgesi, şubat ayı TÜFE
16.15 ABD, şubat ayı ADP özel sektör istihdamı
