Zorunlu Deprem Sigortası’nın (DASK) genişletileceği ve bu sigorta türünün yerini Zorunlu Afet Sigortası’na bırakacağı açıklandı. Sektör temsilcilerinden Çiğdem Özdoğan, kamu otoritesinin DASK kapsamının genişletilmesine dair açıklamalarını değerlendirdi.
İSTANBUL (İGFA) – 2024’ün ikinci yarısında sigorta sektörünü hareketli bir dönem bekliyor.
Kapsamı genişletileceği duyurulan Zorunlu Deprem Sigortası (DASK), yerini Zorunlu Afet Sigortası’na bırakacak. Sektör temsilcilerinden Çiğdem Özdoğan, DASK kapsamının genişletilmesiyle ilgili gelişmeleri değerlendirdi.
1999 Marmara depremi sonrası konut sahipleri için zorunlu hale getirilen Zorunlu Deprem Sigortası’nın konutları sadece deprem riskine karşı güvence altına aldığını hatırlatan Çiğdem Özdoğan “2024 yılının ikinci yarısı itibarıyla DASK poliçesinin kapsamına diğer afetler de eklenmiş olacak. Tek poliçe ile sel baskını gibi bir riske karşı da güvence sağlanırken, konut sahibi dilerse bu risklerin oluşmasına karşı eşyalarını da güvence altına alabilecek” dedi.
Henüz prim ve teminat tutarları net olarak açıklanmamış olsa da kapsamı genişleyen bir poliçeyle DASK primlerinde bir artış beklenebileceğini belirten Özdoğan, değerlendirmelerine şöyle devam etti: “DASK poliçesinin, bu yeni gelişme ile mevcutta yüzde 57 olan sigortalanma oranının artmasını sektör olarak umut ediyoruz. İsteğe bağlı olarak eşya teminatının da poliçe kapsamına alınması da ek primle mümkün olacaktır elbette.”
KONUT SİGORTASINI ETKİLEMEZ
2024 Ocak ayında DASK poliçesinin konutlara metrekare başına 6 bin TL ile teminatla başlayarak, aylık ÜFE artışına göre Nisan ayında teminat tutarının metrekare başına 6 bin 556 TL olacağını aktaran Özdoğan, “Buna göre 100 metrekarelik bir konutun Nisan ayı itibari ile 656 bin TL’lik teminatı bulunuyor. Diğer afet riskleri de poliçe kapsamına girdiğinde teminat tutarında güncelleme olup olmayacağı da netleşecektir” dedi.
Diğer yandan DASK’ın kapsamının genişletilmesinin konut sigortalarını nasıl etkileyeceği de öngörülmeye çalışılıyor. Özdoğan, bu konuda “Konut sigortalarının sonu mu geliyor gibi bir düşünce olabilir ama kesinlikle böyle bir endişeye mahal olmadığı kanaatindeyim. Zira konut sigortaları, pek çok riskli poliçe kapsamında değerlendiriyor, ayrıca konutu ve poliçe sahibinin eşyalarını afet dışında da su basması, dahili su hasarları, yangın, fırtına, hırsızlık, elektronik cihazların ani beklenmedik hasarları gibi pek çok farklı riske karşı güvence altına almaya yine devam edecek. Bilinçli tüketiciler yine bunun farkında olacaklar ve elbette biz sigortacılara da bu ayrımı ve konut poliçesinin faydalarını çok net anlatmak düşüyor” yorumunda bulundu.