enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
9°C
İstanbul
9°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C
Salı Çok Bulutlu
11°C
Çarşamba Az Bulutlu
13°C

‘Şekersiz’ etiketli ürünlerde yapay tatlandırıcı tuzağı: ‘Şeker gibi algılanmalı’

Şeker ve şeker ilave edilen besinlerin fazla miktarda tüketiminin başta obezite olmak üzere, kardiyovasküler hastalıklara, böbrek hastalıklarına …

‘Şekersiz’ etiketli ürünlerde yapay tatlandırıcı tuzağı: ‘Şeker gibi algılanmalı’
10.03.2022
184
A+
A-

Şeker ve şeker ilave edilen besinlerin fazla miktarda tüketiminin başta obezite olmak üzere, kardiyovasküler hastalıklara, böbrek hastalıklarına ve daha birçok sağlık problemine neden olduğunu söyleyen uzmanlardan uyarı geldi. Sağlıklı beslenme adı altında anılan light, kalorisiz, diyet, şekersiz gibi ifadelere dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. İdris Kuzu ve Türk Böbrek Vakfı Diyetisyeni Gökçen Efe Aydın konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Uzmanlar, etiket okuma alışkanlığının önemli olduğunu vurguladı.

Diyabet yapmadığı düşüncesiyle kullanılıyor: ‘Doğal tatlandırıcılar tercih edilmeli’

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları uzmanı Kuzu, yapay tatlandırıcılı ürünlerin kalorisi düşük, obezite ve diyabet yapmadığı gerekçesi ile tüketildiğini belirtti:

“Yapay tatlandırıcılarla ilgili aslında geçmişe dayanan çok çelişkili çalışmalar var. Bunların paralel sonuçları yok. Bunlar özellikle diyabet, metabolik sendrom, koroner arter hastalığı, böbrek fonksiyon bozukluğu gibi veya kanserojenik etkisiyle ilgili arttırdığına veya azalttığına dair net çalışmalar yok. Bu konuda güvenli verilerimiz olmadığı için rahatça tatlandırıcıları kullanabiliriz şeklinde konuşmamız çok zor. Bu yüzden bunların yerine doğal tatlandırıcıları tercih etmemiz daha mantıklı.”

Tüketicilerin doğal tatlandırıcılara yönelmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Kuzu, “Bunlar akçaağaç şurubu, kamış pekmezi, hurma şurubu, bal, süt, meyve ile tatlandırıcı ihtiyacımızı karşılayabiliriz. Yapay tatlandırıcılarla ilgili çalışmalara ihtiyaç var. Etiketlere aldanmayın, bilim ne diyorsa onları takip edin” ifadelerini kullandı.

‘Doygunluk hissi olmuyor’

Diyetisyen Gökçen Efe Aydın, şekersiz ya da light diye alınan ürünlerin birçoğunda çok fazla yapay tatlandırıcı olduğunu söyledi:

“Tatlandırıcılar aynı miktarda şekere göre daha tatlı olan fakat daha az enerji içeren kimyasal maddelerdir. Doygunluk hissi tatlandırıcıda çok fazla olmadığı için, insanlarda çok fazla tüketme ihtiyacı doğuyor ve bu da daha fazla miktarda tüketilerek sağlığımızı olumsuz yönde etkileyebiliyor. Aşırı kilo alımı, şeker hastalığı ve obeziteye sebep olabilir. Piyasada diyet olarak satılan, bizim kullanılabilir gibi gördüğümüz yiyecek ve içeceklerin birçoğu içerdikleri tatlandırıcıdan dolayı vücudumuzu olumsuz yönde etkiliyor. Eğer tatlandırıcı varsa şeker gibi algılayıp bundan da uzak durmalıyız.”

‘Herkesin günlük tüketmesi gereken tatlandırıcı miktarı farklı’

Tatlandırıcıların mümkün olduğunca tüketilmemesi gerektiğini hatırlatan Aydın, “Herkesin kilosuna göre günlük tüketmesi gereken tatlandırıcı miktarı farklı. Bu durum özellikle kontrol altında tutulmalı, insanlar bu dozu ayarlayamadığında sağlıklarını bozabilirler. Şekeri özellikle doğal kaynaklardan almalıyız” diye konuştu.

‘Ekmek dahil temel gıdaların hepsinde şeker var’

Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği şeker tüketiminin 50 gram olması gerektiğini bunun da 13 tane küp şekere denk geldiğini söyleyen Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, “Ekmekte, temel gıdalarda, unlu mamullerde her şeyde şeker var. Mümkün olduğu kadar karbonhidrat ve şeker tüketimini azaltmamız lazım. Paketlenmiş gıdalarda maliyetten ötürü ve raf ömrünü uzatmak için nişasta bazlı şeker kullanılıyor. Bu da sağlıklı nesiller yetiştirmemiz açısından ciddi engeller teşkil ediyor” dedi.

Gıdalarda trafik ışığı sembolü

Yaklaşık 2 seneden beri trafik ışıkları projesinin olduğunu dile getiren Erk, “Bizim çok fazla etiket okuma alışkanlığımız yok. Proje ile ürünün üzerine yerleştirilen kırmızı, sarı ve yeşil ışıklarla renklere bakarak alışveriş yapılabilecek. Kırmızı yüksek, sarı orta yeşil ise düşük şeker ve tuz içerdiğini gösterecek” ifadelerini kullandı.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.