Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sözleri nedeniyle tutuklanan gazeteci Sedef Kabaş’ın tutukluluğuna itiraz edildi …
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sözleri nedeniyle tutuklanan gazeteci Sedef Kabaş’ın tutukluluğuna itiraz edildi.
“Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan 22 Ocak’ta tutuklanan Sedef Kabaş’ın avukatı Uğur Poyraz, müvekkilinin tutukluluğuna itirazda bulundu.
Avukat Poyraz tarafından İstanbul Asliye Ceza Hakimliği’ne sunulmak üzere verilen itiraz dilekçesinde, tutuklama kararının usul ve esas yönünden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarına, Anayasa ve yasalara açıkça aykırı olduğu belirtilerek Kabaş’ın bihakkın veya adli kontrol kararıyla tahliyesi talep edildi.
Sedef Kabaş’ın sözlerinin dökümüne yer verilen dilekçede, Kabaş’ın emniyette ifade verdiği sırada Adalet Bakanı Abdülhamit Gül tarafından Twitter’da paylaşım yapılmasının AİHS’nin 6. maddesindeki “adil yargılanma hakkı” kuralının açıkça ihlal edildiği belirtildi.
Tutuklama kararı veren hakimin meslekteli kıdem şartını taşımadığı da ifade edilen dilekçede, “AİHM’ye göre, hakaret suçu açısından Cumhurbaşkanı’nın herkesten daha çok korunması ve Cumhurbaşkanına hakaretin, genel hakaret suçundan daha ağır ceza ile cezalandırılması AİHS’nin ruhuna uygun olmadığı” da belirtildi.
TAHLİYESİ TALEP EDİLDİ
Sedef Kabaş’ın “Kaçma ve saklanma ihtimalinin yüksek olduğu” yönündeki tutuklama gerekçesine de değinilen dilekçede, “kaçacak, saklanacak” gibi asılsız iddialarda bulunularak iftira ve hakaret suçunun oluştuğu ve kararın hukuki dayanaktan yoksun olduğu kaydedildi.
Dilekçede, “Müvekkilem Sedef Kabaş kesinlikle Cumhurbaşkanına hakaret kastıyla bir söz söylememiş, bir paylaşım yapmamıştır. Ancak, müvekkilemin sözlerinden büyük bir zorlama ile suç oluşturulmak istenmektedir. Bu isnat ve iddialarla insanlar hakkında soruşturmalar, davalar açılması ve hatta mahkumiyet kararları verilmesi fikir hürriyetinin, ifade hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğurur ki, demokratik hukuk devletinde kabulü mümkün değildir” ifadesi kullanıldı. (DHA)