Gezegenler arasında Güneş’e yakınlığıyla altıncı sırada bulunan Satürn, sahip olduğu uydusu Titan ile dikkat çekiyor. Satürn’ün en büyük …
Gezegenler arasında Güneş’e yakınlığıyla altıncı sırada bulunan Satürn, sahip olduğu uydusu Titan ile dikkat çekiyor. Satürn’ün en büyük aylarından Titan, manzaralarıyla da Dünya’yı anımsatıyor. Gerek göller, gerek nehirlere bakıldığında Satürn’ün pek çok yanıyla gezegenimize benzediği aşikar.
Ancak Satürn’deki oluşumların farklı jeolojik malzemelerden yapıldığının altını çizmekte fayda var. Örneğin nehirlerden akan suyun yerine sıvı metan, kum tepelerine üfleyen rüzgarların ise aslında hidrokarbondan oluştuğu daha önce açıklanmıştı. Pek çok yanıyla Dünya’ya benzeyen manzaraların farklı bileşenlerle nasıl oluştuğu da, bilim insanlarının uzun yıllarca kafalarında soru işaretine neden oldu.
Peki uzmanlar, Titan’ın Dünya’ya benzerliğiyle ilgili ne söylüyor?
Satürn’ün en büyük ayı Titan, Dünya’ya benzerliğinden dolayı epey merak ediliyordu. Bir süredir üzerine çalışmalar yapılan konuyla ilgili, merak edilen sorular cevap buldu. Bilim insanları konuyla ilgili, ‘’Titan’ın çökeltilerinin katı organik bileşiklerden yapıldığı kuramsallaştırıldığından, Dünya’da bulunan silikat bazlı çökellerden çok daha kırılgan oluyorlar. Dolayısıyla nitrojen rüzgarı ve sıvı metan, Titan’ın tortularını, bu tür çeşitli yapıları destekleyemeyecek ince toza kadar aşındırıyor.
Araştırmacılar, Dünya’da bulunan ve Titan’a benzer bir bileşime sahip ooid isminde tortuyu araştırdılar. Ooidler, yapısı gereği çok ince taneler oluşturduğu tropik sularda bulunabiliyor. Aynı anda kimyasal çökeltme yoluyla malzeme biriktiren ve denizde aşınan ooid, bunun sonucunda tutarlı bir boyut sağlamakta. Bu bileşenden yola çıkan araştırmacılar, benzer bir durumun Titan’da olabileceğine de dikkat çektiler.
Araştırmacılardan Lapôtre, yaptığı açıklamada; “Rüzgarlar tahılları taşırken, komşu tanelerin bir araya kaynaşmasını içeren sinterlemenin aşınmayı dengeleyebileceğini varsaydık.” İfadelerini kullandı. Buna ek olarak uzmanlar, kum tepelerinin gelişimi için en uygun koşulları sağlayan ayın ekvatorun da rüzgarların daha yaygın olduğunu keşfetti. Bu rüzgarlar, Dünya’da olduğu gibi sert kayayı aşındırarak daha ince tortulara dönüştürülüyor. Benzerliğin sebebi de işte tam olarak buradaki süreçte ortaya çıkıyor.