Rusya artık sadece kendisine ve geriye kalan müttefiklerine güvenebilir. Rusya’nın Batılı partnerlerine güvenebileceği yanılsamanın tamamen yok olduğunu düşünüyorum. Bu, jeopolitika bağlamında Rusya için en önemli çıkarım.
Minsk anlaşmalarını uygulamayı beceremeyen Ukrayna, B planı hazırladı. Bu planda, kaybedilen toprakların vahşice kan dökülerek, 8 yıl boyunca sivillere yapılanlar daha da tırmandırılarak ele geçirilmesi söz konusu.
Şu anda Ukrayna’da gördüğümüz şey, Batı’nın stratejik rotasının özüdür. Bu rotanın amacı Rusya’yı marjinalleştirmek, dizginlemek, Rusya’nın gelişimine son vermek ve Rusya’nın dünya siyasetinde, ekonomide, sporda, sanatta, ticarette, bilimde, eğitimdeki rolünü sıfıra indirmek. Batı, bu amaçlar için bugün eşi görülmemiş adımlar atıyor. Şu anda temel eğilimlerden biri, son zamanlarda giderek daha aleni hale gelen, ABD’nin dünyayı yeniden tek kutuplu dünya yapma arzusudur. Bence Avrupa, bağımsızlığını koruma girişimlerini yüzde 99 durdurdu. Cumhurbaşkanı Macron AB’nin stratejik özerkliğinden ve onun için mücadele edeceğinden bahsetse de, bunu başaramayacağını düşünüyorum.
ABD’li şerifin yönetimi altındaki bir ‘küresel köyün’ varlığını asla kabul etmeyecek aktörler var, bunlar Çin, Hindistan, Brezilya, Meksika. ‘Sam Amca’ onlara bir şey yapmalarını söylerse, bunların hiçbir şekilde boyun eğmeyecek ülkeler olduğunu düşünüyorum. Rusya’nın da boyun eğmeyecek ülkeler arasında olduğunu söylemeliyiz.
‘Bağımsız Batı medyası’ diye bir şey söz konusu değil.
Almanya artık ABD’nin talimatlarını yerine getirmeye tamamen hazır. Kuzey Akım-2’de yaşanan durum da, Almanya’nın dünya politikasında nasıl bir yere sahip olduğunu açıkça gösteriyor. ABD, Avrupalı liderleri Avrupalılar, Avrupa’nın güvenliği ve refahı için daha iyi olacak şeyler yerine ABD’nin yararına olacak şeyleri yapmaları konusunda ikna etti.
Ukrayna topraklarına girecek olan ve silah taşıdığını düşündüğümüz tüm yüklerin meşru hedef olacağını çok net şekilde belirttik. Ukrayna topraklarından yükselen Rusya’ya yönelik her türlü tehdidi ortadan kaldırma amacı taşıyan bir harekat yürüttüğümüz için bu son derece anlaşılırdır.
Harekatın amacı, 8 yıl boyunca sürekli olarak öldürülen, ateş açılan sivil nüfusu korumak. Amaç, Ukrayna topraklarından artık böyle bir tehdidin yükselmemesi için Ukrayna’yı silahsızlandırmak ve ayrıca Ukrayna, Rusya ve tüm Avrupa ülkeleri için bölünmez güvenlik ilkesine dayanan güvenlik garantileri almaktır.
Elbette Ukrayna’nın Nazilerden arındırılması da var, bu bizim mutlak talebimiz. Bu sadece Nazi ideolojisini ve uygulamalarını teşvik eden yasaların iptalini gerektirmekle kalmıyor, aynı zamanda Rusça konuşan nüfusa ve Rusça konuşan nüfusun tüm haklarına ayrımcılık yapan her türlü mevzuatın iptal edilmesi anlamına gelecek. Onlar (Rusça konuşanlar) Ukrayna’da fantastik bir ayrımcılığa maruz kaldı, onları çok incittiler.
(Bild gazetesinin Lavrov’un uçağının çarşamba gecesi Çin’e giderken Putin’in talimatıyla veya Çin’in Rusya’yla diyaloğa hazır olmaması nedeniyle Novosibirsk’ten geri döndüğü iddiası hakkında) Elbette bu bir günlük gazete ve her şeye rağmen milyonluk tirajı var. Bu tür metotların enformasyon alanında dostlarımız tarafından kullanılması elbette üzüntü verici. Bu, Devlet Başkanı Putin’in Batı için kullandığı ‘yalanlar imparatorluğu’ ifadesinin altını elbette dolduruyor.
Ukrayna, Biden’ın uçuşa yasak bölge gibi bir şey kurmanın veya Ukrayna’ya uçak tedarik etmenin ya da NATO ile Rusya arasında açık bir çatışma riskini daha da artıracak başka adımlar atmanın kesinlikle kabul edilemez olduğunu anlayan, çok deneyimli bir politikacı olduğuna inanıyor. Ancak Zelenskiy, ABD’de Ukrayna lobisinin ‘coşturduğu’ ve Rusofobik zırvaları esas alan daha az sorumluluk bilincine sahip politikacılar olduğunu da anlıyor. Bunlardan Kongre’de de var. Bildiğiniz gibi, periyodik olarak, Rusya’yı kınayan ve tehdit eden bir karar çıkarıyorlar. Bana öyle geliyor ki Zelenskiy, Biden’ın daha çatışmacı bir tutuma itilmesi konusunda onlara güveniyor.
(Ukrayna ile) Ortak kültüre, tarihe, hayata anlayışına, dünya görüşüne, aile ve toplum geleneklerine sahibiz. Umarım bu anormal durum sona erdiğinde her şey yavaş yavaş normale dönecek. Ancak tüm bunlar kademeli olacak, hızlıca olamaz. Batı’nın Ukrayna üzerindeki nüfuzunun olumsuz mirasından kurtulmak zaman alacak. Batılı meslektaşlarımızın çabaları, Ukrayna’yı ‘anti-Rusya’ yapma girişimleri uzun zamandır sürüyor ve Ukrayna’nın zihniyetinde, özellikle Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra doğan genç nesil arasında derinlemesine kök saldı. Elbette çok ciddi şekilde beyinleri yıkandı. Sistematik çabalar kullanıldı, subaylar Bandera ve Şuheviç’ten ilham alınan radikal ideoloji temelinde eğitildi. Bu, Ukrayna ile Rusya arasında dostane ilişkiler olmayacağından emin olmak için, ulusal ve çi duyguların devlet bilincini güçlendirme amacıyla kullanılmasını sağlamak için yapıldı, ancak bu amaç, her zaman Ukrayna’nın Rusya ile dost olmaması gerektiğini içeriyordu. Bu olumsuz mirastan kurtulmak zaman alacak.
Pragmatik nedenlerden dolayı Kiev, hala daha Sovyet yapımı hava savunma sistemlerine sahip olan NATO ülkelerinden kendisini koruyacağını düşündüğü bu sistemleri talep edebileceği görüşünde. Bu fikri değerlendirmeye alabilecek tüm ülkelere hatırlatmak isterim ki, kullanıcı belgesi bulunan Sovyet hava savunma sistemlerinin ve Rus yapımı sistemlerin orada uluslararası anlaşmalara uygun olarak bulunuyor. Bu belge, kullanım anlaşması onların üçüncü ülkelere gönderilmesine imkan tanımıyor. Bu tamamen yasal bir gereklilik.
ABD’nin Ukrayna’daki askeri biyolojik laboratuvarları meselesinin Biyolojik ve Zehirli Silahların Yasaklanması Sözleşmesi ve ayrıca BM Güvenlik Sözleşmesi kapsamında değerlendirilmesinde ısrarcı olacağız. Zira bu, uluslararası barış ve istikrar için açık bir tehdit oluşturuyor. Günümüzde dünyada askeri biyolojik alandaki geliştirmeler için bir müdahale mekanizması gerekiyor. Bu mekanizma şeffaf olmalı. Rusya uzun yıllardır bu konuyu gündeme getirdi, 2011 yılında herkes tarafından anlaşılabilen ve herkese uygulanabilen böyle bir mekanizma kurulmasını önerdi.