Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu (SPIEF) kapsamında AA muhabirine yaptığı değerlendirmede …
Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu (SPIEF) kapsamında AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin uzun süredir Rusya için önemli bir ekonomik ve ticari ortak olduğunu vurguladı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sürekli temas halinde olduğunu belirten Novak, “Ticaret hacmimiz geçen yıl yüzde 57 artarak 33 milyar dolara ulaştı ve karşılıklı ticareti artırmak için görevler yerine getiriliyor.” dedi.
Rusya’da ve Türkiye’de karşılıklı büyük yatırım projeleri yürütüldüğünü bildiren Novak, “Büyük yatırım projeleri arasında TürkAkım, Akkuyu Nükleer Güç Santrali ve GAZ kamyon fabrikası da bulunuyor. Turizm noktasında da önemli bağlarımız var.” diye konuştu.
Novak, Türkiye’de çok sayıda Rus şirketinin inşaat sektöründe faaliyet gösterdiğini ifade ederek, özel ekonomik bölgeler oluşturulduğunu, ticaret ve ekonomik ciro sağlamak için destekledikleri birçok küçük ve orta ölçekli işletme bulunduğunu anlattı.
“TÜRKİYE İLE RUSYA ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİNİ GELİŞTİRMEK İÇİN ÖNEMLİ FIRSATLAR GÖRÜYORUZ”
Aleksandr Novak, Türkiye ile Rusya arasındaki iş birliğini geliştirmek için önemli fırsatlar gördüklerini ifade ederek, “Türkiye’den Rusya’ya, Rusya’dan da Türkiye’ye ürünlerin teslimatı için Türkiye’nin bir nakliye ve lojistik merkezi olarak kullanılması da dahil olmak üzere, ülkelerimiz arasındaki bu tür iş birliğinin geliştirilmesi için ek alanlar görüyoruz.” dedi.
Rusya’da üretilmeyen ekipmanların tedarikinin de gündemdeki konular arasında yer aldığını anlatan Novak, “Örneğin, bu tür ekipmanların üretiminin Rusya’da yerelleştirilmesi, üçüncü ülkelerden teslimatlar… Bütün bu konuları hükümetler arası komisyonlar düzeyinde, Türk yetkililerle ve kendi aramızdaki iş düzeyinde tartışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“RUSYA, TÜRKİYE İÇİN HER ZAMAN ÖNEMLİ BİR TAHIL TEDARİKÇİSİ”
Rusya Başbakan Yardımcısı Novak, daha fazla ortak iş birliği geliştirilmesine yönelik St. Petersburg’ta dün Rus ve Türk iş dünyasının toplantılar gerçekleştirdiğini söyledi.
Ticaret Bakanı Mehmet Muş ile birlikte bu konuda çalışmalar yürüttüklerini aktaran Novak, “İşletmelerin projeleri uygulayabilmesi, maliyetleri ve idari engelleri azaltabilmesi bizim için önemli ve meslektaşlarımla birlikte yaptığımız da bu. İş birliğimizi sürdüreceğiz.” diye konuştu.
Novak, Rusya’nın Türkiye için her zaman önemli bir tahıl tedarikçisi olduğunu vurgulayarak, “Bu nedenle burada belirli bir sorun görmüyoruz. Üretici olan firmalarımız, bunlar ticari konular ve şirketler birbirleriyle anlaşıyorlar, ihracat potansiyelimiz ve kaynağımızla tüketiciye yeterince tedarik edileceğini düşünüyorum.” dedi.
Öte yandan Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, ‘Ukrayna’dan tahıl ihracatı konusunda Türkiye ile iletişim halindeyiz.’ dedi.
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Rusya’nın Ukrayna’dan tahıl ihracatı konusunda Türkiye ile iletişim halinde olduğunu ancak Ukrayna tarafında hala çok fazla belirsizlik olduğunu belirtti.
Peskov, gazetecilere yaptığı açıklamada, Ukrayna’nın limanlarının mayınlardan temizlenmesinin “zaman alacağını” ancak Birleşmiş Milletler (BM) teklifi kapsamında mayınların olmadığı bölgeler üzerinden güvenli bir koridor açılabileceğini açıkladı.
Rusya, Ukrayna tahılının Karadeniz limanlarından ihracatı için “güvenli hat” açılmasını teklif ettiğini ancak bu hattın açılmasından sorumlu olmadığını belirtmişti.
Rusya dün yaptığı açıklamada Azak Denizi’nde kontrolünde bulundurduğu geçiş noktalarından Ukrayna’dan tahıl ve yağlı tohum ihracatının yapılmasına yardım ettiğini ifade etmiş ancak bu ürünleri kimin sağladığını belirtmemişti.
TAHIL KRİZİNİN ÇÖZÜMÜNDE TÜRKİYE’NİN ROLÜ ÖNEMLİ
Tahıl krizinin çözümü konusunda Türkiye önemli bir noktada duruyor. Türkiye’nin iki ülkeyle görüşme avantajı, bu noktada küresel gıda krizinin çözülmesi için bir avantaj teşkil ediyor. Türkiye’den açılacak bir koridorla bu tahılın hedeflenen pazarlara ulaşması ve küresel gıda krizinin büyümesinin önüne geçilmesi hedefleniyor. Müzakereler şu aşamada devam ediyor ve bu noktada Türkiye’nin küresel ve bölgesel anlamdaki etkisi bir kez daha kendini gösteriyor.