Rusya Dışişleri Bakanlığı, internet sitesinde, ‘Avrupa Birliği’nin gıda ve enerji güvenliği alanındaki yalanları’ başlığıyla bir açıklama …
Rusya Dışişleri Bakanlığı, internet sitesinde, ‘Avrupa Birliği’nin gıda ve enerji güvenliği alanındaki yalanları’ başlığıyla bir açıklama yayınladı. Açıklamada, gıda ve enerji alanlarındaki küresel krizin sebepleri açıklanıyor.
Açıklamada, “Sunulan belgeler, azgın Rusofobiye dayanan bu tür suçlamaların asılsız olduğunu göstermekle birlikte, küresel piyasalardaki panik eğitimlerinin körüklenmesinden, enerji ve tarım ürünleri fiyatlarının artmasından doğrudan AB’nin sorumlu olduğuna ve Ukrayna’daki stokları kendi yararı için kullanma amacıyla kasıtlı ve kitlesel olarak bu ülkeden çıkarıldığına işaret ediyor” ifadesine yer verildi.
‘Avrupa’da Rus enerji kaynaklarına alternatif yok’
Açıklamada, “Avrupa pazarında, Rus enerji kaynaklarına yakın gelecekte alternatif öngörülmemekte. Bazı AB ülkeleri bunu iyi anlıyor. Bu nedenle, Rus enerji kaynaklarından vazgeçildiği yönündeki açıklamalara rağmen şu anda birliğin bazı üyeleri aksine Rus doğalgaz alımı artırarak yer altı gaz depolarını dolduruyor” dendi.
AB ülkelerinin, Rus boru hattı gazını en kısa sürede ikame edebileceği beklentisinin bir yanılgı olduğunu yazan Rusya Dışişleri Bakanlığı, “2022’de, dünya genelinde boru hattı gazına talep artacak (410 milyon tondan 436 milyon tona çıkacak). Yeni projeler en erken 2024’te faaliyete geçecek. Mevcut projeler ise bu tarihe kadar talep artışının en fazla 10 milyon 600 bin tonluk kısmını karşılayabilecek (yıllık 15 milyar metreküp)” ifadesini kullandı.
AB Komisyonu’nun, enerji fiyatlarını düşürmeye yönelik gerçek tedbirler sunmadığı kaydedildi.
‘AB, enerji alanını siyasallaştırıyor’
Açıklamada, “AB’nin, Rus enerji kaynaklarına ve tedarikine yönelik tek taraflı yaptırım uygulayarak ve planlayarak enerji alanını siyasallaştırdığı, enerji tüketicilerinin ve tedarikçilerinin karşılıklı olarak bağımlılığını siyasi baskı aracı olarak kullanmaya çalıştığı açık. AB Konseyi’nin 30-31 Mayıs 2022 tarihindeki toplantıda kabul ettiği Rus petrol ve petrol ürünlerine kısmi kısıtlama getirme kararı, AB’nin bu kısır uygulamadan vazgeçmeye hazır olmadığını ve dünya topluluğunun çıkarlarını hiçbir şekilde kale almadığını kanıtlıyor” dendi.