enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
19°C
İstanbul
19°C
Yağmurlu
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Çok Bulutlu
10°C
Salı Hafif Yağmurlu
12°C

Prof. Dr. İsmail Şahin, Filistin-İsrail Savaşı’nı yorumladı

Filistin ve İsrail arasındaki savaş tüm şiddetiyle devam ediyor. İsrail güçlerinin uyguladığı tarifi imkansız katliamlara her gün bir yenisi ekleniyor. İki tarafın da elinde tuttuğu rehineler üzerinden bir pazarlık süreci olduğu biliniyor. Bu süreçten netice alınıp alınamayacağı ve diğer kritik başlıkları Prof. Dr. İsmail Şahin Herkes Duysun için yorumladı.

Prof. Dr. İsmail Şahin, Filistin-İsrail Savaşı’nı yorumladı
20.11.2023
1
A+
A-

Oğuzhan Osman BİLGİN – Aslı YEŞİLYURT – Herkes Duysun
BURSA (İGFA) –
Filistin-İsrail savaşı dünya gündeminin ilk sırasında yer almaya devam ediyor. Aynı zamanda ülkemizde de gündemin ilk sırasında. Arabulucular vasıtasıyla yürütülen rehine takası görüşmeleri söz konusu ancak İsrail’in saldırgan tavrı bu konuda müspet bir sonuç almayı oldukça zor hale getiriyor. İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği de son toplantılarının ardından düzenledikleri basın açıklamasında beklenen etkiyi yaratamadı.

Bu iki kritik başlığı Prof. Dr. İsmail Şahin Herkes Duysun için analiz etti.

Devam eden saldırıların İsrail’in rehine konusunda ciddi olmadığını gösterdiğini vurgulayan Prof. Dr. İsmail Şahin, “Böyle bir anlaşma, bunca katliama girişilmeden de yapılabilirdi. Belli ki İsrail zamana oynuyor. Büyük olasılıkla İsrail, Gazze’ye yönelik saldırılarını devam ettirerek Filistinliler üzerinde psikolojik bir yıldırı meydana getirmek istiyor. Nitekim savaşın ne kadar süreceği, Filistinliler üzerinde nasıl bir etki yaratacağı ve onların kişisel güvenliği gibi konularda büyük bir belirsizlik söz konusu. Bu bağlamda İsrail’in amacı, Filistinlilerin Hamas’a verdiği desteği ortadan kaldırmak, onların İsrail’den ziyade Hamas’tan nefret duymalarını sağlamak olabilir.” dedi.

İsrail’in, Hamas’la mücadele bahanesiyle Gazze’yi topluca cezalandırdığını vurgulayan Şahin, “Onlara maddi ve manevi kayıplar yaşatarak karamsarlık, bıkkınlık, umutsuzluk ve yalnızlık hissiyle onların direniş ve mücadele azmini ortadan kaldırmayı hedefliyor. İsrail, Batı Şeria’daki direnişi şiddet yoluyla nasıl sindirmişse bir benzerini Gazze’de yapma peşinde. O nedenle İsrail, kendisi büyük maddi ve manevi kayıplar yaşamadıkça Gazze’deki saldırıyı sonlandırmayı düşünmeyecektir.” ifadelerini kullandı.

“GELİŞEN ARAP-İSRAİL İLİŞKİLERİ FİLİSTİN’İ GERİ PLANA İTTİ”

İslam İşbirliği Teşkilatının son toplantısı ve Arap ülkelerinin Filistin meselesine yaklaşımı üzerine de değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. İsmail Şahin, “Filistin, birçok konuda parçalanmış Arap ülkelerini birleştiren, bütünleştiren ortak bir meseleydi. Dahası Filistin meselesi, Arap ülkeleri ile İsrail arasındaki ilişkilerin mihenk taşını oluşturuyordu. Fakat son 25 yıl içerisinde meydana gelen üç normalleşme dalgası, Arap ülkeleri ile İsrail’in Filistin meselesi haricinde ilişki kurabilmesinin önünü açtı.” diye kaydetti.

Bu normalleşme anlaşmaları hakkında da yorumlarda bulunan Şahin, söz konusu anlaşmaları sırasıyla işaret ederek şöyle konuştu:

“Mısır-İsrail normalleşmesi (1979), İsrail-Ürdün normalleşmesi (1994) ve son olarak 2020 yılında imzalanan Abraham (İbrahim) Anlaşmaları ile İsrail-Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Fas ve Sudan arasında gerçekleşen normalleşme süreci. ABD’nin arabuluculuğunda atılan tüm bu adımlar, Arapların Filistin meselesini ikinci hatta üçüncü plana itmelerine yol açtı. İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği Ortak Zirvesi kapsamında 11 Kasım’da Riyad’da yapılan toplantıda petrol kullanımı, İsrail uçaklarının Arap hava sahasına girememesi, tüm ilişkilerin dondurulması gibi maddelerin yer aldığı kapsamlı ambargo önerisinin BAE, Suudi Arabistan, Fas ve Bahreyn tarafından reddedilmesi bu yüzden tesadüf değildir.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.