ABD, AB ve müttefiklerinin Ukrayna gerekçesiyle Rusya’ya uyguladığı yaptırımlara Rus petrol ve gazı yasağını da eklemelerinin ardından, Britanya …
ABD, AB ve müttefiklerinin Ukrayna gerekçesiyle Rusya’ya uyguladığı yaptırımlara Rus petrol ve gazı yasağını da eklemelerinin ardından, Britanya Başbakanı Boris Johnson (BoJo), enerji tedarik açığının nasıl kapanacağı sorusuyla karşı karşıya kaldı. Çareyi petrol zengini Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) turuna çıkmakta bulan BoJo, bu kez de anamuhalefetteki İşçi Partisi’nin “Diktatör diktatör dolaşıp yalvarıyorsun” eleştirisine uğradı.
Boris Johnson is going cap in hand from dictator to dictator.
This is not an energy strategy.
Labour would bring down energy bills now, and turbocharge the drive to cheap, clean, home-grown forms of renewables and nuclear energy. https://t.co/Y6qaBop3An
— The Labour Party (@UKLabour) March 16, 2022
ABD Başkanı Joe Biden’ın petrol üretimini artırması talebiyle açtığı telefonlara çıkmadığı basına yansıyan Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın (MbS) diğer yandan BoJo’yla iyi ilişkileri olduğu biliniyor. MbS’yi Suudi petrol üretimini artırmaya iknaya çalışacak olan Britanya Başbakanı’nın ziyareti, aynı zamanda Suudi Arabistan’ın Çin’e petrol satışlarında dolar yerine yuan kabul etmeye hazırlandığı haberinin patladığı sırada geldi.
Arap turunu savunurken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i ‘Batı’yı hidrokarbonlarına bağımlı hale getirmiş bir uyuşturucu satıcısına’ benzeten BoJo, Batı’nın Putin’e bağımlılığını azaltmasına yardımcı olmak için bir ülkeler koalisyonu kurmak zorunda olduğundan söz etti. “Putin’in zorbalığına, şantajlarına karşı koyacaksak kendimizi Rus hidrokarbonlarından kurtarmamız lazım” dedi.
Ancak Britanya Başbakanı’nın ziyareti tam da Vahhabilikle yönetilen Suudi Arabistan’da yaklaşık yarısı Şii 81 kişinin toplu halde idam edilmesinin ardından geldi. ABD istihbarat raporuna göre 2018’de İstanbul’da Suudi muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın bir Suudi timi tarafından vahşi şekilde öldürülmesinin emrini MbS’nin vermesinin gölgesi de kraliyetin üzerinden kalkmış değil.
İşçi Partisi lideri Keir Starmer, Başbakan Johnson’a BAE’yi de kapsayan gezisini iptal etme çağrısı yapmasa da Rus petrolüne bağımlılığın yerini Suudilere sırtını dayamanın almaması uyarısında bulundu.
Starmer “Şu anda maliyet açısından gerçek bir enerji krizi olduğu aşikar, bu yüzden şimdi maliyeti düşüren her şey, her ne olursa olsun, doğru yönde atılmış bir adımdır. Fakat diktatörden diktatöre dolaşıp el açmak da bir enerji stratejisi değil” dedi.
Muhafazakar Parti hükümetinin enerji kriziyle baş etmek için ‘kısa vadeli ve iptidai yaklaşımlar’ benimsemekle suçlayan İşçi Partisi lideri, ABD ile müttefiklernin çekilmesiyle Afganistan’ın yıldırım hızıyla Taliban’ın kontrolüne geçmesine atıfla şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ve Ağustos’ta Afganistan’da olan da buydu. Hükümet harekete geçmede çok yavaş kaldı, sadece olaylar kızıştığında harekete geçmeye başladı ve sonra hepimiz sonuçlarını gördük.”
Johnson’ın Suudi Arabistan’dan daha fazla tedarik peşinde koşmak yerine İşçi Partisi’nin
aşırı kazanç elde ettiği düşünülen bir kuruluşa uygulanan vergi tipini petrol üreticilerine getirme planını uygulayarak enerji fiyatlarını düşürebileceğini söyleyen Starmer, şöyle konuştu:
“Kuzey Denizi’ndeki petrol ve gaz şirketleri, küresel fiyat nedeniyle beklediklerinden daha fazla kar elde etti. ‘Ne yapacağımızı bilemediğimiz kadar çok paramız var’ diyorlar, bu onların kendi sözleri. Bu yüzden vergilendirin, bunu enerji faturalarınızı azaltmak için kullanın.”
BoJo ise eleştiriler karşısında “Suudi Arabistan ile daha yakın ilişkiler kurmamız, ilkelerimize bağlı kalamayacağımız anlamına gelmiyor” savunmasını yaptı.
Boris Johnson says forging closer ties with Saudi Arabia does not mean "we can't stick to our principles" after he was accused of going from "dictator to dictator" to find new fuel sources https://t.co/6jWVoLJAeo
— Bloomberg (@business) March 16, 2022