Dün akşam saatlerinde Hatay’ın merkez Antakya ilçesindeki plastik kasaların da bulunduğu narenciye soğuk hava deposunda çıkan ve korkutan yangın kontrol altına alındı ancak işyerlerinin depreme karşı acil önlemler alması gerektiğini tekrar hatırlattı.
Dün akşam saatlerinde Hatay’ın merkez Antakya ilçesindeki plastik kasaların da bulunduğu narenciye soğuk hava deposunda çıkan ve korkutan yangın kontrol altına alındı ancak işyerlerinin depreme karşı acil önlemler alması gerektiğini tekrar hatırlattı.Uzmanlar sadece konutların değil işyerlerinin de acil durum planına sahip olup depreme hazırlanması gerektiğini söylüyor. Peki, Acil durum planı nedir? İşyerlerinde acil durum planı nasıl olmalı?
Depreme karşı yalnızca konutlarda değil işyerlerinde de önemli tedbirler alınması gerekiyor.
İşin tehlikesine göre işyerlerinde alınan önlemler değişirken özellikle patlama riski bulunan kimyasalların bulunduğu işyerlerinde ekstra tedbir şart.
İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Dr. Şebnem Akman Balta, işyerlerinde alınması gereken önlemleri anlattı.
Balta, “İşveren işin tehlike sınıfına göre (az tehlikeli C, tehlikeli B veya çok tehlikeli A) önlemler almalıdır. İş güvenliği uzmanı acil durum planı hazırlamakla yükümlüdür. İşyerinin güvenlik tedbirleri ile ilgili yapması gereken her şey risk analizi sonrası işletme yetkilisine bildirilir” dedi.
ACİL DURUM PLANI NEDİR?
İşyerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde acil durum planı, “işyerlerinde meydana gelebilecek acil durumlarda yapılacak iş ve işlemler dâhil bilgilerin ve uygulamaya yönelik eylemlerin yer aldığı plan” olarak tanımlanmıştır.
İŞYERİ ACİL DURUM PLANI NASIL OLMALI?
Deprem öncesi, deprem anı ve deprem sonrası yapılması gerekenlerin işyeri planında belirlendiğini anlatan Şebnem Akman Balta, şunları söyledi: “İşveren önce iş alanını depreme dayanıklı hale getirecek. Alandaki istifler kurala göre istiflenecek.
Ağır makinalar makine mühendisinin önerilerine göre sabitlenecek veya yerleştirilecek. En önemli konu kimyasal maddelerle çalışan işyerleridir. Özellikle tekstil ve boya sektörü olası bir depremde patlama riski içerdiği için kimyasal maddeleri standartlarına uygun depolamaları gerekir.
Özellikle depolarda yangın söndürme sistemi ve depreme dayanıklılık testlerinin de tam olması gerekiyor.”
İŞGÜVENLİĞİNE DAİR DENETİMLER YAPILMALI
Yangın söndürme ve depreme dayanıklılık testleri konusunda iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının çok büyük sorun yaşadığını belirten Balta, “Yaptırım gücü olmadığı için sadece uyarıda bulunabilen iş sağlığı uzmanı eğer şikayet edip işi durdurursa da maalesef işten atılma tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor.
Bunun yerine anlık ve sık yapılan denetimler depreme karşı riski azaltabilir. Ayrıca iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının yetki alanı genişletilmeli” diye konuştu.
İşyerlerinde deprem önlemleri alınırken mutlaka iş güvenliği uzmanlarından onay alınması gerektiğini anlatan Balta, şunları söyledi: “Eşyalar iş sağlığı uzmanının denetiminde gerekli yerlere yerleştirilmeli veya sabitlenmeli. Yangın tüpü pencerenin altında olmalı.
Özellikle zemin kattaki işyerleri için bu durum önemli. Böylece kişinin yangın tüpünü cama vurarak kırıp kendine zarar vermeden oradan çıkması sağlanır. İçinde ağır eşyalar olan dolapların kapaklarına mekanik kilitler takılmalı.
Dekoratif malzemeler başımıza düşecek noktalarda bulunmamalı. Özellikle patlayıcı ve yanıcı maddeler varsa bina içerisinde değil, daha uzak noktalarda ve insanların zarar görmeyeceği şekilde depolanmalı.”
KAÇIŞ PLANI OLMALI
Her işyerinde kaçış (tahliye) planı olması gerektiğini vurgulayan Balta, şöyle devam etti: “Eğer bulunduğumuz binadan çıkma şansımız var ise genellikle 10-15 saniye içerisinde giriş katı ve -1 için çıkış planı uygulanır.
Dahili yangın merdiveni içeren binalarda yangın merdiveni kullanımı doğru değildir. Özellikle deprem anında yaralanma veya ölümle sonuçlanan ağır kayıplara neden olabilir. Dahili yangın merdiveni kaçış yolu değildir.
Binada harici yangın merdiveni mevcutsa, ulaşımınız kolaysa ve yüksek katlı değilse tahliye açısından kullanılabilir.”
BİNA GÜVENLİĞİ
Deprem sonrasında eğer işyeri üretim merkezi değil ise hibrit çalışma modeline geçilebileceğini ifade eden Şebnem Akman Balta, “Özellikle üretim yapılan bir işletme ise zemin etüdü çalışması yapıldıktan sonra bina uygunluğu yok ise güvenli bir binaya taşınmalı. Eğer hızla taşınamayacak durumda ve riskli noktada ise iş güvenliği uzmanı işi durdurma yetkisine sahiptir” dedi.
ÖNEMLİ BELGELER DİJİTAL ORTAMDA SAKLANMALI
Şebnem Akman Balta, alınması gereken diğer önlemleri şöyle sıraladı: Özlük dosyaları, kimlik fotokopileri, makinelerle ilgili kimlik bilgileri ve bazı önemli kimyasal maddelerle ilgili detaylar dijital ortamda (bulut ağı) saklanmalı.
Gerçek bir toplanma alanı oluşturulup uyarı işareti ile belirlenmeli. O alanda dipfriz bulundurulmalı ve içine su, uzun soluklu dayanan yiyecek koyulmalı. Ayrıca ilk yardım kiti de bulundurulmalı.
Acil durum konteyneri oluşturulmalı ve en az senede bir, bence 3 ayda bir deprem tatbikatı yapılmalı.
Eylem planı hazırlanırken yasal standartlarda belirtilen çok tehlikeli sınıftaki sayı her 30 çalışana 1, tehlikeli sınıfta her 40 çalışana 1 ve az tehlikeli sınıfta 50 çalışana 1 kişi ekip görevlisi olma şartı asgaridir.
İşyerindeki kişi sayısına göre deprem çantası hazırlanmalı. Her bir departman kişi sayısına göre ilk yardım çantası, düdük, dezenfektan, tuvalet kağıdı, mendil, battaniye, uyku tulumu bulundurmalı.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı