Merkez Bankası’nın yapmış olduğu üst üste gelen faiz artırımları, sıfır otomobillerde geleneksel hale gelen kampanyaların büyük oranda yavaşlamasında en önemli etken oldu. İkinci el araç pazarında da tamamen kapanan kredi muslukları dolayısıyla kredi kartına taksit ve senetle satış yollarını tercih eden tüketici, satın alma aşamasında güçlük çekiyor.
İSTANBUL (İGFA) – Parasal sıkılaştırma politikaları adına yapılan faiz artırımları neticesinde sıfır kilometre otomobil bayileri, kendi imkanlarıyla fonladıkları aradaki farkları ödemekte güçlük çektiği için kampanyalardan vazgeçerken, hemen hemen birçok markada görülen 200-300 bin TL’ye sıfır faiz kampanyalarını Nisan ayı itibarıyla sonlandırdığı belirtiliyor.
400 BİN TL’LİK OTOMOBİLİN GERİ ÖDEMESİ 1 MİLYON TL’Yİ AŞIYOR
Sektörün finansman tarafında birçok problemle baş başa kaldığını belirten temsilciler, tüketicilerin bankalara başvurduğundasıfır kilometre veya ikinci el araçta BDDK’nın getirmiş olduğu vade ve tutar kısıtları nedeniyle almak istedikleri otomobil için istedikleri krediyi alamadığına dikkat çekti.
Konuya ilişkin tespitlerini paylaşan Otomerkezi.net CEO’su Muhammed Ali Karakaş, son 4-5 aylık dönemde satışlarda kredi kartlarıyla işlem yapıldığını ancak kredi kartlarının komisyonları da son zamanlarda oldukça arttığını belirterek, “Kredi kartı seçeneği halen krediye göre daha avantajlı olmakla beraber birçok satıcı da senetli sistemle yüzde 70’e kadar kredilendirip 48 aya kadar vade yapmaya başladı. Şu anda tüketicinin önünde iki seçenek var: 1. kredi kartıyla 12 taksit imkânı, 2. senetli sistemle 48 ay vade. Tüketici bu yolları kullanarak satın alma yapmaya çalışıyor, genel itibarıyla finansal desteği otomotiv piyasasının tamamında yok hükmünde denilecek durumda. Artan faizler nedeniyle tüketiciden müthiş bir şikâyet var. Örneğin 400 bin TL’lik bir otomobilin 24 ayda 1 milyon TL’yi aşan geri ödemesi var. Bu durum da tüketiciyi otomobil satın alırken korkutuyor, cebini yakıyor.” diye konuştu.
“OTOMOTİVDE GÜNCEL DURUM ARTIK SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL”
“Güncel durumun sürdürülebilir olmadığını düşünüyoruz, faizler en azından Merkez Bankası politika faizi dolaylarında olması gerekiyor” diyen Karakaş, “Zira son artırımlarla beraber bankalar çok daha yüksek seviyelerde faiz oranları belirlediler. Artı olarak kredi musluklarını da neredeyse kapattılar, adeta kredi vermemek için ciddi bir yarış içindeler.” dedi.
Bayram ve yaz ayları etkisiyle piyasada hareketliliğin görüldüğüne, ancak hareketliliği destekleyecek finansmana ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken Karakaş, satın alma yapmak, stok tutmak yıllık 70-75 faiz maliyetlerle galeriler veya aracı kurumların tabiri caizse mevcut durumda işine gelmediğini söyledi.
İkinci elde bu çerçeve pandemi dönemindeki uygun faiz-çok stok yönünde değil, az stok ve az karla hızlı devir yapmak üzerine kurulu bir düzene geçildiğini ifade eden Karakaş, “Tabii bu durum da ancak otomobillin fiyatı çok cazipse ve ödeme seçeneklerinde esneklikler, kolaylıklar sağlarsanız gerçekleşebiliyor. Şu anda ikinci elde bu anlamda bir kaos hâkim. Piyasa netleşmiş değil; bayramın oluşu, yaz aylarına giriş, seçim sonrası kur artışı beklentisiyle birlikte geçtiğimiz aylara göre piyasada bir talep ve hareketlilik var. Ama bu talebi karşılayacak finansman desteği alıcı ve satıcı tarafında yok. Parasal sıkılaşma politikasının bankalar tarafından tam ve sıkı biçimde hayata geçirilmesi tüketicinin elini kolunu bağlamış durumda. Mevcut durumda galeriler otomobil almak istemiyor. Uzun dönem kiralamada da benzer; 1 milyonluk otomobili 24 ayda 2,5 milyon TL geri ödemeniz gerekiyor, yani 1,5 otomobil daha borcunuz oluyor. Sektörde kimse bu yükün altına girmek istemiyor. Bu nedenle kiralama ve filo tarafında da araç değişimleri yavaşladı. Genel olarak tüm sektör sıkıştı diyebiliriz” diye konuştu.
