Bir dizi temas ve ziyaretler kapmasında önceki gün Rize’ye gelen KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, yaylaları da gezdi. Muradiye Belde …
Bir dizi temas ve ziyaretler kapmasında önceki gün Rize’ye gelen KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, yaylaları da gezdi. Muradiye Belde Belediye Başkanı Musa Süreyya Balcı’yı da makamında ziyaret eden Töre, DHA muhabirinin sorularını cevapladı.
‘Abdülhamid Han’ sondaj gemisinin katılması ile Akdeniz’de devam eden sondaj çalışmalarını değerlendiren Töre, “Zaten daha önceden bizim sondaj gemilerimiz Doğu Akdeniz’de sismik araştırma ve sondaj yapıyordu. Filoya son olarak ‘Abdülhamid Han’ sondaj gemisi de katıldı. Türkiye’nin bölgedeki pozisyonu daha da güçlü hale geldi. Türkiye’ye ‘Doğu Akdeniz’den çekil’ diyorlar. Kıtaların, denizlerin okyanusların ötesinde bazı güçlü devletler ya şirket yoluyla ya da kendileri direkt olarak Doğu Akdeniz’de cirit atmaya çalışıyorlar ama Türkiye’ye haksızlık yaparak ‘Bu bölgeden çekil’ diyorlar. Biz asla geri çekilmeyeceğiz çünkü Türkiye, Doğu Akdeniz Bölgesi’nde en büyük kıyıya sahiptir. Bir de Doğu Akdeniz’in ortasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vardır. İkisi birlikte ve Libya ile yapılan anlaşmayı da dikkate aldığınızda, bölgenin en güçlü ülkesi şu anda Türkiye’dir, Türk milletidir. Bize ister istemez katlanacaklar ve Türkiye’nin sonunda istediği olacaktır dolayısıyla yakın bir gelecekte Türkiye ve KKTC enerji bakımından en zengin ülkeler durumuna geleceklerdir. Sabretmek ve direnişi devam ettirmek gerekir. Türkiye’de bunu yapıyor ve Türkiye’nin gücü sayesinde KKTC’de kendini korumaktadır, haklarına devam ettirmektedir” diye konuştu.
‘CUMHURİYETTEN ASLA VAZGEÇMEYİZ, KİMSEYE DE ÇİĞNETMEYİZ’
KKTC’nin Kıbrıs Türk halkının milli devleti olduğunu ve bu milli devletten vazgeçmelerinin mümkün olamayacağını söyleyen Töre, “Tek seçeneğimiz vardır Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti’ni yaşatmak, güçlendirmek ve ana vatan Türkiye ile daha fazla iyi ilişkiler içerisine girmek. Ana vatan Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin şu anda birlikte ileri sürdüğü iki egemen devlet yapısına dayalı anlaşma modeli de şu anda doğru bir politikadır. Federasyon politikaları şimdiye kadar yanlış politikalardı çünkü federasyonu kurmak mümkün değildi. Kaldı ki biz 1959-60’da Rumlarla federal bir devlet kurmuştuk. Adını federal koymasak bile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti federal bir yapıydı. Doğru olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilan etmek ve savunmaktır. Biz de artık devletimizden vazgeçecek değiliz. Atatürk’ün ifade ettiği cumhuriyet en büyük bayramdır, cumhuriyet en büyük eserdir. 20 Temmuz Barış Harekatı’ndan sonra 15 Kasım KKTC’nin ilan edilmesidir. Cumhuriyetten asla vazgeçmeyiz, kimseye de çiğnetmeyiz” dedi.
