Firmanın yetkilisi Abdullah Mete, Hasan Dağı ile Melendiz Dağı arasında genç volkanların bulunduğunu, yaklaşık 2 yıldır bölgenin analizini …
Firmanın yetkilisi Abdullah Mete, Hasan Dağı ile Melendiz Dağı arasında genç volkanların bulunduğunu, yaklaşık 2 yıldır bölgenin analizini yaptırdıklarını söyledi.
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitenin desteğiyle Niğde Teknopark’ta AR-GE çalışması yaptıklarını belirten Mete, Narlıgöl’de 900 metre derinlikte 70 derece sıcaklıkta, 20 litre/saniye debisi olan bir kuyuyu İl Özel İdaresinden kiralayıp jeotermal sera kurulumuyla ilgili proje hazırladıklarını anlattı.
Mete, 3 yeni kuyu daha açtıracaklarını, en geç 2023 yılı Mayıs ayında ilk etabını bitirmeyi planladıkları projenin Niğde bölgesinin kalkınmasına ciddi fayda sağlayacağını aktararak, “Valilik, Belediye, Özel İdare desteğiyle burada bir kuyu alımı yaptık. Kuyu alımından sonra sera alanlarımızı oluşturduk ve projemizi start alma aşamasına getirdik. Öz sermayemizle bugüne kadar geldik. Yabancı ve yerli yatırım partnerlerimizle projeye başlama kararı aldık.” ifadelerini kullandı.
AVRUPA’YA İHRACAT İÇİN GÖRÜŞMELER BAŞLADI
Sıcak ve soğuk iklim değerlerini ayarlayan ultra klimalı jeotermal sera kuracaklarını anlatan Mete, bölgede tespit ettikleri karbondioksit gazıyla yazın seranın soğutma masraflarını düşüreceklerini dile getirdi.
Mete, serada sivri biber, kapya biber ve domates üreteceklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Domatesteki ısrarımız şu, her eve, her hafta beşer kilo giren ürün domates. Organik ve yıkamaya gerek olmayacak bir ürün. Avrupa’ya ihracatını düşünüyoruz. Bunun için de belli firmalarla görüşmelerimiz başladı. Bölgedeki AR-GE çalışmalarımızı hızla devam ettiriyoruz. İlk etapta 50 dönümlük bir sera düşünüyoruz. 30 dönümü domates olacak. 10’ar dönümde de sivri biber ve kapya biber üretmeyi düşünüyoruz. İkinci etapta kuracağımız 150 dönümlük sera, Türkiye’nin en büyük ultra klimalı serası olacak. Üçüncü etapta ise dünyada ilk 5’in içerisinde yer alacak 250 dönümlük bir sera kurmayı planlıyoruz. Bunlarla ilgili genel anlamda gerekli izinler alındı.”
Projeyle Niğde’nin yer altı kaynaklarının değerli olduğunu, Türk toplumunun yer altı kaynaklarıyla dünyada mücadele edebilir bir ülke haline gelebileceğini ispat edeceklerini vurgulayan Mete, buranın Türkiye’deki en değerli yatırımlarından biri olacağına işaret etti.
Mete, proje sonuna kadar yatırım maliyetinin minimum 500 milyon, maksimum 1 milyar lira olacağını aktararak, şöyle konuştu:
“Ülke şartlarında şu anda en büyük maliyet elektrik. Burada jeotermal kurutma sistemini kurmayı düşünüyoruz. Ankara’da belli bir firmayla görüşmelerimiz başladı. Jeotermal kurutma ve paketleme tesisi olarak devreye alacağız. Projenin tamamını maksimum 1 milyar lira olarak düşünüyoruz. Türkiye’de buna benzer birçok sera var ama burada ultra klima seradaki ısrarımız şu, çiftçilerimizin üretim yaptığı seralarda şunu gördük, dönüm başına 25 tonla 40 ton arasında bir ürün aldığını gördük. Ultra klimalı serada bir dönümde minimum 75 ton, maksimum 85 tona kadar ürün alabileceğimizi gördüm. Bu yüzden yatırımımızı buna yönelttik.”
Yatırımın bölgeye ciddi anlamda istihdam sağlayacağını, şehit aileleri ile engelli ailelerine öncelik vereceklerini belirten Mete, ilk etapta yaklaşık 400 kişiye iş imkanı sunacaklarını bildirdi.