enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
32,2095
EURO
34,9546
ALTIN
2.417,95
BIST
10.676,65
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
24°C
İstanbul
24°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
23°C
Pazar Açık
23°C
Pazartesi Az Bulutlu
23°C
Salı Az Bulutlu
25°C
SON DAKİKA
TÜMÜNÜ GÖSTER →

‘NATO’nun Rusya’yı ‘doğrudan tehdit’ ilan etmesiyle krizin çok uzun vadeli olacağı artık kesinleşti’

İspanya’nın başkenti Madrid’de düzenlenen NATO zirvesinin en önemli gelişmelerinden biri de ittifakın yeni Stratejik Konsept belgesinin kabul …

‘NATO’nun Rusya’yı ‘doğrudan tehdit’ ilan etmesiyle krizin çok uzun vadeli olacağı artık kesinleşti’
01.07.2022
122
A+
A-

İspanya’nın başkenti Madrid’de düzenlenen NATO zirvesinin en önemli gelişmelerinden biri de ittifakın yeni Stratejik Konsept belgesinin kabul edilmesi oldu.

İttifak’ın üç temel görevinin “caydırıcılık ve savunma, kriz önleme ve yönetimi ile iş birlikçi güvenlik” olduğunun altı çizilen belgede Çin ilk defa “tehdit unsuru” olarak zikredilirken, stratejik ortak sayılan Rusya ise bu kez “en önemli ve doğrudan tehdit” olarak sınıflandırıldı. Rusya bundan önceki belgede “dış ortak” olarak adlandırılmıştı.

Bu kapsamda belgede, “Rusya, müttefiklerin güvenliğine yönelik en önemli ve doğrudan tehdittir. Zorlama, yıkma, saldırganlık ve ilhak yoluyla etki ve doğrudan kontrol alanları oluşturmaya çalışıyor” değerlendirmesine yer verildi ve Rusya’nın bu amaçlarına ulaşmak için NATO müttefiklerine ve ortaklarına karşı geleneksel yöntemlerin yanı sıra siber ve hibrit araçlar kullandığı kaydedildi.

Belgede, ayrıca, “NATO çatışma istemiyor ve Rusya için hiçbir tehdit oluşturmuyor. Rusya’nın tehditlerine ve düşmanca eylemlerine birleşik ve sorumlu bir şekilde yanıt vermeye devam edeceğiz. Ancak, riskleri yönetmek ve azaltmak için Moskova ile iletişim kanallarını açık tutmaya istekliyiz” denildi.

Stoltenberg’den itiraf gibi açıklama

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in zirvede yaptığı “Aslında Rusya’yla çatışmaya hazırlıkları 2014’te başlatmıştık. Bu nedenle blokun doğusundaki askeri varlığımızı güçlendirdik, savunmaya daha fazla para harcamaya başladık, ayrıca güçlerimizin savaşa hazır olma durumunu da artırdık” açıklaması ise uzmanlara göre aslında malumun ilanı oldu. Zira Ukrayna’daki krizde Batı ülkeleri Rusya’yı “saldırgan” tutumla suçlarken NATO Genel Sekreteri’nin bu açıklaması ittifakın üstlendiği “kışkırtıcı” rolün en net ifadesi olarak kayıtlara geçti.

‘Bu durum gerginliğin çok uzun vadeli olacağının artık kesinleştiğini gösteriyor’

Moskova Devlet Dil Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Sosyopolitik Bilimler Enstitüsü’nden Doç. Dr. İkbal Dürre, Sputnik’e yaptığı değerlendirmede, bölgede oluşan yeni durumu anlattı:

“NATO, asıl güvenlik tehdidinin Rusya olduğunu bu şekilde ifade etti. Demek ki jeopolitik anlamda Avrasya bölgesi Çin’e nazaran önümüzdeki dönemde daha ön planda olacak. Batı açısından güvenlik sorunu merkezi bizim bölgemiz oluyor. Bu durum Ukrayna ile gerginlik ve bunun yarattığı sürecin çok uzun vadeli olacağının artık kesinleştiğini gösteriyor. NATO Genel Sekreteri’nin açıklaması da aslında bir malumun ilanı oldu. Her ne kadar şu andaki gerilimde Rusya suçlanıyorsa da biz Stoltenberg’in ağzından duyuyoruz ki aslında 2014’ten beri bugünkü süreci adım adım getirenler NATO’nun ta kendisi olmuştur. Ki bence daha da eskiden bunu yapmaya başladılar. Yani aslında Rusya’yı bugünkü yaptığı hamlelere zorlayan neden de onların atmış olduğu adımlardır. Bu da Stoltenberg tarafından itiraf edilmiş oldu.”

Türkiye-Rusya ilişkilerinin seyri nasıl olacak?

Peki, yeni konseptle Türkiye-Rusya ilişkilerinin seyri nasıl olacak? Doç. Dr. Dürre, “Yeni konseptle beraber Türkiye’nin önemi hem NATO’nun hem de Rusya’nın nezdinde arttı” diyerek şunları ifade etti:

“Çünkü bu yeni konsepti Batı’nın pratiğe dökebilmesi ve tam anlamıyla strateji geliştirmesi için Türkiye’ye ihtiyacı var. Aynı şekilde durum böyle olduğu için Rusya’da da önemi artmıştır çünkü Türkiye’nin bu zamana kadar oynadığı köprü rolü daha da önemli bir hale geldi. Bu Türkiye’nin, Rusya’ya karşı olan elini de güçlendiriyor. Bir NATO üyesi olan Türkiye böyle dengeli politika yürütmesi Rusya açısından Türkiye’nin önemini artıran en önemli faktör. Bütün bunlara rağmen Türkiye’nin yeni oluşan durumu Rusya’nın aleyhinde kullanacağını düşünmüyorum. Çünkü hala Rusya’nın elinde Türkiye’ye karşı kendini güçlü hissetmesine neden olan etkenler var. Karabağ, Suriye, enerji gibi birçok durum bunlar arasında sayılabilir. Türkiye ve Rusya son oluşan duruma rağmen denge politikasını yürütmeye devam edecektir. Türkiye’nin Batı tarafından Rusya’yı hedef alan jeopolitik hamlelere oyuncak olacağını onlara araç olacağını düşünmüyorum. Türkiye yeni koşullarda bile Rusya’nın hassasiyetlerini dikkate almaya devam edecektir.”
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.