Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı’nın İBB’den para aldığını iddia ederek kirli kampanyaya destek veren Gazeteci Çiğdem Toker, tazminat ödemeye …
Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı’nın İBB’den para aldığını iddia ederek kirli kampanyaya destek veren Gazeteci Çiğdem Toker, tazminat ödemeye mahkum edildi. Yeni Akit Gazetesi yazarı Ali Karahasanoğlu, “Türkiye’nin gururu Selçuk Bayraktar’a yaptığınız bu ahlaksızlığa.. Temel Karamollaoğlu’ndan başlayalım, Ali Babacan’a, Ahmet Davutoğlu’na.. Hangisi onay verebilir?” ifadelerini kullandı. Karahasanoğlu’nun, “Müfteri Çiğdem Toker, Karamollaoğlu’nun gözünü açar mı acaba?” başlıklı yazısı şöyle:
Tarih: 28 Ocak 2019.
Mahalli seçimler henüz yapılmamış.
Ancak CHP’nin adayı olarak Ekrem İmamoğlu açıklanmış..
Hatta..
Kandil, “Aday çıkartmıyoruz” demiş..
İyi Parti de peşine takılmış..
“Biz de aday çıkartmıyoruz” demiş..
“Seçmen AK Parti’yi cezalandırdı” vesair söylemlerine aldanmayın..
İstanbul’da, CHP’li adaya..
Hem HDP’liler..
“Faşistler” diye suçladıkları İyi Partililerle birlikte..
Hem de İyi Partililer, “PKK’lılar” diye suçladıkları HDP’lilerle birlikte oy vermişler..
Yani seçmeni aldatarak, bir oldu bitti ile bu riyakarlığı yaparak.. Büyük bir kirli ittifaka imza atmışlar..
Bu durumda zaten, CHP+HDP+İP oyları ile, İstanbul için söylüyorum, AK Parti’nin oylarını geçerlerdi.
Bir de bunun üstüne, ahlaksızca yalanlar, iftiralar eşliğinde saldırılar eklenince..
Tazminat kararlarını göze alıp, yalanlar eşliğinde, AK Parti’ye medya bombardımanı başlatılınca..
Bunlara teşne olan, içimizde beslenmiş, sonra bu adamların yollarına revan olan Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan gibilerin, henüz açığa çıkmayan ihanetleri eklenince..
Ekrem İmamoğlu’nun kazanması pek de sürpriz değildi.
Rakamları da vereyim, siz de görün.
2018 milletvekili seçimlerinde CHP+HDP+İP İstanbul’da ne kadar oy almışlar?
CHP: 2 milyon 495 bin.
HDP: 1 milyon 195 bin.
İyi Parti: 754 bin.
Topluyorsunuz: 4 milyon 444 bin.
31 Mart 2019 İstanbul seçiminde Ekrem İmamoğlu ne oy aldı?
4 milyon 165 bin.
Yani üç partinin toplam oyundan daha az oy almış.
Siz HDP ile İP’i birleştirirseniz..
Yani iki zıt partiyi, hiçbir ilke, hiçbir etik kural, hiçbir parti söylemini dikkate almaksızın aynı adaya oy kullandırmada buluşturursanız, hatta varlığınızı karşıtlığına muhtaç olduğunuz diğer parti ile birlikte, ilkelerinizi ayaklar altına alarak aynı adaya oy kullanırsanız..
Ekrem de kazanır..
Makron da kazanır..
Gelelim, seçimdeki iftiralara..
Bugün hemen herkesin kabul ettiği İHA’ların, SİHA’ların mimarı Selçuk Bayraktar için, o seçim dönemi öncesinde ne yalanlar uyduruldu..
Ne iftiralar atıldı..
Ne imiş?
Selçuk Bayraktar’ın, gerçekte sırf bilgi ve tecrübelerini paylaşmak üzere ailesi ile kurduğu T3 vakfı, Ak Parti döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden “haksız para almış”mış..
Bu yalanı söylediler..
“Helalleşeceğiz” diyen Kemal Kılıçdaroğlu var ya..
Onun adamları bu yalanları, iftiraları attılar.
Onlardan birisi..
Sözcü gazetesinde yazan Çiğdem Toker..
28 Ocak 2019 tarihli köşesinde şunları yazmış:
“İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 56 sayfalık bir rapor hazırlamış.
Adı: STK (Sivil Toplum Kuruluşu)-Okul-Yurt Faaliyeti Raporu 2018.”
İBB, AK Partili isimler tarafından yönetildiği bir dönemde..
Gençlere yurt ve diğer hizmetleri görmeleri amacı ile, eğitim ve becerilerini artırma noktasında katkı sunmak için..
Bazı vakıf ve derneklere, öğrencilere yardım şartı ile destek çıkmış..
Bunun raporu da şeffaf şekilde hazırlanıp, kamuoyuna sunulmuş..
Ama o rapordaki rakamlar, Çiğdem Toker tarafından alınıp, çarpıtılmış..
Ve bakın ne hale çevrilmiş..
Çiğdem Toker iftiralarını savurmaya başlıyor:
“Rapor, iktidara yakın bu vakıflara aktarılan kamu kaynaklarını net ve şık biçimde ortaya koyuyor.”
Sanıyorsunuz ki..
AK Parti, yandaşlarına vakıf kurdurmuş, kamu parasını o vakıflara aktarıp, üyelerine zenginlik devşirmiş..
Toker aynen bunu iddia ediyor:
“Oysa bu paralar hepimizin vergilerinden oluşuyor.”
Algı şu: “Vergiler, yandaş vakıflara gidiyor!”
Ve iftira başlıyor:
“TANIDIK VAKIFLAR
2018 yılı ve öncesini kapsayan tabloda aslan payı, 74.3 milyon TL ile TÜGVA’nın.
Onu 51.6 milyon TL ile TÜRGEV, 41.4 milyon TL ile T3 Vakfı, 29.8 milyon TL ile Ensar Vakfı izliyor.”
Siz bu cümlelerden ne anlıyorsunuz?
74,3 milyon TL nakit para TÜGVA’ya, 51,6 milyon TL TÜRGEV’e, 41,4 milyon TL de Selçuk Bayraktar’ın T3 Vakfı’na verilmiş, onlar da paraları iç etmişler!
Doğru mu bu?
Baştan aşağıya yalan, iftira..
İftira olduğu için de, diğer vakıflar ile birlikte, T3 Vakfı da tazminat davasını açmış, kazanmış..
“Biz böyle bir para almadık. Tam aksine, kurs veren hocaların yol paralarını, mesailerini karşıladık. Tek kuruş gelir elde etmedik” demişler, davalı tarafa da “Buyrun T3 Vakfı’nın tek kuruş nakit bir para alıp iç ettiğini ispatlayın” denilmiş.
Çiğdem Toker yazdığı iftirayı ispat sadedinde tek bir cevap verememiş.
Mahkeme 30 bin TL tazminata hükmetmiş.
Dün de, Selçuk Bayraktar, 3 yıllık dava sürecinin sonunda, geç de olsa, atılan iftiranın haksızlığının mahkemece rescillenmesini kamuoyu ile paylaşmış:
“Yalancının mumu yatsıya kadar yanar… Bu, 2019 yerel seçim döneminde vakfımız aleyhine başlatılan kirli kampanyayı ve İBB’den para aldığı yalanını ilk yayan gazeteci müsveddesi. Gazetecilik; yalancılık sahtekarlık yüzsüzlük arsızlık da değildir!”
Cumhurbaşkanı’nın damadısınız..
Türkiye’nin gururu İHA ve SİHA’ların öncüsüsünüz..
PKK’yı bitme noktasına getiren en önemli teknik donanımların geliştirilmesinde bir numaralı isimsiniz..
Ve Hakkınızda bir iftira atılıyor. O iftira için açtığınız dava 3 yıl sürüyor..
3 yılın sonunda kazandığınız davayı, kamuoyuna duyuruyorsunuz..
O müfteriler ne diyorlar biliyor musunuz?
Tahmin edemezsiniz..
Zeytinyağı gibi üste çıkmakta mahir olduklarını biliyorsunuzdur, ama bu kadarını mümkün değil, düşünemezsiniz.
Dış devletlerden fonlanan internet siteleri aracılığı ile, “İftirada nerede kalmıştık” dercesine, attıkları başlık şu:
“Selçuk Bayraktar, gazeteci Çiğdem Toker’i hedef gösterdi”
Bu ne ki..
Bir başkası da şu başlığı atmış:
“Çiğdem Toker’i hedef göstermişti: Selçuk Bayraktar’a tepkiler dinmiyor!”
Ahlaksızlığı görüyor musunuz?
Hem iftira atıyorlar, hem davayı kaybediyorlar.. Hem de davayı kaybettiklerinin kamuoyuna duyurulmasını, “hedef gösterme” olarak nitelendirip, tekrar saldırılarına devam ediyorlar..
Hani şu isme, bu politikacıya, o milletvekiline bunları yaptınız da.. Muhafazakar bazı siyasetçiler de, küçük siyasi hesaplar uğruna solcuların o iftiralarına onay verdiler de..
Türkiye’nin gururu Selçuk Bayraktar’a yaptığınız bu ahlaksızlığa.. Temel Karamollaoğlu’ndan başlayalım, Ali Babacan’a, Ahmet Davutoğlu’na..
Hangisi onay verebilir?
Söyler misiniz?