enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,5322
EURO
35,9686
ALTIN
3.005,28
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
19°C
İstanbul
19°C
Yağmurlu
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Parçalı Bulutlu
10°C
Pazartesi Çok Bulutlu
10°C
Salı Hafif Yağmurlu
12°C

‘Moskova ve Ankara, Batı’nın gıda krizi bahanesiyle Karadeniz’e girmesinin önünü kesmiş oldu’

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye’ye, Ukrayna özel harekatı, tahıl krizine çözüm arayışları ve Ankara’nın yeniden yükselttiği Suriye …

‘Moskova ve Ankara, Batı’nın gıda krizi bahanesiyle Karadeniz’e girmesinin önünü kesmiş oldu’
10.06.2022
170
A+
A-

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye’ye, Ukrayna özel harekatı, tahıl krizine çözüm arayışları ve Ankara’nın yeniden yükselttiği Suriye’ye yönelik yeni operasyon gündemli ziyarette bulundu. Ziyarette, Türkiye’nin BM’yi de devreye sokabilecek bir mekanizma eşliğinde Ukrayna limanlarının mayınlardan temizlenmesi ile hem Ukrayna hem de Rusya tahılının dünya pazarlarına çıkarılması yönündeki girişimler ele alındı.

Lavrov’u ağırlayan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ortak basın toplantısında Türkiye’nin bu yöndeki planı makul bulduğunu belirtirken, bunun Kiev’e de kabul ettirilmesi gerektiğini vurguladı. Çavuşoğlu’nun Rusya’nın tahılına yaptırım konulmasa da gemilerin sigortalanmaması ve Avrupa limanlarından men edilmesinin yarattığı fiili yaptırım durumunda ortaya koyduğu taleplerin ‘haklılığını’ teslim etmesi de dikkat çekti.

Lavrov, gıda güvenliği krizinin Ukrayna savaşından kaynaklanmadığının altını çizerken, Rusya’nın sürekli insani koridorlar açtığını ve uzlaşma sağlanırsa Ukrayna’nın mayınlardan temizlediği limanlardan çıkışa da izin vereceklerini tekrarladı.

Suriye konusunda Lavrov’un Ankara’nın güvenlik kaygılarını anlayışla karşıladıklarını vurgularken, 2019’da imzalanmış İdlib mutabakatının hala hayata geçirilememiş olmasına dikkat çektiği görüldü. Rusya Dışişleri Bakanı’nın ABD’nin yarattığı ortama vurgu yapması da dikkat çekti.

Gelişmeleri Cumhuriyet gazetesi yazarı Mehmet Ali Güller ile konuştuk.

‘Gıda krizinin nedeni, ABD’nin Türkiye dahil pek çok ülkeye dayattığı neoliberal politikalar’

Mehmet Ali Güller’e göre, dünyadaki gıda krizinin Ukrayna çatışmasıyla izah edilmesi doğru değil. Krizin operasyondan önce var olduğunu anımsatan Güller, buna en başta ABD’nin Türkiye dahil pek çok ülkeye dayattığı neoliberal politikaların yol açtığını vurguladı. Güller’e göre dünya üretiminin yaklaşık yüzde 3’üne denk gelen Ukrayna buğdayı ihraç edilemediği için açlık çıkıyormuş gibi propaganda yapılıyor. Güller, meselenin aslında ABD ve Britanya’nın Karadeniz’e girme emelleriyle bağlantılı olduğunu belirtirken, Moskova ve Ankara’nın bir süredir yürüttüğü çalışmaların bunun önünü kestiğini kaydetti:

“Bir süredir dünyada zaten gıda krizi var. Bunun nedeni Rusya’nın Ukrayna operasyonu değil. Bu aslında emperyalist Amerika’nın başta Türkiye olmak üzere pek çok ülkeye dayattığı neoliberal politikalar. Biz de bu politikalar nedeniyle tarımımızı çökerttik. Gıda krizinin genel tablosunu anlamamız için görmemiz lazım. Peki bu niye Ukrayna üzerinde büyük bir krizin gerekçesiymiş gibi sunuluyor? Bugün Çavuşoğlu ile basın toplantısında Lavrov bunun facia gibi dile getirilmesinin doğru olmadığını, çünkü Ukrayna buğdayının piyasadaki payının yüzde 1 olduğunu söyledi.

Lavrov’un söylediği piyasadaki pay. Ondan daha yüzdesi bakımından büyük olan üretim payına bakalım. Geçen yıl dünyada toplam 775 milyon ton buğday üretilmiş. Ukrayna’nın ürettiği miktar 25 milyon ton. Yani dünya üretiminin yaklaşık yüzde üçü kadar. Bu yüzde üç bir facia demeyi, alarm düğmesine basmayı gerektirecek bir olay değil. Rusya 85 milyon ton buğday üretti, yani Ukrayna’nın ürettiğinin 3.5 katı kadar. Dolayısıyla ortada bir gıda krizi var ve Ukrayna buğdayı buna nedense, Ukrayna buğdayının Batı yaptırımları nedeniyle ihraç edilemiyor olması 3.5 kat daha fazla etken demek o zaman.

Buna rağmen Batı niye bir süredir sanki Ukrayna buğdayı ihraç edilemediği için dünya açlık çekiyormuş gibi propaganda yapıyor? Bunun bir nedeni var. Batı bunu fırsata çevirip NATO gücü diyerek Amerika ve İngiltere, Karadeniz’e girmek, bunun yolunu yapmaya çalışıyordu. Ama Moskova ve Ankara’nın bir süredir yürüttüğü çalışmalar fiilen NATO gücü olarak Batı’nın Karadeniz’e gıda krizi bahanesiyle girmesinin önünü kesmiş oldu.”

‘Tahıl koridoru başarılabilirse Türkiye arabuluculuğundaki mekanizmayı yeniden harekete geçirecek kaldıraç rolü görecek’

Güller’e göre Ankara ve Moskova Karadeniz’de birbirlerini destekler hale geldi. Tahıl meselesinde BM’yi de dahil edecek dörtlü mekanizma kurma çabalarına dikkat çeken Güller, Ukrayna ABD’ye rağmen onay verirse mayın temizliğinin ardından tahılın Türkiye’nin koordinatörlüğünde dünya pazarlarına çıkarılmasının mümkün olacağını söyledi. Güller, bu başarılırsa, İstanbul’da somutlanan ancak Batı tarafından engellenen Rusya-Ukrayna müzakereleri için de kaldıraç işlevi taşıyabileceğine dikkat çekti:

“Ankara ile Moskova, Karadeniz konusunda aynı frekansta oldukları için bu konularda birbirlerini daha destekler hale gelmiş durumdalar. Bir dörtlü mekanizma oluşturmaya çalışacaklar. İkili mekanizma, Ankara ve Moskova tamam. Buna BM’nin de eklenmesi mümkün. Top artık Ukrayna sahasında. Ukrayna da bu işe dahil edilirse dörtlü bir tahıl mekanizması kurulmuş olacak. Bu mekanizma kurulursa iki aşamalı bir planlama yapılacak. Bir, Ukrayna limanlarındaki mayınların temizlenmesi işi, bunda Türkiye aktif destek verecek. Bu olduktan sonra yine Türkiye koordinatörlüğünde, Ukrayna buğdayı taşıyan Ukrayna gemileriyle Rusya buğdayını taşıyan Rus gemilerin İstanbul merkezli olarak Batı pazarlarına tahıl koridoruyla taşınması gündeme gelecek. Bunun bir de ek maddeleri olacak. Dönen gemilerin kontrolünün sorumluluğu da Türkiye’de olacak.

Diğer yandan bu gemiler buğday götürdü, gelirken ne getirecek? Bunlar da savaş ortamında önemli bir konu olduğu için Montrö sorumluluğunun da gereği olarak Türkiye’nin kontrolünde olacak bir konu olarak önümüzde duruyor. Ukrayna buna dahil olacak mı? Bu iki yönlü bir durum. Ukrayna bu mekanizmaya dahil olursa bu aynı zamanda Antalya’da başlatılan İstanbul’da devam ettirilen Türkiye arabuluculuğundaki mekanizmayı yeniden harekete geçirecek bir kaldıraç rolü görecek. Ama Ukrayna buna Batı’nın zorlamasıyla dahil edilmezse o zaman Amerika’nın dayattığı savaş bir parça daha sürmüş olacak.

Burada iki gün önce Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi’nin Rusya’yı Ukrayna buğdayını çalarak Türkiye’ye getirmekle suçlaması hem Ankara hem Moskova’yı hedef alan bir açıklama olarak not edilmesi gereken bir durum. Yürüttüğü arabuluculuk şartlarını gözetmeyen doğrudan Ankara’yı da hedef alan bir açıklamaya bürünmüş olması doğrudan Amerika politikalarına hizmet eden bir yaklaşım olduğunu da gösteriyor. Bu dörtlü mekanizmayı da hedef alan bir açıklama. Ukrayna şu anda bu dörtlü mekanizmayı reddeder bir tutum içerisinde. Ama bunu ne kadar sürdürebilecek göreceğiz.”

‘Rusya’nın enerji kartıyla Batı’nın yaptırım kartının çarpışmasını Rusya’nın enerji kartı kazandı’

Batı dünyasında da da Ukrayna’nın ‘taviz de verse’ Rusya ile masaya oturmasının dile getirildiğini belirten Güller, Rusya’nın ‘enerji kartıyla’ Batı’nın ‘yaptırım kartının çarpışması’ sonucunda Rusya’nın enerji kartının kazandığı bir resim oluştuğuna vurgu yaptı. Güller, bunda yaptırımların dönüp Batı’ya zarar vermesinin etkili olduğunun altını çizdi. Güller’e göre, Ukrayna reddetse de Avrupa tarafından zorlanabileceği bir durum yaşanabilir:

“Avrupa’da bir süredir bu iş sürdürülemez bir şekilde ‘Rusya’yla oturulup konuşulması gerekecek’ fikirleri dil getirilmeye başlandı. Bunun ilk adımını aslında Davos’ta Kissenger söylemişti. ‘İki ay içinde sonuçlandırılmalı, bunun için gerekirse Ukrayna toprak tavizinde bulunmalı’ demişti. Benzer durum Biden’a sorulduğunda ‘Ben Ukrayna adına konuşamam ama masaya oturmak için bir toprak tavizi gerekebilir’ dedi. Fransa bir süredir Ukrayna’nın da tepki gösterdiği şunu söylüyor, ‘Rusyasız bu işler olmayacak, Rusya ile konuşulacak, dolayısıyla Rusya’yı, Putin’i mahkum etmeyen bir çizgi izlenmeli’ dedi. Merkel’in Macron’un açıklamalarını bütünleyen birtakım mesajları oldu. Batı içinde de bu iş artık sonlandırılsın durumu var.

Rusya’nın enerji kartıyla Batı’nın yaptırım kartının çarpışmasını Rusya’nın enerji kartı kazandı. Bütün veriler gösteriyor ki Rusya ekonomisi çökmüyor, tersine düzeldi, Rusya’nın enerji ihracatı azalsa bile enerji fiyatlarındaki artış nedeniyle geliri arttı. Yaptırımlar tersine Batı’ya zarar vermeye başladı. İkincisi ise bunun sürdürülebilir olması, Biden’ın bu işi devam ettirme konusu Berlin ve Paris’te Amerika’nın Avrupa üzerindeki hegemonyasını, tahakkümünü sürdürme olarak da okunduğu için bunun Avrupa’nın özerkliğine, bağımsızlığına karşı bir tablo oluşturduğunu da görüyorlar. Bu nedenle bir an önce bitmesinde büyük fayda görüyorlar.

Özellikle Alman sermayesinin büyük şikayetleri var. Enerji krizinin yazdan sonra da devam etmesi ve sonbahar-kışta da artması halinde Alman sermayesinin büyük zararlar göreceğini birkaç yöntemle Alman hükümetine anlatıyorlar. Son dönemde Yeşiller ile Alman sermayesi arasında ciddi çarpışma var. Böyle bir tablo içinde de Ukrayna krizinin, Ukrayna reddetse tahıl konusunda belki Avrupa tarafından zorlanabileceği bir durum yaşanabilir.”

‘Benim aklıma ne Ukrayna ne Rusya ne Suriye’nin tahılı geliyor. Bu iş en çok bizi vuruyor’

Enerji ve gıda krizinde Rusya Federasyonu’na suçlamalar getiren ABD Suriye’nin petrol ve tahılına el konulmasının aktörüyken, Güller, krizin Türkiye’deki vahim etkilerine dikkat çekti:

“Benim aklıma ne Ukrayna ne Rusya ne Suriye’nin tahılı geliyor, şu anda gıda krizi-tahıl deyince Türkiye’de tahıl konusunun en önemli kalemi olan motorine bir yıl içinde yapılmış yüzde 400 zam geliyor. Geçen sene haziran ayında motorin 7 liraydı, şu anda 28 lira. Ama bu gece de zam olacakmış. Motorin ne kadar zamlanırsa gıda krizi o kadar büyüyecek. En çok bizi vuruyor.

Enflasyon açıklanıyor. TÜİK enflasyonu olsa bile yüzde 73, savaşın ortasındaki Rusya ve Ukrayna’da bu enflasyonlar yok. Dünyanın her yerinde enerji fiyatları arttı ama bizdeki gibi doğal gaz, benzin hiçbir ülkede bu kadar zamlanmadı. Bunların hepsi seneye olacak tarım rekoltelerimizi etkileyecek faktörler. Motorin ne kadar zam olursa üretici üretmekten o kadar kaçmaya başlayacak. Çünkü astarı yüzünden pahalı bir hale geliyor. 20 yıldır neoliberal politikalar da tarımı böyle bitiriyor. Siz üretmeyin, biz size daha ucuza verelim diye başlanan yol, eni sonu bugün geldiğimiz tabloya dönüşüyor.”

‘Rusya, Türkiye’nin sınır ötesi operasyonuna yeşil ışık da kırmızı ışık da yakmadı’

NATO ülkesi olan bazı devletlerin Rusya Dışişleri Bakanı’na Sırbistan ziyareti için hava sahasını kapatmasına tanıklık ederken, Türkiye’de yapılan ağırlanmaya işaret eden Güller’e göre bu tek başına bile gösterge. Güller, buna karşılık Moskova’nın Türkiye’nin Suriye’ye yönelik yeni operasyonu konusunda şimdilik tutum değiştirmiş görünmediğini söyledi.

“Rusya açısından bakıldığında Türkiye önemini bir parça daha değerlenmiş durumda Moskova açısından. Tarihsel bağları olduğu da söylenilen ülkeler NATO talebiyle Lavrov’a hava sahalarını açmadılar. Ama bir NATO üyesi olarak Türkiye’ye Lavrov gelebildi. Bu tek başına önemli bir gösterge. NATO’nun ikinci büyük askeri gücü, ama NATO, Batı’nın yaptırımlarına Türkiye katılmamış oldu. Bütün bunları göz önünde bulundurunca Moskova’nın öyle terk bir şekilde Türkiye’nin sınır ötesi operasyon konusundaki görüşlerine kırmızı ışık yakması söz konusu olmuyor. Ama bu yeşil ışık yaktığı anlamına da gelmiyor. Şu andaki tabloyu hem bugünkü görüşmelerde hem öncesinde Lavrov ve Zaharova bu konularda açıklamalar yaptı. Bunları bir paket olarak değerlendirirsek şu cümleyi kurabiliriz. Rusya, Türkiye’nin sınır ötesi operasyonuna yeşil ışık da kırmızı ışık da yakmadı.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.