Macron’un üç gün sürmesi planlanan Cezayir ziyareti, Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin enerji krizi yaşadığı ve …
Macron’un üç gün sürmesi planlanan Cezayir ziyareti, Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin enerji krizi yaşadığı ve Cezayir’in de enerji alanında İtalya’yı Avrupa’daki en büyük ortağı olarak tercih ettiği bir döneme denk geliyor.
Fransız makamları, Macron’un bugün başlayacak ve 27 Ağustos Cumartesi gününe kadar devam edecek Cezayir ziyaretinin, “iki ülke arasındaki ilişkileri yeniden canlandırmayı” hedeflediğini belirtiyor. Cezayir makamları ise yorum yapmaktan kaçınıyor.
Macron’un gerçekleştireceği bu ziyaretin aynı zamanda Cezayir’in hem iç hem de dış politikasında başlattığı derin dönüşümler dönemine denk gelmesi dikkati çekiyor. Nitekim Cezayir, Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı savaşın ardından Moskova ile AB ülkeleri arasında yaşanan gerginliklerin gölgesinde AB ve özellikle de Fransa dışında yeni ekonomik ortaklıklar kurma yönelimine girdi.
CEZAYİR İLE FRANSA ARASINDAKİ KRİZ
Cezayir’e 2017 yılında birkaç saat süren kısa bir ziyaret gerçekleştiren Macron, bugün ikinci kez bu ülkeye gelecek.
Fransa Cumhurbaşkanlığı açıklamasına göre Macron, başkent Cezayir’deki temaslarının ardından ülkenin batısında yer alan Vahran kentini ziyaret edecek.
Ekim 2021’de Fransız “Le Monde” gazetesinde yayımlanan açıklamalarındaki Cezayir’e yönelik suçlayıcı ifadeleriyle iki ülke arasındaki en tehlikeli gerginliklerden birine neden olan Macron, söz konusu açıklamalarında Cezayir’de “askeri-siyasi bir sistemin hüküm sürdüğünü ve ülkenin resmi tarihinin tamamıyla yeniden yazıldığını, gerçeklere dayanmadığını ve Fransa’ya düşmanlık üzerine inşa edildiğini” iddia etmişti.
Macron, şu ifadeleri kullanmıştı:
“Cezayir’in bir ulus olarak inşası, izlenmesi gereken bir fenomendir. Fransız sömürgesinden önce Cezayir ulusu var mıydı? Soru bu. (Cezayir’de) Daha önce sömürgeler vardı. Türkiye’nin Cezayir’de oynadığı rolü ve kurduğu hakimiyeti tamamen unutturabilmesi beni büyüledi ve tek sömürgecinin biz olduğumuzu açıklamak, bu harika. Cezayirliler buna inanıyor.”
Bunun üzerine Cezayir Cumhurbaşkanlığı, yazılı bir açıklama yaparak Fransa’yı kınamış ve “Macron’un ifadeleri Fransız sömürgeciliğine karşı direnen 5 milyondan fazla şehidin anısına yönelik kabul edilemez bir hakarettir.” ifadelerini kullanmıştı.
Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, ülkesinin Paris Büyükelçisi Davud’u istişare için ülkeye çağırmış, Cezayir’in hava sahası da Fransız askeri uçaklarına kapatılmıştı.
Tebbun, bu dönemde Alman “Spiegel” dergisinde yaptığı açıklamada, “Macron’la iletişim kurma girişiminde bulunmayacağım. Kendisi temas kurmaya çalışsa da cevap vermem çünkü kendisi bir halkın tümüne dil uzattı.” demişti.
Dönemin Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian ise iki ülke arasındaki ilişkilerin onarılması için Cezayir’e bazı ziyaretler yapmıştı.
İki ülke arasındaki yumuşama ise ancak Macron’un yeniden seçilmesinin ardından Cezayirli mevkidaşı Tebbun’un kendisini tebrik etmesiyle başladı.
KRİZDEN SONRA ÇOK ŞEY DEĞİŞTİ
Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun, birkaç hafta önce basına yaptığı açıklamada, ülkesinin BRICS grubuna katılmaya ilgi duyduğunu belirtti.
Tebbun; Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’nın oluşturduğu BRICS grubuna katılma şartlarının çoğunu karşıladıklarını söyledi.
BRICS grubuna katılma hedefi, yakın bir döneme kadar ithal ürünlerinin yüzde 60’ına yakını AB ülkelerinden ve özellikle de Fransa’dan temin eden Cezayir için “derin bir dönüşüm” olarak değerlendiriliyor.
Bu arada Macron’un ziyareti, Cezayir’in Eylül 2022 itibarıyla ilkokullarda İngilizce okutmaya başlatmasına sadece günler kala gerçekleşiyor.
Cumhurbaşkanı Tebbun, bu konuya ilişkin yaptığı bir açıklamada, “Fransızca savaştan ganimettir. İngilizce ise dünya dilidir ve Cezayirlilerin dünyaya açılma zamanı gelmiştir.” ifadelerini kullanmıştı.
Cezayir’deki Vurkla Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde görev yapan Prof. Dr. Mebruk Kahi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Macron’un Cezayir’e yapacağı ziyaretin program olarak çok hızlı gerçekleştiğini söyledi.
Fransa’nın bu ziyaretle Cezayir’le yaşadığı kaybı telafi etmeye çalıştığına işaret eden Kahi, Macron’dan Cezayir’le ilişkilerde yeni bir vizyon beklendiğini ve kendisinin karşılıklı saygı üzerine güven vermesi gerektiğini vurguladı.
Cezayir’in Fransa’yla yaşadığı gerginlikten sonra birçok ülkeyle güçlü ilişkiler kurduğuna dikkat çeken Kahi, şunları kaydetti:
“Fransa ile Cezayir arasında mesafenin açıldığı dönemde, Cezayir açısından çok şey değişti. Nitekim bu dönemde Cezayir; Türkiye ve İtalya’nın yanı sıra Körfez ve diğer birçok ülkeyle ilişkilerini niteliksel bir düzeye çıkarmayı başardı.”
Macron’un Cezayir’de birkaç gün sürecek temaslarına dair detayların henüz sızdırılmadığına işaret eden Kahi, Macron’un Cezayir makamlarıyla görüşmelerinde ekonomi, yasa dışı göç, vize ve bölgesel birtakım konuların ele alınabileceğini söyledi.
Kahi, “Macron’un Cezayir’deki temasları sırasında, Fransa’nın, Afrika’nın kıyı bölgelerinde zayıflayan nüfuzu ve bölgedeki Fransız güçlerine karşı artan düşmanlık söylemlerinin yanı sıra Rusya-Ukrayna Savaşı’nın yol açtığı ekonomik ve enerji konuları da ele alınacaktır.” diye konuştu.
ZİYARETTEN BÜYÜK FAYDA BEKLENMİYOR
Fransa’nın eski Cezayir Büyükelçisi Xavier Driancourt, şu anki ziyaretin büyük bir faydasının olmayacağını belirtti.
Fransa resmi haber ajansı AFP’ye konuşan Driancourt, “Cezayir ile ilişkilerde herhangi bir değişiklik olmadı. Yasa dışı göçmenlerin sınır dışı edilmesi ve ekonomiyle alakalı talepler konusunda Cezayir’den bazı işaretler olmalı.” dedi.
Görev süresi 2019 yılında sona eren Driancourt, kullandığı ifadelerle, Cezayir’in, Fransa İçişleri Bakanlığının Cezayir kökenli yasa dışı göçmenleri sınır dışı etme talebini kabul etmediğine işaret etti.
GAZ MESELESİ DE MACRON’UN GÜNDEMİNDE
Avrupa’da yayınlanan haberler üzerinden de gaz meselesinin Macron’un gündeminde yer alması için baskı yapılıyor. Rus gazının kesilmesi ve gaz sıkıntısı yaşama korkusuyla Macron’dan Cezayir’i, İspanya üzerinden ek gaz pompalamaya ikna etmesi isteniyor.
AB’den ilk enerji ortağı olarak İtalya’yı seçen Cezayir, 15 Temmuz’da yaptığı açıklamayla “2022 sonuna kadar İtalya’ya 4 milyar metreküplük ilave doğal gaz pompalama kararı aldığını ve gelecek günlerde bunun 6 milyar metreküpe ulaşacağını” duyurmuştu.
İspanya ile Batı Sahra meselesi nedeniyle ilişkileri gergin olan Cezayir, Tunus üzerinden İtalya’nın Sicilya Adası, Fas üzerinden İspanya ve üçüncüsü İspanya’nın güneyindeki Almeria bölgesine uzanan 3 ayrı doğal gaz boru hattıyla Avrupa’ya bağlanıyor.
CEZAYİR’İN FRANSA İLE SAKİN İLİŞKİLER İÇİN TEMEL BELİRLEYİCİLERİ
Fransa’nın Cezayir’le ilişkileri yeniden canlandırma arzusu, Cezayir’in geçirmekte olduğu tüm bu köklü değişimlerle çatışıyor.
Cezayir’in ilişkilerin normalleşmesi konusunda ortaya koyduğu temel belirleyicilerin ardından Macron’un, Cezayir tarafını yeni vizyonuna ikna etmek için daha fazla konuşmak zorunda kalacağı anlaşılıyor.
Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun, “egemenliğe saygı, ortak çıkarlar ve iç işlerine karışmamayı” Fransa ile sakin ilişkiler kurmanın “temel belirleyicileri” olarak ortaya koyuyor.
“FRANSA, CEZAYİR İLE SAKİN İLİŞKİLER KURMAK İSTİYORSA, SÖMÜRGECİLİK ZİHNİYETİNİ TERK ETMELİ”
Uluslararası kriz uzmanı Hasan Kasemi ise “Fransa, Cezayir ile sakin ilişkiler kurmak istiyorsa, sömürgecilik zihniyetini terk etmesi gerekiyor. Cezayir-Fransa ilişkilerinin geleceği, Fransa’nın Fransa-Afrika kültürü olarak bilinen sömürgeci zihniyetinden ne ölçüde vazgeçtiğine bağlı.” dedi.
Fransa’nın Cezayir’i daima “özel bahçesi” olarak gördüğünü, eski Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika döneminde, karşılıksız olarak Fransa’ya verilen büyük imtiyazlar nedeniyle bu tasavvurun onlarda yerleştiğini dile getiren Kasemi, sözlerini şöyle tamamladı:
“Fransa, düşmanca tavırları ve sınırların aşılmasını asla kabul etmeyecek olan bir Cezayir’le sakin ilişkiler kurma konusunda ciddi olursa ikili ilişkilerdeki mevcut tıkanıklık aşılabilir.”