Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (EUROCHAMBERS) ortaklığında tamamlanan Avrupa Birliği (AB …
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (EUROCHAMBERS) ortaklığında tamamlanan Avrupa Birliği (AB)-Türkiye İş Diyaloğu Anketi’nin üçüncüsü sonuçlandı. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na vekaleten Başkan Yardımcısı Ayhan Zeytinoğlu ve EUROCHAMBERS Başkanı Luc Frieden’ın katılımı ile söz konusu anketin sonuçlarının duyurulduğu bir lansman düzenlendi. TOBB İki Kuleler’de gerçekleştirilen lansmana, Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı Mali İşbirliği ve Proje Uygulama Genel Müdürü Bülent Özcan ve AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Nikolaus Meyer-Landrut da katıldı.
TOBB Başkan Yardımcısı Zeytinoğlu, lansmanı yapılan anketin Türk özel sektörünün AB-Türkiye ilişkileri hakkındaki görüşünü yansıttığını belirterek, “Aynı zamanda iş çevrelerinin AB mevzuatının uygulanmasına hazır olduğunu da yansıtmaktadır. Anket, AB- Türkiye İş Diyaloğu Projesi’nin faaliyetlerinin bir parçasıdır. Avrupa Komisyonu’na bu projeyi finansal olarak desteklediği için teşekkür ediyorum. Ayrıca AB Delegasyon ekibinin Ankara’daki katılımını ve katkılarını takdir ediyoruz” dedi.
“AB VE TÜRKİYE’NİN BİRBİRİNE İHTİYACI VAR”
Türkiye ile AB’nin hem ortak hem de müttefik olduğuna vurgu yapan Zeytinoğlu, “Türkiye yaklaşık 60 yıldır AB üyeliğini hedefliyor. Ekonomik entegrasyonda çok şey başardık. Gümrük birliği, sanayi üretim kapasitesinin dönüşümünde en önemli araç olmuştur. Uzun yıllar sonra ne yazık ki Türkiye ile AB arasındaki katılım müzakereleri durakladı. Hepimiz biliyoruz, birbirimize ihtiyacımız var” diye konuştu.
Türkiye’nin AB Yeşil Mutabakat girişimi doğrultusunda yeşil bir dönüşüm gündemine ihtiyacı olduğunu ifade eden Zeytinoğlu, “Bana göre, ‘Yeşil Mutabakat’ en önemli olumlu gündem maddesi olarak kabul edilebilir. Öte yandan Gümrük Birliği’nin modernizasyonu ilişkiler için çok ihtiyacımız olan güçlendirici olabilir. Gümrük Birliği ve Yeşil Mutabakat birbiriyle bağlantılıdır. Hem Yeşil Mutabakat’ta hem de Gümrük Birliği’nin modernizasyonunda kaydedilen ilerleme, Türkiye’de ve AB’de iş dünyasına yardımcı olacaktır” değerlendirmesini yaptı.
“YÜZDE 50’DEN FAZLASI HALA TÜRKİYE’NİN AB’YE KATILACAĞINA İNANIYOR”
Anketin daha önce 2008 ve 2013 yıllarında Avrupa Komisyonu’nun desteğiyle gerçekleştirildiğine dikkati çeken Zeytinoğlu, “Türk şirketleri arasında AB’ye katılıma verilen destek hala yüzde 60 oranında yüksek. Ankete katılan şirketlerin yüzde 50’den fazlası hala Türkiye’nin AB’ye katılacağına inanıyor. Türk işletmeleri Gümrük Birliği’nin modernizasyonunun güçlü destekçileridir. Şirketlerin yüzde 74’ü AB ile Türkiye arasında dijital tek pazar konusunda ilan edilen iş birliğinin güçlendirilmesini destekliyor” ifadelerini kullandı.
EUROCHAMBERS Başkanı Frieden ise konuşmasında, AB’nin Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı olduğunu ve Avrupa’daki şirketlerin Türkiye ile 70 milyar dolarlık ihracat yaptıklarını ifade ederek, ticaret alanındaki bu ilişkinin söz konusu rakamlara bakıldığında başka yerlerde olan ilişkiden daha derin olduğunu belirtti.
“TÜRKİYE VE AB’NİN DURUMU KARIŞIK İKİ İNSANIN AŞK İLİŞKİSİNE BENZİYOR”
Frieden, 1995’ten bu yana yürürlükte olan Gümrük Birliği’nin Türkiye ve AB arasında çok derin bir iş birliğine işaret ettiğine vurgu yaparak, “Ben avukatım. AB hukuku eğitimi alırken hep Gümrük Birliği’nden bahsettiğimizde tam üyeliğe yakın bir şey diye bahsederdik. Yani birçok serbest ticaret anlaşmasından çok daha derin bir şey diye bahsederdik. Dolayısıyla Gümrük Birliği anlaşmasının yapılmış olması, aslında Türkiye ve Avrupa Birliği’ni çok daha yakınlaştıran bir bağ. Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki ilişki bence biraz aynı yöne doğru ilerlemek isteyen ama sadece bir arada mı yaşasalar, evlenseler mi bunu bilmeyen bir aşk ilişkisi gibi iki insan arasında. Gidilmek istenen yol aynı olduğu sürece beraber ilerleyebiliriz” dedi.
Frieden, Türkiye’nin Avrupa Birliği için bir müttefik, komşu ve ortak olduğunu ifade ederek, “Dolayısıyla ticaretin derinleştirilmesi, bu dostluğu da derinleştirecek. Bununla başka sorunlar da çözülecektir. İşte bu sebepten dolayı Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve derinleştirilmesi siyasi tartışmalarla paralel yürüyebilir, yürümelidir de. Yani tüm siyasi sorunlar çözülene kadar beklememeliyiz” diye konuştu.
“GÜMRÜK BİRLİĞİ’NİN GÜNCELLENMESİNDEN YANAYIZ”
Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin her iki tarafın da çıkarına olduğunu savunan Frieden, şunları söyledi:
“Gümrük Birliği’nin güncellenmesi her iki tarafın da çıkarınadır. Çünkü ekonomi değişti. Küresel değer zincirlerinden bahsetmiyorduk 25 yıl önce. Böyle bir kavram yoktu. Dijital ya da yeşil dönüşümden bahsetmiyorduk. Biz diğer ekonomilerde Asya’da, Çin’de veya diğer ekonomilerde ne olacağını bilmiyorduk 25 yıl önce. Dolayısıyla Avrupa’nın iş bakışı açısından da bu ticari ilişkilerin çeşitlendirilmesi bence bir sonraki adım olmalı Türkiye’de bu aşk ilişkimizde. Bu aşk ilişkisinin bitmesi söz konusu değil. Ayrılmak söz konusu değil, çünkü her iki taraf da zarar görecektir. İşletmeler için istikrarlı bir ortama ihtiyacımız var. İşletmeler için tüm dünyada ve yerel anlamda kural odaklı ortama ihtiyacımız var. Çünkü şirketler istikrar ve öngörülebilirlik ister. Tüm odalarımız da sanırım bunu paylaşıyorlardır. Teşvik ettiğimiz iş diyaloğunun bir parçası olmak istiyorlardır. Birçok şirketin katılımı ile yaptığımız bu anket de bu anlamda çok faydalı oldu. Çünkü bunları sadece konuşmak yetmiyor. Şirketlerle de yakın temaslar kurup, onlardan akıllarında olan şeyleri öğrenmek, duymak önemli. EUROCHAMBERS olarak biz bu ilişkinin güçlendirilmesine hazırız. Derinleştirmek istiyoruz bu ilişkiyi. Gümrük Birliği’nin güncellenmesinden yanayız. Gümrük Birliği, günümüz ekonomisinin gerçekleri göz önünde bulundurularak güncellenmeli. Hem Türkiye’de hem de Avrupa Birliği’nde ve diğer ülkelerde çok daha refah içerisinde ekonominin temsilcisi olarak bunun çok önemli olduğunu düşünüyoruz.”