enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
34,6075
EURO
36,4132
ALTIN
2.931,93
BIST
9.659,96
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
11°C
İstanbul
11°C
Az Bulutlu
Salı Az Bulutlu
11°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
13°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
14°C
Cuma Az Bulutlu
15°C

Küresel rapor açıklandı… 10 riskin 5’i çevreyle ilgili

Bin 400’den fazla küresel risk uzmanı, politika yapıcı ve sektör liderinin görüşlerinden yararlanılarak hazırlanan 2024 Küresel Riskler Raporu’nun sonuçlar İstanbul’da düzenlenen toplantıda açıklandı.

Küresel rapor açıklandı… 10 riskin 5’i çevreyle ilgili
17.05.2024
0
A+
A-

İSTANBUL (İGFA) – 2024 Küresel Riskler Raporu’nda yapay zekâ ile ilişkili olarak dezenformasyon, aşırı hava olayları ve sosyal kutuplaşma, gelecek 2 yıldaki en önemli riskler olarak dikkat çekiyor.

Uzmanların üçte ikisinin gelecek 10 yıl içerisinde dünya genelinde kutuplaşmanın artacağına yönelik görüş bildirdiğinin altını çizen Zurich Sigorta Grubu Türkiye CEO’su Yılmaz Yıldız, “Her ne kadar çok kutuplu bir dünya var gibi gözükse de kısa ve orta vadede global sorunlara global çözümler bulmalıyız. İş birliği anlamında yeni anlayışlara ve çözümlere ihtiyaç var” dedi.

Devletlerarası silahlı çatışmalar önümüzdeki iki yılın en önemli beş riski arasında yer alıyor. Rusya- Ukrayna savaşının Avrupa güvenliği, İsrail- Filistin çatışmasının Ortadoğu dengeleri için çok önemli olduğunu hatırlatan Yıldız, “Çin tarafında ise özellikle Tayvan seçimleri sonrası izlenecek politika dünya açısından kritik. Tayvan dünyada yüksek teknolojili çip üretiminin yaklaşık %60’ını yapıyor. Aynı kapasiteyi dünyanın başka yerinde yaratmak için, eğer ki insan kaynağını bulabilirseniz yaklaşık 20 yıl ve 300 milyar dolarlık bir yatırım gerekiyor” dedi. Yeni dünya düzeni için önemli doğal kaynakların belli ülkelerde yoğunlaşmasının da çatışma riskini artırdığını ifade eden Yıldız şu bilgileri paylaştı: “Dünya platin kaynaklarının yüzde 90’ı Güney Afrika’da, kobaltın yüzde 46’sı Kongo’da, lityumum yüzde 42’si Şili’de. Tayvan çip üretiminde başı çekerken, çip üreten makinalar ise yüzde 60 ile Hollanda’da üretiliyor.”

“EN CİDDİ SORUNLARDAN BİRİ EKONOMİK EŞİTSİZLİK”

Rapora göre, önümüzdeki yıllara kalıcı ekonomik belirsizlik ve ekonomide fırsat eşitsizliği damgasını vuracak. Süregelen hayat pahalılığı krizi, etkisini sürdürecek. Dünyanın karşı karşıya olduğu en ciddi sorunlardan biri olarak eşitsizliğe işaret eden Yıldız: “Ülkeler arası ve ülkeler içi eşitsizlik; hayat pahalılığı, toplumsal kutuplaşma, istemsiz göç, bölgesel çatışmalar ve benzeri riskler yaratan, pek çok sorunun kaynağı olan çok ciddi ekonomik ve sosyal bir sorundur. Kolay bir çözüm de gözükmüyor.”

GELECEK 10 YILA YÖNELİK EN ÖNEMLİ 10 RİSKİN 5’İ ÇEVREYLE İLİŞKİLİ

Yakın ve uzun vadeli risk ortamında çevresel riskler öne çıkmayı sürdürüyor. Gelecek 10 yıla damga vuracağı düşünülen risklerin beşi, “olağanüstü hava olayları, dünya sisteminde kritik değişimler, biyoçeşitlilik kaybı ve ekosistem çöküşü, doğal kaynak kıtlığı ve hava kirliliği” olarak çevreyle ilişkili konulardan oluşuyor. Yıldız’ın konuyla ilgili yorumu şu şekilde:

“GIDA TALEBİNİ KARŞILAMAK İÇİN HER YIL KANADA KADAR ALANA İHTİYAÇ VAR”

“İnsanlığın çevreye verdiği zarar artık geri dönülemez bir noktada. İklim değişikliğini gıda ve su enflasyonu, soluduğumuz kirli hava ve doğal afet olayları ile yaşıyoruz. Biyoçeşitlilik kaybı, çok konuşulmayan fakat bir o kadar da önemli bir konu. İnsanlık dünyadaki canlı türlerinin sadece yüzde 0,01’ini temsil ederken hayvan türlerinin yüzde 83’ünü, bitki türlerinin yüzde 50’sini, böcek türlerinin yüzde 40’ını şimdiden yok etmiş durumda. Biyoçeşitlilik olmadan, böcekler olmadan tarımın olması, gıda sanayinin olması mümkün değil. Diğer taraftan 2050 yılına kadar dünya gıda tüketimi yaklaşık iki kat artacak. Her yıl yaklaşık Kanada büyüklüğünde bir alana ihtiyaç var ki yeni gıda talebini karşılayalım. Bu anlamda, iyimser olmak zor” dedi.

ETİKETLER: , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.