Köpeklerin spesifik olarak sadece ezana ulumadıklarını belirtmek gerekir. Kilise çanlarına, ambulan sirenine ve pek çok yüksek ve düzenli sese …
Köpeklerin spesifik olarak sadece ezana ulumadıklarını belirtmek gerekir. Kilise çanlarına, ambulan sirenine ve pek çok yüksek ve düzenli sese tepki verirler. Çoğu zaman ezan sesine tepki verdiklerini gördüğümüz için böyle bir algı oluşmuştur.
Dinsel bir sese uludukları için, bu duruma halk arasında çeşitli manalar yüklendiği görülüyor. Oysa bilim insanlarının bu konudaki araştırmalarına bakıldığında bu durumun ortaya çıkmasında pek çok doğal nedenin olduğu görülüyor.
Ezanı aşırı gürültülü buluyorlar.
Sabah ezanına daha fazla tepki vermelerinin nedeni de bu. Çünkü ortalık çok sessizken bir anda yükselen ses, köpekleri tedirgin ederek buna karşılık verme ihtiyaçlarını açığa çıkarıyor ve bu da hep bir ağızdan ulumalarına neden oluyor.
Köpekler bizim duyamayacağımız tiz sesleri de duyabilir. Duyu hassasiyetleri bizden çok daha gelişmiş olan bu canlılar, hoparlörlerle desteklenmiş ezan, ambulans, siren seslerinden oldukça rahatsız olabiliyor.
Bir diğer olası sebep ise klasik koşullanma olabilir. Tıpkı Pavlov’un köpeğinde olduğu gibi.
Bu deneydeki köpeğe et verilmeden önce zil sesi çalınıyordu. Her defasında bu durumu yaşayan köpek, zil sesini duyar duymaz şartlanmaya başladığı için ağzından salya akmaya başlıyordu.
Köpekler bu deneyde olduğu gibi, ezan sesini duyduklarında kulaklarının rahatsız olacağını düşünerek hemen ulumaya başlıyor olabilirler. Yani henüz rahatsız olmadan bile öğrendikleri sayesinde koşullanarak otomatik olarak tepki vermektedirler.
Uluma, kurt atalarından kalan bir uyarı sistemidir.
Tehlikede olduklarını hissettiklerinde sürüsünü uyarırlar. Ayrıca düşman sürüye gözdağı verirler. Yüzyıllardır insanlarla yaşadıkları için şehir ve doğanın sentezlenmesinden doğan bir davranış biçimidir.
Kaynaklar: 1, 2