Diyarbakır’da 6-7 Ekim 2014’te yaşanan ve ‘Kobani olayları’ olarak da adlandırılan süreçte kurban eti dağıtırken darbedilip, binadan atılan …
Diyarbakır’da 6-7 Ekim 2014’te yaşanan ve ‘Kobani olayları’ olarak da adlandırılan süreçte kurban eti dağıtırken darbedilip, binadan atılan, silah ve bıçakla katledilen Yasin Börü (16) ile arkadaşları Ahmet Dakak (19), Riyat Güneş (26) ve Hasan Gökguz’un (25) ölümlerinin üzerinden 8 yıl geçti. Bağlar ilçesindeki Yeniköy Mezarlığı’na gelen Hasan Gökguz’un babası Mehmet Gökguz, oğlunun ve arkadaşlarının mezarını ziyaret ederek, dua etti. Gükguz, “Ekim ayı geldiği zaman yaralarımız tazeleniyor. O yüzden ekim ayının gelmesini istemiyoruz” dedi.
Terör örgütü DEAŞ’ın Suriye’deki iç savaş sırasında Kobani’ye saldırması üzerine Ekim 2014’te HDP Genel Merkezi’nin sosyal medya hesabından, HDP Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) ‘acil çağrı’ başlığı altında “Kobani’de durum son derece kritiktir. IŞİD saldırılarını ve AKP iktidarının Kobani’ye ambargo tutumunu protesto etmek üzere halklarımızı sokağa çıkmaya ve sokağa çıkmış olanlara destek vermeye çağırıyoruz” mesajı paylaşıldı. Terör örgütü PKK yöneticileri de benzer açıklamalarda bulunarak, eylem çağrısı yaptı. 6-7 ve 8 Ekim tarihlerinde Diyarbakır başta olmak üzere birçok kentte sokak eylemleri yapıldı. Olaylarda 2 polis şehit oldu, 35 kişi yaşamını yitirdi. Bağlar ilçesinde de ihtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtan Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş, Hasan Gökguz ve Yusuf Er girdikleri binada PKK yandaşlarınca darbedildi. Yusuf Er, yaralı halde kaçarken; Börü, Dakak, Güneş ve Gökguz 3’üncü kattan atıldı. Atıldıktan sonra silahla vurulup bıçaklanan 4 kişi yaşamını yitirdi. Diyarbakır’da toplam 12 kişinin hayatını kaybettiği olaylarda Börü ile arkadaşlarının öldürülmesi ile ilgili bazı görgü tanıkları, cesetlere işkence yapıldığını söyledi.
“DEMİRTAŞ BOŞ YERE CEZAEVİNDEYSE BUNLARIN TOPRAĞIN ALTINDA NE İŞİ VAR”
Bağlar ilçesindeki Yeniköy Mezarlığı’na gelen Hasan Gökguz’un babası Mehmet Gökguz, oğlunun ve arkadaşlarının mezarını ziyaret ederek, dua etti. 2014 yılındaki olaylarda kendisinin de yaralandığını söyleyen Gökguz, “Yaşananların üzerinden 8 sene geçti. Biz ve Allah biliyor ne kadar acı çektiğimizi. 8 sene geçti ama bizim için 8 gün gibidir. Bunun acısı o kadar büyüktür. Oğlum şehit oldu ama vahşice şehit oldular. Bunları azmettirenler ceza yiyene kadar biz rahat olamayız. ‘Selahattin Demirtaş boş yere cezaevindedir’ diyorlar. Eğer o boş yere cezaevindeyse bunların yerin altında ne işi var? Bunların amacı sadece fakirlere ve muhtaçlara kurban eti vermekti. Kimi 16, kimi 18 kimi de 25 yaşındaydı. Bunlar ne yapmıştı. Bunların elinde molotofkokteyli yok, bunların elinde silah yoktu. Peki bunlar ne yapmıştı ki bunları şehit ettiler? Selahattin Demirtaş teröristtir. Ha Kandil ha HDP. Bunlar Kandil’den habersiz bir şey yapmaz. Bunlar ne zaman ceza yerlerse bizim içimiz rahat olur. Bizim içimiz başka türlü olmaz. Biz bu acıyı unutmayacağız” diye konuştu.
“BİZ ÇOCUKLARIMIZIN ŞEHADETİYLE GURUR DUYUYORUZ AMA ACISI DA ÇOK BÜYÜKTÜR VE UNUTULMAZ”
Ekim ayının gelmesini istemediklerini söyleyen Gökguz, şunları söyledi:
“Biz sabah kahvaltı yaparken eşim yine ağladı. Biz ne Kurban Bayramı ne de 6,7,8 Ekim’in gelmesini istemiyoruz. Ekim ayı geldiği zaman yaralarımız tazeleniyor. Sanki çocuklarımız yeni şehit oldu. O kadar ciğerimiz yanıyor ve biz yatamıyoruz. Dün torunum bana ‘Yarın babamın ölüm yıl dönümüdür’ dedi. Onu PKK katletti. Bunlar neden böyle yapıyor? Onlar Kürt ise biz de Kürt’üz. Demirtaş, ‘Analar ağlamasın’ diyor. İşte ağlatıyorsunuz. Biz çocuklarımızın şehadetiyle gurur duyuyoruz ama acısı da çok büyüktür ve unutulmaz.”
Yasin Börü ve arkadaşlarının öldürülmesiyle ilgili görülen davada mahkeme 15 sanığa, ‘çocuğu canavarca hisle kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Suça sürüklenen 3 çocuk sanığa ise aynı suçtan 23’er yıl hapis cezası verildi. 3’ü firari 6 sanığın dosyası ayrılırken, 1 sanık beraat etti.