Afganistan’da “kırmızı altın” şeklinde nitelenen ve önemli ihracat ürünlerinden olan safran, Asya’dan Amerika kıtasına çok geniş coğrafyada talep buluyor.
Afganistan’ın İran sınırında bulunan Herat vilayeti, verimli topraklarında yetişen ve “kırmızı altın” olarak nitelendirilen kaliteli safranıyla biliniyor.
Sonbaharın gelmesiyle çiftçiler, tarlalarında açan safran çiçeklerini toplayıp bunun ticaretini yapan şirketlere satıyor.
Atölyelerde kurutulup kalitesine göre sınıflandırılan safran, Asya’dan Amerika kıtasına pek çok bölgede sofralardaki yerini alıyor.
Safran genel olarak gıda, sıcak ve soğuk içecek, ilaç ve kumaş boyası yapımında kullanılıyor.
Herat’ta safran işi yapan iş insanları ve çalışanlar, Taliban yönetiminden safran ticaretini geliştirmeye özel önem vermesini talep ediyor.
SAFRAN’IN AFGANİSTAN’A GELİŞİ
Afganistan’ın birçok vilayetinde safran ekimi yapılmasına rağmen, Herat vilayeti merkez olarak öne çıkıyor.
Ülkede safran ekimine ilk kez yaklaşık 30 yıl önce Heratlı girişimci Hacı Muhammed Ekber ön ayak oldu. Herat’a safran soğanları getirip eken Ekber, bu alanda sektörün gelişmesini sağladı. Ekber’den ilham alan birçok çiftçi ve iş insanı da safran ticaretine yönelerek şehrin ve ülkenin ekonomisine katkı sundu.
Bu alandaki rolü nedeniyle Afganistan çapında üne kavuşan Ekber, Afganistan’ın Cumhurbaşkanı tarafından “Safran’ın Babası” şeklinde hitap edilmesinin ardından ülke çapında böyle anılmaya başladı.
Hacı Muhammed Ekber, iki yıl önce Herat’ta 83 yaşında hayatını kaybetti.
TOPLAMA VE İŞLEMEDE HASSASİYET GEREKİYOR
Dünyanın en pahalı baharatlarından safran, ekiminden hasadına, ayıklanmasından piyasaya çıkışına kadar yoğun iş gücü gerektiriyor.
İşçiler kasım ayı boyunca her gün tarlaya gidip açan çiçekleri topluyor. Çiçeklerin toplanmasına şafak vakti başlanıyor çünkü gün içinde çiçekler solabiliyor.
Tarladan toplanan çiçekler safran ticareti yapan şirketlere satılıyor. Şirketler de kendi atölyelerinde safran çiçeklerini işlemeye başlıyor.
Her bir çiçekte koyu kırmızı renkte 2-3 tane tepecik bulunuyor ve bunlar çiçekten ayıklanıp kurutuluyor. Daha sonra, işçiler tek tek ellerindeki cımbızlarla tepecikleri kalitesine göre sınıflandırıyor. Elde edilen safranlar ya bu şekilde ya da toz olarak paketlenip satışa hazır hale getiriliyor.
Bir kilogram safran elde edebilmek için çiçeklerde bulunan on binlerce tepeciğin tek tek işçiler tarafından kaliteden geçirilmesi gerekiyor.
AFGANİSTAN EKONOMİSİNE KATKI SUNUYOR
Afganistan’da geçen yıl uyuşturucu madde elde edilen haşhaş ve kenevir gibi bitkilerin ekiminin yasaklanmasının ardından safran, getirdiği yüksek kar nedeniyle ülke çapında yaygınlık kazandı.
Taliban yetkilileri de çiftçilere alternatif ürün sunma amacıyla uluslararası yardım kuruluşlarından safran tohumu talep ediyor. Ancak Afganistan’daki kuraklık ve sulama sistemlerindeki büyük altyapı sorunları, safran ekiminin yaygınlaşmasını engelliyor.
Öte yandan verimli topraklarıyla bilinen Herat vilayetinde ekilen safran, bölgedeki halka istihdam sunuyor. Özellikle kadınlar, gerek tarladan mahsulün toplanması gerekse ürünlerin işlenmesi aşamasında çalışarak aile ekonomisine katkıda bulunuyor.
Herat’taki safran şirketleri ise ürünleri çok büyük oranda ülke dışına satıyor.
TALİBAN SONRASI TİCARETİ ETKİLENMEDİ
Herat Altını Safran Şirketi Başkanı Hacı Necibullah Rahmeti, ürettikleri safranın neredeyse tamamını ülke dışına sattıklarını belirtti.
Dubai, New York ve İstanbul’da ofisleri bulunduğunu ifade eden Rahmeti, ürettikleri safranı ağırlıkla Suudi Arabistan, Türkiye, Endonezya, ABD, Norveç, İsviçre, Hindistan, Almanya ve Kanada’ya sattıklarını anlattı.
Rahmeti, “Afganistan safranının rengi, başka ülkelerin safranının renginden daha koyu, bu nedenle kalitesi de çok yüksek. Bizim 500 dönümlük safran tarlalarımız bulunuyor ve her yıl 250 ila 300 kilogram safran elde ediyoruz.” dedi. 1 gram safranın yaklaşık 1 dolara mal olduğunu aktaran Rahmeti, safranı ülke dışında ise vergi tarifelerindeki farklılıklara göre ortalama 2-3 dolara sattıklarını aktardı.
Rahmeti, İstanbul’da ayrıca fabrikası bulunduğunu ve burada safrandan 28 çeşit ürün elde ederek sattıklarını kaydetti.
1 DÖNÜMDEN 5 KİLOGRAM MAHSUL
Çiftçi Nesime İbrahimi, Herat’ın Şeydai bölgesindeki 9 dönümlük tarlasında yıllardır safran ekiyor.
Yakın zamanda Kadın Safran Üreticileri Sendikası kurulduğunu belirten İbrahimi, böylece kadınların sektöre daha fazla katılım göstermesini hedeflediklerini söyledi.
İbrahimi, mahsulün tarladan alınıp son ürün halinde müşteriye sunulmasına kadar geçen sürecin çok zahmetli olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
“İyice gübrelenen tarladan dönümüne 5 kilograma kadar safran elde ediyoruz. Safran toplamak ve çiçeklerden ayıklamak çok ince bir işçilik gerektiriyor. Bu nedenle bu ince işçiliği kadınlar çok daha iyi beceriyor. Bu da kadınların kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlıyor. Şu an Herat’ta safran işini yapanların çoğu da kadın.”