CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Beylikdüzü’nde bulunan Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin ( Sadat ) önüne gelerek …
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Beylikdüzü’nde bulunan Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin ( Sadat ) önüne gelerek açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu açıklamalarında, “Türkiye asla paramiliter kuruluşlara, kurumlara teslim edilmeyecektir. Şu anda önünde bulunduğumuz SADAT bir paramiliter kuruluştur. Seçimin güvenliği sarsılırsa sorumlusu burasıdır. Buraya geldik kendilerinden bilgi almak istedik ama korkularından yuvalarına sığındılar. Dikkatini çekmek isterim kamuoyunun, gayri nizami harp eğitimi var. Yani, sabotaj, baskın, pusu kurma, tahrip, suikast ve tedhiş. Arapça ‘terör’ ‘tedhiş’ olarak tanımlanıyor, Türkçesi de ‘terör’. Burası aynı zamanda terörist yetiştiren de bir kuruluş. Dolayısıyla eğer bugün Türkiye’de milyonlarca insan varsa ve Suriye’den gelmişlerse bunların buraya gelişlerinde en büyük rolü oynayan da SADAT’tır. Erdoğan’a sormak isterim, sen bu kuruluşu niçin danışman yaptın ve hangi gerekçeyle çalıştın?” dedi.
SADAT’TAN KILIÇDAROĞLU’NUN İDDİALARINA YANIT
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun şirketle ilgili iddialarına ilişkin SADAT Genel Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenlendi. Basın toplantısına, Yönetim Kurulu Başkanı Melih Tanrıverdi, Yönetim Kurulu üyeleri Haluk Yıldırım ve Ersan Ergür’ün yanı sıra şirket avukatı Enes Malik Saran katıldı.
“TÜR SİYASİ TARİHİNDE KARA LEKE”
Toplantıda basın açıklamasını okuyan avukat Saran, ”ticari şirket olan müvekkilinin bir siyasi parti lideri ve milletvekilleri tarafından basılmasının, Türk siyasi tarihine kara leke olarak geçtiğini” söyledi.
Saran, kamuoyundaki iddialarla ilgili şirketin birçok kişi ve kuruma yönelik hukuki girişimlerde bulunduğunu belirterek, ”Bu saldırılar, müvekkilimize açılan derdest dava ve soruşturmaları etkilemeyi amaçlamakta ve aynı zamanda müvekkil şirketi saldırıların hedefi haline getirmektedir. Bir ana muhalefet liderinin yargı üzerinde kamuoyu baskısı oluşturmayı hedefleyen bir saldırıyı gerçekleştirmesi hazin bir durumdur.” ifadelerini kullandı.
“TAZMİNAT DAVA AÇILACAK”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu tarafından müvekkil şirkete karşı açılmış tek bir dava bulunmadığını vurgulayan Saran, “CHP tarafından, genel başkanlarının iddialarını destekler herhangi bir delil kamuoyu ile paylaşılamamıştır. Madem ki CHP Genel Başkanı’nın böyle bir iddiası vardır, o halde bu iddiasını ispat yükü sırtına yüklenmiştir.” dedi.
Saran, SADAT’ın bir iş yeri ve bir çalışma ofisi olduğunu belirterek, “Dolayısıyla bu saldırı TCK madde 116/2 kapsamında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturmaktadır. Ayrıca müvekkil şirket iş yeri önünde yapılan basın açıklaması TCK madde 216 kapsamında suç teşkil etmektedir. Tüm bu hukuka aykırı eylemler sebebiyle tarafımızca Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacak ve hukuk mahkemelerinde tazminat davası açılacaktır.” diye konuştu.
“PEK ÇOK MAKSATLI İFTİRAYLA KARŞI KARŞIYA KALDIK”
Yönetim Kurulu Başkanı Melih Tanrıverdi ise SADAT’ın, Türk Ticaret Kanunu’na tabi olarak faaliyetini sürdüren ticari bir şirket olduğunu kaydetti.
Tanrıverdi, SADAT’ın kurulduğu tarihten bu yana pek çok maksatlı iftirayla karşı karşıya kaldığını söyleyerek, “SADAT, ne bir paramiliter ordudur ne de milis gücü yetiştirir. SADAT’ın çatışma bölgelerinde herhangi bir faaliyeti de bulunmamaktadır. SADAT’ın Suriye iç savaşıyla ya da Suriye’den Türkiye’ye iltica eden sığınmacılarla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.” dedi.
“SEÇİM GÜVENLİĞİNE GÖLGE DÜŞÜRME GAYRETİ”
SADAT’ın yaklaşan genel seçimlerle ilişkilendirilmesinin, seçim güvenliğine gölge düşürme gayretinden ibaret olduğunu belirten Tanrıverdi, şöyle konuştu:
“Ana muhalefet partisi genel başkanlığı koltuğunda oturan bir şahıs, bir ticari şirketi kamuoyu nezdinde hedef göstermiş ve terörle yaftalamıştır. Bu açıkça ortaya koymaktadır ki ana muhalefet lideri, en temel evrensel hukuk ilkelerinden nasibini almamıştır. Şirket ve yöneticileri, ana muhalefet lideri tarafından saldırıların hedefi haline getirilmiştir.”
Tanrıverdi, hiçbir Türk vatandaşının evi veya iş yerinin ana muhalefet partisi liderinin taşkınlık yaparak zorla girebileceği yerler olmadığını söyleyerek, “Şirketimize gerçekleştirilen saldırılara karşı bugüne dek avukatlarımız tarafından hukuki süreç kararlılıkla yürütülmekte ve bundan sonra da kararlılıkla yürütülecektir.” diye konuştu.