Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ın İstanbul Ümraniye’de iftar sofrasına konuk olduğu Kılıçaslan Ailesi büyük bir mutluluk yaşadı …
Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ın İstanbul Ümraniye’de iftar sofrasına konuk olduğu Kılıçaslan Ailesi büyük bir mutluluk yaşadı.
Sabah’ta yer alan habere göre; Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ın önceki akşam İstanbul Ümraniye’de iftar sofrasına konuk olduğu beş kişilik Kılıçaslan Ailesi büyük bir mutluluk ve heyecan yaşadı.
Neslihan-Ersin Kılıçaslan çiftinin kızları Serra, Kübra ve Yüsra ile sohbet eden, hediyeler veren Başkan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan aile ile kurdukları sıcak ilişki ile sosyal medyada gündem oldu.
Emine Erdoğan, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda Kılıçaslan ailesine teşekkürlerini dile getirerek, “Bugün İstanbul’da Kılıçarslan ailesinin iftar sofrasına konuk olduk. Evin güzel kızları Serra, Kübra ve Yüsra ile sohbet ettik. Okul başarıları takdire şayan. İçten misafirperverlikleri için teşekkür ediyorum. Ramazan bereketi, sofralarından eksik olmasın…” ifadelerini kullandı.
“AİLE BÜYÜKLERİMİZ GELMİŞ GİBİYDİ”
İftar yemeğinin ardından SABAH’a duygularını ve yaşananları anlatan özel bir gemicilik firmasında görevli Ersin Kılıçaslan çocukların Başkan Erdoğan’a neden samimiyetle ‘Tayyip Dede’ dediğini bir kez daha anladığı belirterek sözlerine şöyle devam etti:
“Alelade bir bürokratik yemek değildi. Aramızda hiçbir uzaklık yoktu. Sanki aile büyüklerimiz, akrabalarımız gelmiş gibiydi. Sanki aileden biri gibi davranıyorlar. Kızlarım ilk başta çok çekingen davrandı. Cumhurbaşkanımız ve eşinin içten davranışları onları rahatlattı. Kızlarımın okul hayatlarını, başarılarını konuştular. Cumhurbaşkanımız rahmetli babamın da bir İETT çalışanı olduğunu öğrenince bize oradan ayrılış hikâyesini ve yaşadıklarını anlattı. Sohbetleri çok keyifliydi. Babaannemin onu çok sevdiğini öğrenince onun da yanına gittiler. Babaannem onlara kendi yaptığı el yapımı vişne suyunu hediye etti. Bizim evden ayrılırken mahalledeki çocuklar babalarının omuzlarında ‘Tayyip Dede’ diye bağırıyorlardı. Tek tek tüm çocuklarla sıcaklıkla konuştu, onlara hediyeler verdi. Çocukların ona neden ‘Tayyip Dede’ dediğini bir kez daha anladım.”