Demirören Grubu’nun kredi borçlarına karşılık Ziraat Bankası’na geçen Kemer Country’nin golf sahalarına 91 konut inşası için gerçekleştirilecek …
Demirören Grubu’nun kredi borçlarına karşılık Ziraat Bankası’na geçen Kemer Country’nin golf sahalarına 91 konut inşası için gerçekleştirilecek çalışmalar engellerle karşılaşıyor. Emlak Konut‘un ihale ettiği proje kapsamında bölgede inşası yapılacak villaların “doğaya hasar vereceğini” iddia eden bölge sakinleri, inşaat ekipmanlarını durdurmaya çalışıyor. Eylemcilere desteğe giden CHP’nin, eylemcilerden “mahalleli” diye bahsetmesi ise manidar karşılanıyor.
“Yeşili devletten korumaya çalışıyoruz“, “Talan ve işgal polis eliyle yapılıyor” şeklinde söylemlere yer verilen eylemlerde, kamuya ait bir arazideki tasarruf üzerinden adeta yaygara koparılmaya çalışılıyor.
‘CEMİYET’ OLDU ‘MAHALLELİ’
İstanbul’un Eyüpsultan ilçesinin Göktürk bölgesinde yer alan konut ve sosyal tesis noktası Kemer Country’deki ultralüks villalarda neredeyse hep, milyarlık servetlere sahip simalar ikamet ediyor. Oyuncu Kıvanç Tatlıtuğ, Doğa Rutkay, şarkıcı Funda Arar, işadamı Sadettin Saran, Hakan Baş,manken Rachel Araz Kiresepi, gazeteci Fatih Altaylı, girişimci Beyhan Benardete gibi isimler Kemer Country’nin mukimlerinden sadece birkaçı.
Muhafazakar dokusu ile bilinen Eyüpsultan ilçesinde, CHP’nin oy deposu olarak görülen Göktürk bölgesindeki “istemezük” eylemleriyle ilgili son olarak eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, “Ayağı toprağa değip insanı, doğayı hissedemeyenler doların yeşili üzerinde hesap yapınca ortada bu oluyor!” diyerek iktidara tepki gösterdi.
BURJUVANIN SÖZCÜLERİ
Ormanlık bölgede ağaçlar kesilerek oluşturulan Kemerköy’deki Kemer Country‘nin yaklaşık 4 bin kişilik “seçkin zümre”ye ait nüfusa sahip olması, medyanın da gündeminde. Konuyu bugün köşesine taşıyan Yeni Akit gazetesi yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu, “burjuvanın sözcüleri” diye yüklendiği malum cenahın sermayedarların sözcülüğünü yaptıklarını ifade etti. “Mahalleli dediklerinizin villaları yapılırken, onlar haydut değil. Devlet, kendisine ait yere bir şey yapmak isteyince, ‘haydut’, öyle mi?” sorusunu yönelten Karahasanoğlu, eylemlerin odağındaki derin çelişkiyi gözler önüne serdi.
Bölgeye ilişkin izlenimlerine de yer verdiği yazısında Ali İhsan Karahasanoğlu’nun makalesi şöyle: