İstanbul’da yaşayan 3 çocuk babası Muzaffer Kayasan (56), 3 yıl önce lösemi nedeniyle kemik iliği nakli oldu. Tedavisi nedeniyle sürekli …
İstanbul’da yaşayan 3 çocuk babası Muzaffer Kayasan (56), 3 yıl önce lösemi nedeniyle kemik iliği nakli oldu. Tedavisi nedeniyle sürekli bağışıklık baskılayıcı ilaçlar kullanmak zorunda kalan Kayasan, 19 Kasım 2020’de koronavirüse yakalandı.
Hastalığı atlatmasına karşın, 470 gün boyunca yaptırdığı 85 PCR testi de pozitif çıktı. En uzun süre pozitif çıkan ve karantinada kalan hasta olarak tarihe geçen Kayasan’ı, dünyanın çeşitli ülkelerinden bilim adamları Kayasan’ı telefonla arayarak çevirmen aracılığıyla bilgi aldı.
Geçen 4 Nisan’da yaptırdığı 86’ıncı testte negatife dönen Kayasan, ilk iş olarak torunları Gökay Emin ve Defne’ye sarılarak hasret giderdi.
GÜNDE 23 İLAÇ ALIYOR
Koronavirüsle geçen 16 ayın ardından, 3 aydır normal hayatını sürdüren Muzaffer Kayasan SABAH’a konuştu: “KOVİD, vücuduma çok zarar vermiş. Karaciğer yetmezliği başladı. Böbreklere de sınırdayım. Akciğerlerde buruşma meydana geldi. Fazla efor sarf edince sanki nefes darlığı yapıyor. Perhiz yapmayınca bulantı kusma oluyor. Bu nedenle karaciğer, böbrek ve akciğer için günde 23 ilaç kullanıyorum. Bağışıklık sistemim çok düşük olduğu için çok çabuk hasta oluyorum. Buna da şükür. Koronavirüs olmadığım için çocuklarıma, torunlarıma sarılıyorum. Eşimin yanına gidebiliyorum. Maske kullanmıyorum. Memleketim Adapazarı’nın Kocaali Köyü’nde vakit geçiriyorum. Burada temiz hava, doğa ve deniz var. Bana çok iyi geliyor. Sosyal hayatı özlemişim. Ama tanıdıklarımla çok yakın mesafeden görüşmüyorum. Eşim, çocuklarım, torunlarım çok mutlu.
İNSANLAR İYİ BESLENSİN
İnsanlar ne kadar iyi beslenirse, koronavirüse o kadar uzak olurlar. Ben de iyi beslenmeye çalışıyorum. Koronovirüse yakalananlar iyotlu deniz havası alsınlar. Deniz kenarına gidip 2-3 saat kalıyorum. Mikrop kaparım diye denize giremiyorum, sadece ayaklarımı sokuyorum.
Allah devletimizden razı olsun. Emekli maaşımı alıyorum. İlaçlarımı devletim karşılıyor. Yeni nesil bilmez ama bizim ömrümüz SSK kuyruklarında geçti. Bir gün boyunca bekleyip de ilaç alamadığım günler oldu. İlaç almak için ayrı, muayene olmak için ayrı kuyrukta saatlerce beklerdik. Sağlık sistemimiz dünyada bir numara. Eğer güzel bir sağlık sistemimiz ve doktorlarımızın özverisi olmasaydı ben çoktan ölmüştüm. Allah onlardan razı olsun. Minnettarız. Sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.