enflasyonemeklilikötvdövizakpartichpmhp
DOLAR
32,6718
EURO
35,2162
ALTIN
2.444,99
BIST
10.522,17
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
32°C
İstanbul
32°C
Açık
Salı Parçalı Bulutlu
31°C
Çarşamba Az Bulutlu
29°C
Perşembe Az Bulutlu
28°C
Cuma Az Bulutlu
29°C

Kapalı kalp ameliyatı hasta için daha konforlu

Minimal İnvaziv Kalp Cerrahı Prof. Dr. A. Kadir Ercan, açık ve kapalı kalp ameliyatlarının nasıl yapıldığını ve avantajlarını Herkes Duysun mikrofonuna anlattı.

Kapalı kalp ameliyatı hasta için daha konforlu
17.08.2023
0
A+
A-

Esmanur GÜLBAHAR – Herkes Duysun / BURSA (İGFA) – Prof. Dr. A. Kadir Ercan, birçok hekimin, göğüs kafesini açmadan küçük kesiyle yapılan kapalı kalp ameliyatına yönelmeye başladığına ve minimal invaziv ameliyatların daha konforlu olduğuna dikkat çekti.

Yaklaşık 20 yıldır kalp ve damar cerrahisi uzmanı olarak mesleği icra ettiğini belirten Prof. Dr. Ercan, “Son yıllarda özellikle kendi alanımızda biraz daha ön plana çıkan küçük kesiyle, minimal invaziv teknikle halk arasında kapalı yöntem olarak adlandırılan, kalp ve damar ameliyatlarına odaklanıp genellikle bu alanda çalışıyorum. Kalp ameliyatları, yaklaşık 50-60 yıldan beri yaygın olarak göğüs veya iman tahtası olarak adlandırılan tam ortadan büyük bir kesi açılarak başarıyla yapılan bir ameliyat giriş tekniğidir fakat son yıllarda özellikle birden fazla damara, meme altından açılan küçük bir kesiyle göğüs kafesini tamamen açmadan bu işlemi yapabilmekteyiz. Birçok kalp ve damar cerrahı da bu tekniğe yönelmekte çünkü hasta için büyük bir konfor sağlar ve bu yöntemde hastanın iyileşme süresi daha kısadır. Yoğun bakım ve hastaneye yatış süreleri ile de kıyaslandığında küçük kesiyle yapılan ameliyatlarda hastanın lehine sonuçlar elde edilmekte. Biz de çalıştığımız merkezde küçük kesiyle kalp cerrahisine uygun olan hastalara, meme altından ya da kemik arasından ihtiyacı olan Bypass’ı yaparak daha kısa sürede günlük yaşama dönüşünü sağlayarak bu şekilde kalp cerrahisi pratiğini minimal invaziv diye adlandırdığımız kısma doğru yönlendirdik. Damar cerrahisi zaten uzun yıllardır kapalı yöntemlerle başarıyla yapılmakta, biz de çalıştığımız kurumda aynı şekilde hem açık kalp cerrahisini hem de damar ameliyatlarını bu şekilde yaparak pratiğe devam ediyoruz” diye konuştu.

“MİNİMAL İNVAZİV KALBİ DURDURMADAN (ÇALIŞAN KALPTE) YAPILABİLMEKTEDİR”

Kalp cerrahisinin uzun yıllar boyunca klasik, büyük kesilerle başarıyla uygulandığını ve uygulanmaya devam ettiğini hatırlatan Ercan, son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar ve teknolojik gelişmelerin de katkısıyla (küçük kesiden görüş mesafesini artıran ve cerrahi yapmayı kolaylaştıran cerrahi aletlerin gelişimi) büyük kesilerle yapılan ameliyatlar artık yerini giderek daha küçük kesilerle yapılan hatta hiç kesi olmadan yapılan ameliyatlara bıraktığını söyledi.

Göğüs kemiğinin (iman tahtası) kesilmesine ihtiyaç duyulmadan uygulanan minimal invaziv kalp ameliyatlarının hastalar için oldukça avantajlı uygulamalar olduğunu vurgulayan Ercan, “Klasik büyük kesi ile yapılan ameliyatlarla kıyaslandığında göğüs kemiğinin üzerinde ya da alt bölgesinde, koltuk veya meme altından açılan küçük kesiler kozmetik avantaj sağlamaktadır. Aynı zamanda büyük kesilerde oluşabilecek büyük skar dokusu (yara iyileşirken kalan iz) riski azaltılmış olur. Kozmetik avantajların yanı sıra iyileşme süreci oldukça hızlı ve konforludur. Ameliyat sonrası hasta yardım almadan, rahatça tek başına yataktan kalkabilir, kendisi yatabilir ve rahatça öksürebilir. Yaşlı, kemik erimesi olan ve obez hastalarda korkulan göğüs kemiğinin açılma riski, kemik kesilmediği için bu teknikte yoktur. Minimal invaziv kalp ameliyatlarında enfeksiyon riski düşüktür. Hasta bu uygulamadan kısa bir süre sonra ayağa kalkabilmektedir ve daha az ağrı yaşamaktadır. Göğüs kemiği önden açılan hastalar gibi uzun süre sırtüstü yatmak zorunda kalmazlar. Açık kalp ameliyatlarından sonra yaygın olan kan ihtiyacı, doku zedelenmesi minimal düzeyde kaldığı için bu tür ameliyatlarda daha azdır. Küçük kesi ile kalp ameliyatları sonrasında yoğun bakımda ve hastanede kalma süresi daha kısa sürmektedir. Bu uygulama sonrasında genellikle 3 ila 4 gün hastanede yatılması yeterli olmaktadır. Minimal invaziv kalp ameliyatları sonrasında hastaların günlük işlerine tekrar dönebilme, araç kullanabilme ve cinsel yaşamlarını sürdürebilme olanakları bulunmaktadır. Ameliyattan sonra hastalar günlük hayata daha kolay ve hızlı dönebilirler.” diye konuştu.

ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.