Japonya’daki Fukuşima Nükleer Santrali’nde 2011’de yaşanan kaza, dünya tarihinin en büyük nükleer felaketlerinden biriydi. Santraldaki radyasyon …
Japonya’daki Fukuşima Nükleer Santrali’nde 2011’de yaşanan kaza, dünya tarihinin en büyük nükleer felaketlerinden biriydi. Santraldaki radyasyon sızıntısı nedeniyle kanser olduklarını öne süren 6 Japon, santrali işleten şirkete dava açıyor. Bu kanser vakaları nedeniyle TEPCO’ya açılan ilk dava olacak.
Japonya’da 6 kişi, 2011’de büyük bir nükleer felaketin yaşandığı Fukuşima santralinin sahibi olan şirkete dava açıyor.
11 Mart 2011’de Japonya’yı vuran deprem ve tsunami Fukuşima Nükleer Santrali’nin hasar görmesine ve büyük bir radyasyon sızıntısına yol açmıştı. Santral çevresindeki birçok yerleşim yeri boşaltılmıştı ve yasak bölge ilan edilen bu yerleşimler bugün de boş durumda.
Tsunamide 18 binden fazla kişi ölürken nükleer felaket sonucu ölen ya da ciddi biçimde hastalanan kişiler olduğuna dair bugüne dek somut bir delil ortaya çıkmadı. Birleşmiş Milletler’den bilim insanlarının geçen sene açıkladığı rapora göre, Fukuşima halkında kazayla doğrudan bağlantılı ciddi bir sağlık sorununa rastlanmadı.
Ancak yerel yönetimin yürüttüğü bir araştırmaya göre, o dönem Fukuşima bölgesinde yaşayan kişiler arasında 266 kanser vakası tespit edildi.
73 MİLYON TL İSTİYORLAR
Kaza sırasında çocuk yaşta olan 6 Japon, tiroid kanserine yakalanmalarından Fukuşima’daki felaketin sorumlu olduğunu belirterek santrali işleten TEPCO şirketine dava açacaklarını açıkladı. Davacılar şirketten 73 milyon TL tazminat talep edecek.
Bugün yaşları 17-27 yaş arasında değişen 6 davacı, tiroidlerinin tamamını ya da bir bölümünü ameliyatla aldırdı, bir tanesinde de kanser ciğerlere yayıldı.
Bu, Fukuşima’da yaşayanlarda görülen kanser vakaları nedeniyle TEPCO’ya açtığı ilk dava olacak. Basın toplantısı düzenleyen davacıların avukatları, Fukuşima’daki felaketin ciddi bir sağlık sorununa yol açmadığını açıklayan Japonya hükümetini de eleştirdi.
Avukatlardan Hiroyuki Kawai, “Kanser vakalarının kazadan kaynaklanmadığını inanmamız yönünde güçlü br toplumsal baskı var, bu nedenle 6 kişinin dava açması büyük bir cesaret örneği” dedi