Dünyanın en çok tanınan seri katillerinden biri olarak hafızalara kazınan Jeffrey Dahmer’in hayatı 21 Eylül’de Netflix’te izleyenlerle buluştu …
Dünyanın en çok tanınan seri katillerinden biri olarak hafızalara kazınan Jeffrey Dahmer’in hayatı 21 Eylül’de Netflix’te izleyenlerle buluştu. Herkesten büyük tepki toplayan “Canavar: Jeffrey Dahmer’in Hikayesi” adlı yapımda Dahmer’i oynayan Evan Peters, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
1978 ve 1991 yılları arasında 17 genç erkeği vahşice parçalayıp öldüren ve yamyamlık suçları işleyen dünyanın en çok tanınan seri katili Jeffrey Dahmer‘in hayatı geçtiğimiz haftalarda dijital içerik platformu Netflix’te yayınlandı. “Canavar: Jeffrey Dahmer’in Hikayesi” adlı yapım, tüm dünyada büyük bir tepkiyle karşılanırken kurbanların aileleri de projenin sorumlularına ateş püskürdü.
Çocukların psikolojilerini olumsuz anlamda etkileyen ve kurbanların ailelerinin özel haklarını ihlal eden yapım büyük tepkiyle karşılanırken Dahmer’in hayatını oynayan Amerikalı aktör Evan Peters, konu hakkında Hürriyet Gazetesine konuştu.
“ONUN ZİHNİNE GİRMEK İSTEDİM”
Senaryoyu kabul edip etmeme konusunda kararsızlık yaşadığını itiraf eden Peters, şöyle konuştu:
“Senaryo harikaydı ve dürüst olmak gerekirse ilk başta çok korkmuştum. Gerçekten yapsam mı yapmasam mı diye çok fazla düşündüm. İnanılmaz derecede karanlık, inanılmaz bir meydan okuma olacağını biliyordum. Sonrasında Dateline Stone Phillips röportajını izlememi tavsiye ettiler. O röportajda nasıl konuştuğunu izledim. Bundan büyülendim ve insan davranışının bu aşırı tarafının psikolojisine dalmak istedim. Yaptığı şeyi neden yaptığını anlamaya çalışmak için elimden geldiğince çok kitap, psikoloji raporları, itiraflar, zaman çizelgeleri okudum. Dört ay hazırlık, altı ay çekim yaptık. Çok düz bir sırtı var. Yürürken kollarını hareket ettirmiyor, ben de bunun nasıl bir his olduğunu görmek için kollarıma ağırlık koydum. Karakterin asansörlü ayakkabılarını, kot pantolonunu, gözlüklerini giydim. Sigaram sürekli elimdeydi. Tüm bu dışsal şeylerin çekim yaparken ikinci doğamız olmasını istedim. Pek çok görüntü izledim ve sesini alçaltmak için bir lehçe koçuyla da çalıştım. Konuşma şekli çok belirgindi ve bir lehçesi vardı. Konuşma kalıplarını öğrenme umuduyla bunu her gün dinledim. Bunu yapmamın sebebi aslında onun zihnine girmek içindi”
“BU PROJE BANA ÇOK FAZLA KARANLIK VE OLUMSUZLUK GETİRDİ”
Proje bitine kadar olumlu şeyler yapmaya özen gösterdiğinin altını çizen Peters, “Bu rolü canlandırırken kendimi baştan sona verdim. Bu bana çok fazla karanlık ve olumsuzluk getirdi. Ama nihai hedefi görmek, projenin biteceğini bilmek, yavaş yavaş ilerlemek bence yardımcı oldu. Eve gittiğimde, neşeli şeyler yapıyordum. Set bitince “Komedi ve aşk filmleri izlemenin zamanı. St. Louis’e dön ve aileni ve arkadaşlarını gör” diye kendime hatırlatmalar yapıyordum. Bütün bunlar gerçekten ayakta kalmama yardımcı oldu” diyerek sözlerini tamamladı.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK VİDEO:
Metin Şentürk canavar avına çıktı!