Kanal7 Medya Grubu Yönetim Danışmanı Muzaffer Şafak, her geçen gün yayınlaşan internet kullanımının telefon ve radyo yayıncılığına etkilerine …
Kanal7 Medya Grubu Yönetim Danışmanı Muzaffer Şafak, her geçen gün yayınlaşan internet kullanımının telefon ve radyo yayıncılığına etkilerine ilişkin önemli tespitlerin yer aldığı bir yazı kaleme aldı.
İşte Şafak’ın o yazısı;
Her ne kadar görmezden de gelsekte internetin her geçen gün klasik Televizyon ve Radyo yayınları üzerindeki etkileri artarak devam etmektedir. Ayni şekilde yazılı basın üzerinde de benzeri etkileri olmaktadır. Gazete tirajlarının düşmesi bunun en iyi göstergesidir. Bu etki yazılı basın gibi Televizyon ve Radyo üzerinde de klasik izleme ve dinlemenin azalması gösterilebilir. Elbette izleyici kolay ve kaliteli olanı talep etmektedir.
Kısaca, izleyici ve dinleyici sosyal medya ve internetin sunduğu imkanlarla katılımcılığın vermiş olduğu varsayılma, değer görme gibi nedeniyle internet mecralarına yönelmektedir. Bu trend gerçekten her gün artarak sürmektedir.
2000 yıllarından başlayarak bireylerin ve toplumların haber alma ihtiyaçları gazete ve dergilerle günlük olarak takip edilebilirken gün içinde olan veya gelişen haberleri ancak ertesi günü öğrenebilirken günümüzde ise anında öğrenebilmektedir. Bunun için ertesi gün çıkacak gazeteyi yada ‘ajansı ‘ beklemek gerekmiyor. 7/24 her haber yada gelişme canlı olarak küçük yada büyük ölçekli ekranlardan anında takip edebiliyor. İzleyici Kazaları ,savaşları, her türlü aksiyonu anında canlı olarak izleyebiliyor artık gazeteye dergiye ve ajans’a ihtiyaç duymuyor.
İnternetin yaygınlaşması hızının artması ve ekonomik hale gelmesiyle tüm iletişimin internete evrildiğini görüyoruz. Artık insanlar bağlantısız kalmak istemiyor. İlk fırsatta bir ağda yer almak istiyor. Bu olmadığında bir boşlukta yada kaybolmuşlukta olduğunu hissetmesi hayli paranoyak bir hal almaya başladı. Bunun sürdürülmesi ve artması bir süre sonra ruhsal sorunlara yol açabileceğini tahmin edebiliyoruz. Otobüs,Tren, Uçak vapur metro vs aklınıza gelebilecek türlü ulaşım araçlarında insanlar bağlantı halinde, başları eğik sürekli okuyor bakıyor izliyor ? Bu bağımlılığın ve bağlantılı olmanın faydasını ! bireyler artık sorgulamalıdır.
Bu bağlantılı olma çılgınlığı artık kontrol edilemez hale mi geldi? Çoban dağdaki koyunlarını drone ile takip ediyor, yetmiyor canlı yayınlıyor. Çarşı pazardan canlı yayınlar, hareket eden her şeyi çeken kayıt eden yayınlayan insanlar, ‘Tık’ alma uğruna her şeyi etik kuraları bile hiçe sayarak yayınlayan insanlar, mahremiyet ve özel hayat kavramların eridiği bir topluma doğru dolu dizgin gidiyoruz.
İnternet’in güçlü olarak toplumda yer alması ve etkinleşmesi sonucunda tüm iletişim mecralarında da değişiklik kaçınılmaz hale geldi. Bundan en çok etkilenen özellikle genç kuşakların tercih ettiği Televizyon -Radyo izleme ve dinleme tercihleri oluyor.
İzleyici özellikle haber programlarındaki yorum ve konuşmalara pek değer vermiyor, hatta ağdalı, iddialı ,tansiyonu yüksek tartışmalar ilgisini çekmiyor, mümkünse bu tür programlardan uzaklaşıyor. Ülkemizdeki çok sayıdaki haber kanalında ise hala eski alışkanlıklar ne yazık sürdürülmektedir. İzleyicinin bu tarzı ve talebi hala devem ettirdiği düşünülebilir. Ancak, genç kuşaklarla birlikte bu talebin yakın gelecekte değişeceğini söyleyebiliriz.
Aslında ’Paylaşım‘ anahtar bir sözcük, toplumlarda yönetimlerde ve sistemlerde paylaşım bireyler arasında da vaz geçilemez hale geliyor. Bu alanlardaki paylaşım hayatın sürdürülebilir olmasının başlıca şartıysa ayni davranış yada iletim şeklinin de paylaşımlı olması özellikle yayıncılık açısından da gerekli hale geleceğini şimdiden söylemeliyiz. Özellikle Televizyon izleyicisi ekran karşısında programları sadece izliyor, katılamıyor ve paylaşamıyor. Halbuki sosyal medyada her materyali görüyor üzerine yorum yapıyor ve paylaşabiliyor. Bu iletişim türü elbette onun için diğer konvansiyonel iletimden daha kıymetli hale geliyor. Bir süre sonra klasik yayınlara olan ilgisi ise hayli azalıyor. İnternet üzerinden yaptığı iletişim tarzını bulamayan izleyici, artık klasik yayınları izlemeyi tercih etmiyor. Yapılan araştırmalar özellikle genç kuşakların bu yönde tercihlerini kullandıklarını öğreniyoruz.
Marjinal bir fikir olmakla birlikte, sanıyoruz yakın gelecekte internetin de teknik olarak imkan tanımasıyla paylaşımlı yayıncılığa ilave olarak (klasik yayıncılık dışında ) portalın yada yayıncının elde ettiği reklam yada benzer gelirlere izleyici yada takip edicilerin pay alması yada pay talep etmesine de şaşırmamamız gerekecek. Aslında kazan kazan formülü burada da iş görebilecektir.
İzleme, internetle birlikte böylesine çeşitlenmiş ve arz gücü artmışken, Radyo dinlenmesinin git gide azaldığını söyleyebiliriz. Vericilerle iletilen radyo yayınlarının ülke coğrafyasına kesintisiz ulaştırılması teknik olarak zor olması nedeniyle dinleyici internet radyo yayınlarına yönelmektedir. Radyo yayıncıları bir süredir internet üzerinden yaptıkları yayınlarda az da olsa interaktif katılımı sağlamaya başlaması ilginin artmasına neden olmuştur.
Kısaca Televizyon ve Radyo izleyicisi eskiden olduğu gibi uzun süreli izlemek ve dinlemek yerine daha kısa özet ,rafine fazla yorum içermeyen haberlere ve radyo programlarına yöneliyor. Ancak izleme verilerine baktığımızda eski kuşaklar alışkanlıklarını bir süre daha devam ettireceği anlaşılıyor.