Dünyanın dört bir yanında yapılan araştırmalar sonucu keşfedilen fosiller, gezegenimizde yaşayan ve daha önce yaşamış olan organizmaların geçmişi …
Dünyanın dört bir yanında yapılan araştırmalar sonucu keşfedilen fosiller, gezegenimizde yaşayan ve daha önce yaşamış olan organizmaların geçmişi hakkında önemli bilgileri bilim dünyasına kazandırırıyor.
Şimdi de Çin Bilimler Akademisi’nin Omurgalı Paleontolojisi ve Paleontropolojisi Ensitüsü’nde (IVPP) yer alan bilim insanları, Frontiers and Evolution isimlii dergide mayıs ayında yayımlanan bir araştırma ile milyonlarca yıllık fosillerin yardımıyla insanlar ile ilgili uzun süredir çözülemeyen bir gizem hakkında ipuçları buldu.
İnsan orta kulağının balık solungaçlarından evrimleştiği görüldü
İnsan orta kulağı, üç küçük titreşen kemiği barındırır ve ses titreşimlerini iç kulağa taşımada büyük bir rol oynayarak duymamızı sağlayan sinir uyarıları haline gelir. Embriyonik ve fosil bulgular, insan orta kulağının balıkların solumasını sağlayan açıklıklardan evrimleştiğini daha önce ortaya koymuştu. Ancak, omurgalılardaki bu solungaçların kökeni uzun süredir çözülemeyen bir gizemdi.
20.yüzyıldaki bazı araştırmacılar, erken omurgalıların tam bir spiral solungaca sahip olması gerektiğine inanarak, türlerin çene ve dilleri arasında bu solunum açıklıklarını aradılar. Ancak bir asırdan fazla süren bu araştırmalarda, herhangi bir fosilde bu duruma rastlanmadı. Şimdi yayımlanan araştırmada ise bilim insanları bu gizem hakkında ipuçlarına ulaştı.
Araştırmanın yazarlarından Prof. GAI Zhikun’a göre, enstitüden araştırmacılar son 20 yılda 438 milyon yıllık bir Shuyu beyin kabuğu fosili ve 419 milyon yıllık galeaspid fosili solungaç filamentleri korunmuş hâlde Çin’in farklı bölgelerinde buldu. GAI Zhikun bunlarla ilgili açıklamalarında, “Bu fosiller, omurgalılardaki solunum açıklığının balık solungaçlarına dayandığı hakkında ilk anatomik ve fosil kanıtı sağladı” ifadelerini kullandı.
Solunum açıklıkları, işitmek için kullanılan bir kanala dönüştü
Dişlerimizde, çenemizde ve orta kulaklarımızda balık izlerine rastlanabildiğini belirten ve Shuyu beyin fosilini sanal olarak yeniden yapılandıran araştırmacılar, bu türün kafa anatomisinin neredeyse tüm detaylarını, beş beyin bölümünü, duyu organlarını ortaya çıkararak önemli bilgiler sağlayarak “Paleontologların asıl amacı, insan evrimindeki eksik halkaları ortaya çıkarmaktır” ifadelerini kullandı.
‘Spiracle’ ismi verilen solunum açıklıkları, bazı balıklarda gözlerin arkasında bulunan ve ağza uzanan küçük bir deliktir ve türlerin hayatta kalmasını sağlayan nefes alma eyleminin gerçekleştirilmesine yardımcı olur. En ilkel kemikli balık olan Polypterus da bu açıklıkları hava solumak için kullanır. Ancak bulgular, balık olmayan türlerin çoğunda, burun ve ağızdan nefes almak için evrimleştikçe bu açıklığın değiştiğini gösterdi
Uzmanlara göre erken tetrapodlarda ‘spiracle’ ismi verilen açıklık, ilk önce işitsel yapının bir parçası olduğu belirtilen Otik çentiklere dönüştü. Bu, en başlarda tıpkı diğer açıklık gibi solunumda kullanıldı ve sesi algılayamıyordu. İnsan evriminde de görüldüğü beliritlen bu süreçte, bu açıklığın daha sonra tetrapodların kulağına dönüştüğü ve nihayetinde sesi iç kulak kemikleri yoluyla beyne iletmek için kullanılan bir kanal hâline geldiği belirtildi.